YENİ PARTİ OLUŞUMU ve MİLLİYETÇİ HAREKET

  • 6.02.2017 00:00


         1946 seçimleri ile birlikte çok partili hayata geçişimizin üzerinden 70 yılı aşkın bir süre geçmiş bulunmaktadır. Bu sürede ülkemizde ana akımlardan ayrılarak çok sayıda parti kurulmuş ve bu partilerden Demokrat Parti, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Doğruyol Partisi, Ak Parti başarılı olmuş ve ülkenin yönetiminde bulunmuşlardır. Çok sayıda parti ise ana akımdan ayrılmış ve ülkemizde başarılı olamamıştır. Ana fikirden ayrılıp başarılı olmuş ve olamamış partilerin serüvenleri şöyledir.

         Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisinden ayrılan Celal Bayar ve Arkadaşları 1946 seçimlerinden önce Demokrat Partiyi kurmuş ve 1950-60 yılları arasında ülkemizi yönetmiştir. Demokrat Parti’nin felsefesi ile kurulan Adalet Partisi 1965-1980 yılları arasında rahmetli Demirel önderliğinde ülkemizin yönetiminde uzun bir süre bulunmuştur. 1980 ihtilali sonrası liberal ağırlıklı olan rahmetli Turgut Özal’ın liderliğinde kurulan Anavatan Partisi 1983-1991 yıllarına tek başına ülkenin idaresini yürütmüş, 1995-2002 yıllarında ise koalisyon ortağı olarak ülkemizin yönetiminde bulunmuştur. 28 Şubat sonrası siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkların tepe noktaya çıktığı ülkemizde Fazilet Partisinden büyük bir grup arkadaşı ile ayrılan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Ak Parti 2002 yılında iktidara gelmiştir. Cumhuriyet tarihinden başarılı olmuş bu partilerden ayrılan bazı hizip hareketleri ise başarısız serüvenler yaşamıştır. Ana akımlardan ayrılan bu oluşumları aşağıda tarih sırasına göre sizlere sıralamak istiyorum. Günümüzde gündemde olan Meral Akşener ve Partisi hakkındaki yorumları siz okuyucularıma bırakmak istiyorum.

         1950-1960 döneminde ülkemizi yöneten Demokrat Partiden ayrılarak 1957 yılında Hürriyet Partisini, 1961 yılında da Yeni Türkiye Partisini kuran Ekrem Alican hizip hareketlerinde en başarılı olan lider konumundadır. Demokrat Partiden 9 milletvekili arkadaşı ile ayrılan Alican 1961 yılında darbecilerin kurdurdukları İnönü hükümetinde başbakan yardımcılığı yapmıştır. Başarısız olan bu parti liderive partisi aktif siyasetten 1969 yılında ayrılmıştır.

         Cumhuriyet Halk Partisinin efsane genel sekreteri Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu ve arkadaşlarının devlet partisinin sola kaymakta olduğunu görmelerinden sonra kurdukları ve 1967 yılındaki Güven Partisi isimli hareketin serüveni ise 1975 ve 1977 yılındaki koalisyon ortaklıklarına rağmen 1980 yılında sona ermiştir. 1972 yılında Bülent Ecevit’in CHP’ye genel başkan olması sürecinde bu partiden ayrılan çok sayıdaki milletvekili ve senatör ile Güven Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi’ne dönüştürülmüş ve 1977 seçimlerinde partinin lideri Turhan Feyzioğlu tek başına milletvekili seçilebilmiştir.

         1971 yılında Adalet Partisinden ayrılarak Demokratik Partiyi kuran Sadettin Bilgiç, Ferruh Bozbeyli ve Faruk Sükan’ın ise yeni parti oluşumlarına cumhuriyet dönemimizin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın desteği dahi can simidi olamamıştır. Demokratik Parti kurucularından Sadettin Bilgiç Türk Milliyetçiliği akımında efsane isim olarak 1964 yılında Adalet Partisi genel başkanlığına aday olmuş, bu seçim Süleyman Demirel’in galibiyeti ile sona ermiştir. Ferruh Bozbeyli Millet Meclisi Başkanı ve Faruk Sükan hafiye İçişleri Bakanı olarak ün yapmış politikacılardı. Adalet Partisinden ayrılan 41 milletvekilinin Demokratik Parti serüveni de 1977 seçimlerinde iflas etmiştir. 

         İstanbul’un Haliç’ini temizleyen ve sahil yollarını açan efsane başkan Bedrettin Dalan’ın 1989 yerel seçimleri kaybetmesi sonrasında 1990 yılında Anavatan Partisinden ayrılarak “Demokrat Merkez Parti”yi kurması ve Partiyi Doğru Yol Partisi ile birleştirmesi de ayrı bir serüven olarak siyasi tarihimize kaydedilmiş bir olgudur.

         Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in hırsı ile Doğru Yol Partisi’nin parçalanma hareketi 28 Şubat’ın unutulmaz başarısız siyasi mühendislik hareketidir. DYP’nin  lideri Tansu Çiller’i başarısızlığa itme hareketi olan bu ana akımdan ayrılmanın mimarları Hüsamettin Cindoruk ve İsmet Sezgin olmuştur. Demokrat Türkiye Partisi adı ile kurulan ve milletimizin hafızasına şemsiye partisi olarak yerleşen bu akımda 1999 seçimleri ile birlikte siyaset çöplüne atılmıştır.

         MHP’den ayrılan cennet mekan Muhsin Yazıcıoğlu’nun Büyük Birlik Partisi serüveni ise 1995 yılında Anavatan Partisi ile yapılan ittifak, merhumun 2 dönem Sivas’tan bağımsız milletvekili olma çabaları da partiyi bir yere getirememiştir. Merhum Yazıcıoğlu bizim Ankara’da çalıştığımız dönemde müşterek fikir beraberliği yaptığımız ülkücü liderlerden cefa çekmiş ve bedel ödemiş yiğit insanlardan birisi idi.

         Hasan Celal Güzel’in 1992 yılında kurduğu “Yeniden Doğuş Partisi”, 1993 yılındaki Aydın Menderes’in “Büyük Değişim Partisi”, Cem Boyner’in 1994 yılında oluşturduğu “Yeni Demokrasi Hareketi”, 2002 yılında İsmail Cem’in “Yeni Türkiye Partisi”, 2009 yılında Mustafa Sarığül’ün “Türkiye Değişim Hareketi”, 2009 yılında Abdüllatif Şener’in Ak Parti’yi bölme projesi olan “Türkiye Partisi” ve Numan Kurtulmuş’un “Halkın Sesi Partisi” siyaset çöplüğüne giden siyasi akımlardır.

         Başarılı olmuş ve ülkeyi yönetmiş olan partilerden Demokrat Parti, yeter söz milletindir sloganı ile Milli şef İsmet İnönü’nün karnelerine ve kuyruklarına son verme hareketidir. Adalet Partisi’nin temsil ettiği fikir ise 27 Mayıs Cuntasına karşı yapılan bir şahlanıştır. Anavatan Partisinin temsil ettiği akım ise milliyetçi, muhafazakar kitlelerin 12 Eylül rejimine karşı yapmış olduğu halk hareketidir. 2002 yılındaki Ak Parti hareketi, 1991 yılından itibaren yamalı bohça hükümetlerin yaptığı siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa dur deme hareketidir.

         Koalisyon hükümetleri 1994 , 1998, 1999, 2001 yıllarında ülkemizin en büyük ekonomik krizlerini çıkarmış ve yönetememiştir. 28 Şubat süreci ve Şubat 2001 yılındaki Finans Krizi İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını başarılı bir şekilde yürüten Recep Tayyip Erdoğan’ı ülkemiz yönetimine taşımıştır. 2002 yılından bu yana ülkemiz dünyadaki ekonomik ve siyasi krizlerden etkilenmemekte, son on beş yılda Türkiye dünyanın en kalkınan ülkeleri arasında iki veya üçüncü sırada yer almaktadır.

         Milliyetçi Hareket Partisinden ayrılan Meral Akşener ile Koray Aydın’ın başını çektiği yeni oluşum 1990 yılında Bedrettin Dalan tarafından kurulan “Demokrat Merkez Parti” ismi ile aynı adı taşıyan Partileşme süreci 2017 yılında dış güçler tarafından piyasaya sürülmeye çalışılmaktadır.Meral Akşener’in yürüttüğü hareket Ekrem Alican’dan başlayıp Abdüllatif Şener’in Türkiye Partisi hareketine kadar siyaset çöplüğüne atılmış olan partilere benzemektedir.

          Siyaset tarihimizde ana akımdan ayrılan iki parti ülkemizde başarılı olmuştur. Bunlardan birisi Demokrat Parti, diğeri Ak Parti hareketidir. Her iki hareketin benzerliği yeter söz milletin ifadesinde bulunan siyasi akımdır. Ak Parti bizimde ülkemizin en büyük finans kurumunda yönetici olarak uzun yıllar bulunduğumuz ve ekonominin ruhunu takip ettiğimiz dönemde kurulmuştur. Ak Partinin ortaya çıkış hareketi ülkemizde en büyük ekonomik krizin yaşandığı dönemdir.          

          Türkiye son on beş yıldan bu yana Cumhuriyet mitingleri, darbeler, dış destekli FETÖ ve PKK hareketi ile kuşatılmak istenmektedir. Vatanımız ve devletimiz cumhuriyet tarihimizin en buhranlı dış saldırılarına hedef olmaktadır. 1968 yılından bu yana ülkücü hareketin içinde birisi olarak bildiğim Milliyetçi Hareket Partisinin üyeleri ve gençlerinin ülküsü Türk Milliyetçiliği ve Turancılıktır. Küreselleşen dünyada Türk Dünyasının bir olması politikasında Türk Devleti ana mihenk taşıdır. Günümüzde Türk Devleti dış güçler tarafından bölünme ve parçalanma aşamasındadır.Türk milliyetçilerinin ve ülkücülerinin devletin yanında olmasından daha doğal bir şey yoktur.  Türkmen Beyi Devlet Bahçeli’nin yolu doğrudur ve ülkücülüğün ruhu “Vatan ne Türkiye’dir ne Türkistan, Vatan Büyük Bir Ülkedir Turan”ideolojisidir. FETÖ, PKK, HDP, CHP aynı safta durmaktadır. Bu bloka katılmak isteyen yeni oluşum ülkücü harekette yer bulamayacaktır.  


Dr. Hasan Lök

Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Öğretim Üyesi

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız