Müslümanız elhamdülillah da eeecük sahtekârız

  • 30.07.2013 00:00

 

 

BİR ülkenin kalkınabilmesi için o ülkede sahtekârların olmaması gerekiyor. Çok şükür bizim ülkemiz sahtekârlar için cennet(!) Şöyle etrafınıza bir bakın ne tür sahtekârlıkları dalavereli işlere şahit olacaksınız.

Ben sahtekârlık diyorum, siz uyanıklık diyebilirsiniz. Gazetelerde yazdı. Tam 13 bin kadın ölen babasından maaş alabilmek için eşinden boşanmış. Eeee ne var bunda diyebilirsiniz? Boşanmasına boşanmış ama hala daha eski eşiyle birlikte yaşıyor. Mübarek ramazan ayında ekranlarımızda iftar ve sahurda dini konularda halka bilgiler veren hocalarımıza soralım;

- Peki, bu kadının aldığı para helal mi?

Bu aileden meydana gelen çocukların ülkeye ne gibi bir faydası olur?

O çocuklarda böyle üçkâğıtçı olurlar mı?

- Yani bu çiftin neslinden ortaya ne tür çocuklarçıkar?

Bu ve benzeri soruların cevabını bir hoca yakalarsanız sorun. Peki, bu kadınlar nasıl yakalanmış biliyor musunuz? Anneleri ihbar etmiş. Çünkü kendi maaşında alınıp boşanan kızına verildiği için ve de annenin maaşı kendisine yetmediği için kızını ihbar edip yakalatmış iyi mi?

Bu tür sahtekârlık ta iğrenç ama az sonra anlatacağım gerçek olayın yanında çok masum kalıyor. Bakalım kaç kişinin tüyleri diken diken olacak merak ediyorum doğrusu. Bu ülkede Sosyal Güvenlik Kurumunu dolandırmak sanırım en basit işlerden birisi. Yıllar önce tanık olduğum ve bu sütunlara taşıdığım pes dedirtecek sahtekârlık. Adam yolun yarısını henüz yeni aşmış. Yani 35’li yaşlarda hüküm sürüyor. Henüz bir baltaya sap olmuş değil ve bu kafayla da bir baltaya sap olmaya niyeti de yok. Çünkü 70’ine merdiven dayamış babasının evinde babası ile birlikte yaşıyorlar. İhtiyarın emekli maaşı ve oturdukları evi var. Kadın birkaç işte çalışmış, ama sürekli iş bulamıyor. Bazen gündeliklere gidiyor vs vs. Bir baltaya sap olamamış genç adam hem eşinin hem babasının emekli parasını ellerinden alıp gül gibi geçinip gidiyor(!) Bir gün kafasına tuğla düşünce aklına cin gibi bir fikir geliyor(!)Babası yaşlı ve hasta, öldü ölecek. Annesi de yıllar önce vefat ettiği için, ölürse maaşı kesilecek. Üstüne üstlük oturdukları evde kardeşinin de hakkı var. Yani evin de yarısı gidecek. Hemen kuruyor sahtekârlık tezgâhını; önce karısını boşuyor. Sonra o karısını bir süre sonra yaşlı babası ile evlendiriyor.Oldu mu eski karısı yeni anası? Oldu. Ha siz sanmayın ki eşini boşadı diye ondan uzak kalıyor. Maaş garantiye alınca bir de çocuk yapıyorlar. Tabi çocuk yine bizim üçkâğıtçı genç adamın. Ama çocuğu babasının üzerine yazdırıyor mecburen. Bu sefer oğlu kardeşi oluyor. Şimdi çocuk büyüdüğünde babasına abi diyordur diye düşünüyorum. Ve hakikaten bir süre sonra yaşlı adam ölüyor. Maaşı da olduğu gibi karısına kalıyor. Yani eski gelini yeni karısı. Bizim bir baltaya sap olamayan adam yine yırtıyor. Üstelik babasından kalan evinde 3/2’sine sahip olmuş oluyor.

Hani Müslümandık.

Hani insandık.

Dünyada hangi ülkede böyle iğrenç bir sahtekârlık vardır. Şimdi ramazanda TV’lerde boy gösteren hocalarımıza soralım;

-
Hocam bu ülkeden adam olur mu?
-
Hocam bu ülkeye Allah yardım eder mi?
-
Hocam bu ülkenin insanı niye bu kadar sahtekâr?  
-
Hocam bir ülkede böyle sahtekâr varsa, bu ülkenin doktoru, eczacısı, hâkimisavcısı, işçisi, memuru, patronu, akademisyeni, milletvekili, sporcusu, sanatçısı, gazetecisi, öğretmeni, din görevlisi, öğrencisi de sahtekâr olabilir mi?

Bu kafada olduktan sonra, ha Müslüman olmuşsunuz ha olmamışsınız. Nüfus kâğıdınızda din hanesinde ne yazarsa yazsın, ateş sizi çağırıyor.

Ramazanda oruç tuttun mu?

Teravih namazını kaç rekât kılıyorduk hacı?

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız