Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, "CHP ve HDP'nin başı çektiği sol görüşlü cenah bugün YSK'ya yaptıkları itirazlarla referandum sonucuna gölge düşürmek istiyor. Türkiye gündemini provoke etmeye, insanları kutuplaştırmaya çalışıyorlar. CHP'li ve HDP'li sandık görevlilerinin seçimlerde mühürsüz pusula ve zarfların kabulü için attıkları imzalar ortada. Şayet bugün itirazlar konuşulmasaydı, 8 seçim kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığından gitmesi ve yerine kimin geçeceği Türkiye'de gündem konusu olacaktı" dedi.

AK Parti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Anayasa değişikliğinin milli iradenin sandığa yansıdığı referandumla kabul edilmesinin ardından Türkiye gündeminde yaşanan gelişmelere yaptığı açıklama ile yorum getirdi. 

ALİ ERCOŞKUN, YSK'NIN O KARARLARINI TARİH TARİH AÇIKLADI

Milletvekili Ercoşkun, CHP'nin başı çektiği sol görüşlü cenahın mühürsüz pusula ve zarfların YSK tarafından geçerli sayılmasının kanuna aykırı olduğu iddiası üzerinden referandumun iptalini istemesine tepki göstererek, YSK'nın geçmişte yapılan seçimlerde mühürsüz oy pusulalarını geçerli kılan kararlar aldığını anımsattı. Ercoşkun, görüşüne gerekçe olarak, YSK'nın mühürsüz oy pusulalarına ilişkin 1984, 1989, 1990, 1994 ve 2004 yıllarındaki kararlarını işaret etti.

"REFERANDUM SONUCUNA GÖLGE DÜŞÜRMEK İSTİYORLAR"

Ercoşkun, itirazlara tepkisini ortaya koyduğu açıklamalarında, şöyle konuştu: "Referandum sonrasındaki süreç, CHP ve HDP'nin başı çektiği bir grup tarafından DHKPC'sinden her türlü sol marjinal grupa kadar desteklenen bir algı operasyonuna dönüştü. YSK'nın vermiş olduğu kararlar ortada. Sadece referandum sürecinde değil, bundan önceki süreçlerde de bu tür kararların olduğunu, hatta CHP'li, HDP'li sandık görevlilerinin talebiyle bunların gerçekleştirildiğini görüyoruz, izliyoruz. Aynı şekilde şu anda da itiraz ettikleri kendi sandıkların kendi görevlilerinin bile oybirliği ile imza attıklarını aynı şekilde görüyoruz. Buradaki maksat bu referandum sonucuna gölge düşürmek.

"SANDIKTAN HAYIR ÇIKMIŞ OLSAYDI, BU SONUCUN TARTIŞMASIZ ÜSTÜNLÜĞÜ KONUŞULURDU"

Eğer Evet yerine Hayır çıkmış olsaydı, acaba bu tartışmalar olur muydu? Bırakın onu, yüzde 50.1'le bile olmuş olsa Hayır'ın tartışmasız üstünlüğünü konuşacak olacaklardı. Ama neden böyle bir yola sapıyorlar, bunu da açıkçası düşünmek lazım. İtirazların akabinde konuşulacak tek şey; 8'nci defa girdiği bir seçimden yenik ayrılan Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığından gitmesi olacak. Hatta içten içe de bu konuşuluyor. Bırakın şu an da konuşulmasını referandum sürecinde CHP içindeki muhaliflerin Türkiye genelinde yapmış olduğu çalışmaların altında da zaten bu genel başkan değişikliği yatıyordu. CHP kulisleri zaten açık ve net şekilde de bunu konuşuyorlar. 

"SEÇİM İTİRAZLARI OLMASAYDI, TÜRKİYE'DE GÜNDEM 8 SEÇİM KAYBEDEN KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN CHP'DEN GİTMESİ VE YERİNE KİMİN GEÇECEĞİ OLURDU"

Şu an Kılıçdaroğlu Türkiye gündemini rahatsız etmeye ve değiştirmeye çalışarak, Türkiye gündemini provoke etmeye kalkışarak, insanların kutuplaşmasını teşvik ederken, bir taraftan da aslında kendisinin de CHP başında kalmasına devam ettirmek için bu gayreti ortaya koyuyor. Bugün bu sonuçla alakalı sıkıntılar konuşulmasa, gündem sadece ve sadece Kılıçdaroğlu'nun CHP başından gitmesi ve yerine kimin geçeceği olurdu. Bunu ortadan kaldırmak için böyle bir yola başvurduğunu düşünüyorum. Ama tüm bu çabalar boşuna. Yeri geldiğinde demokrasi kelimesini dillerinden düşürmeyenler bu sonucu kabul etmek ve saygı duymak zorundalar."