Demokrasiyi yanlış anlamak

  • 15.06.2013 00:00

DAHA küçüktüm, İlkokul yıllarımın son sınıfında duydum “demokrasi” kelimesini. Sonra öğretmenimiz de anlattı bize “demokrasi nedir” diye. “Halkın kendi kendini yönetmesi diye özetledi.”Halk kendisini yönetecek kişiyi sandıkta “oy” atarak seçermiş meğer.

Çoook eskiden beri bütün halkımıza demokrasiyi böyle anlattılar hep. Biz hepimiz, sandığa gidip hür irademizle, bizi yönetecek(!) kişiyi seçtiğimiz zaman ülkemizde demokrasinin tıkır tıkır işlediğine inandırıldık hep. Güya halkın iradesi sandığa yansıdı mı o ülkede demokrasi vardır ve o ülkenin yöneticileri demokrattırlar. Yani bu iki kere ikinin dört etmesi gibi bir şey.

Misal siz, seçim zamanı sandığa oy vermeye gittiğiniz zaman vatandaşlık görevinizi yapmışsınızdır ve mutlu mutlu evinize döner, Televizyonun karşısına geçer seçim sonuçlarını izlersiniz. Maç seyretmek gibi yani. Oy attığınız parti, örneğin Adana’da ilk sırada yer almışsa 1-0 öne geçmişsinizdir. Adıyaman’da açılan sandıklarda oy attığınız parti ikinci olmuşsa, skorda 1-1 olmuş demektir. Bolu’da son yerel seçimlerde de öyle olmadı mı? Yani Semerkant, Aktaş, Akpınar mahalleleri sayıldığında Ak Partililer havalara sıçrıyordu, Bahçelievler, Tabaklar sayıldığında CHP’liler zıpladıydı. Son olarak Sağlık Mahallesi sandıkları açılırken, uzatmalarda da eşitlik bozulmamış da kupayı alacak takım son penaltı vuruşlarına kalmış gibi ortalık bir sessizleşti. Topun başına Sağlık Mahallesi geçti, çok kritik bir an, herkes nefeslerini tuttu. Sağlık Mahallesi muhtarı topu beyaz noktaya kendi elleriyle koymadan önce topu dudaklarına götürüp öptü. Sonra beyaz noktaya koydu ve üç adım geri gitti. Tribünlere baktı kimseden ses çıkmıyordu. Kendisi de eski bir Belediyeci olan muhtar sakindi ve tecrübeliydi. Sonra plase bir vuruşla 90 diye tabir edilen noktaya topu gönderdi ve uzun süredir orada bulunan olan örümcek ağlarını da alıverdi. Böylelikle örümcek ağlarının da yuvası yıkıldı. Top ağlarla buluşmuştu. Bütün Ak Partililer sokaklara çıkıp demokrasiyi kutladılar. Hava fişekler, halaylar, davullar zurnalar sabaha kadar demokrasi kutlandı. Meğer ne güzel şeymiş şu demokrasi dedikleri.

Halk mutluydu, üzerinden büyük bir yük kalktı. Artık kendisini idare edecek Belediye Başkanını da seçmişti. Bundan sonra onun için rahattı. Onun yerine düşünecek, onun yerine karar verecek nasılsa birisini seçmişti. Değil mi?

Değil sevgili okurlar, demokrasi maalesef böyle bir şey değil. Ama iyi ki de böyle değil.  Bize yıllardır demokrasiyi hep böyle diye yutturdular. İhtilal yapanlar bile demokrat olduklarına vurgu yaptılar. Kim iktidara gelirse en çok demokratın onlar olduklarına bu halkı inandırdılar.

Asıl demokrasi, asıl demokratlık seçildikten sonra başlıyor. Demokrasi bir beldeyi, bir ülkeyi bütün yaşayanlarıyla birlikte yönetebilme sanatıdır. Demokrasi, halkın kendisini ve fikirlerini önemseme sanatıdır. Çoğunluğun azınlığı, ya da azınlığın çoğunluğu tahakkümü altına alma çabalarının demokrasi ile ilgisi yoktur.

Evet, ilkokul öğretmenim demokrasiyi anlatırken aslında doğru söylemiş, “halkın kendi kendisini yönetmesidir” derken. Ancak bu demokrat bir başkan ya da başbakan ile mümkün olabilir.

İleri demokrasilerde seçilmişler, yönetecekleri kenti, ya da ülkeyi vatandaşına sorarak ya da onları anlayarak yapıyor.

İleri demokrasilerde asl olan insan oluyor. Yapılan hizmetler insana dair oluyor. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız