Hak-İş Bolu İl Temsilcisi,  Öz Orman-İş Sendikası Bolu Bölge Başkanı İsmet Yılmaz , 5620 Sayılı Kanun mağduru “geçici”  işçilerin “kadrolu” işçiliğe terfi edilmesini istedi.

Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde 15-20 yıldır çalışan, 5620 Sayılı Kanun mağduru işçilerimiz bulunmakta, yılın 5 ay 29 gününde çalıştırılıp, kalan 6 ayda ise, yapılacak iş olmasına rağmen, 5620 Sayılı Kanundan dolayı çalıştırılmamaktadır. Hiçbir işveren, yarım yıl çalışacak işçiyi kabul etmediğinden, başka bir iş de bulamayıp aynı zamanda çoluk-çocuğuna ekmek götürememektedir. Bildiğimiz kadarıyla, Türkiye genelinde bu durumda olan toplam işçi sayısı 25 bin dolayındadır. Orman Teşkilatımızdaki 5620 Sayılı Kanun mağduru işçi sayısı ise, 9 binin biraz üzerindedir. Uzun yıllardan beri ormanlarımıza, ülkemize ve milletimize hizmet etmeye çalışan orman emekçilerimiz, bu kanun yüzünden bir türlü ‘geçici’ işçilikten ‘kadrolu’ işçiliğe terfi edememektedir.

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında, Konfederasyonumuz Hak-İş ile Hükümetimiz adına, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik arasında imzalanan Kamu Sözleşmeleri Çerçeve Protokolüne konulan hüküm, yılın tamamında çalışabilme konusunda bizleri umutlandırdı. Sayın Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU’nun  6 Haziran 2015 günkü açıklamalarında yer alan; “Yine bu konuda uzun zamandır gündemimizde olan bir konuda, 5 ay 29 günden fazla çalıştırılmayan geçici işçiler… Bu, hem iş üretkenliğini negatif yönde etkiliyor, iş verimliliğini… 5 ay 29 gün çalışıyor, ara veriyor, o sırada başka taşeron işçiler devreye girebiliyor. Bütün bunları ortadan kaldırabilecek şekilde, eğer o alanda işçiye ihtiyaç varsa, bu süre kısıtlamasını aşacak yasal düzenleme yapılacaktır. Yani, 5 ay 29 gün gibi bir süre olduğu düşünülmeksizin, bunlar işlerine devam edebilecekler.” ifadeleri, hepimizin yüreğine su serpti.

Fakat şimdi, Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde 15-20 yıldır çalışıp da yasa gereği yılda 5 ay 29 günden fazla çalıştırılmayan geçici işçilerimiz dururken, taşeron işçileri kadroya alıyorsunuz, 5620 Sayılı Kanun mağduru işçiler yine dışarıda kalıyor. Adalet bunun neresinde?

Orman emekçileri, çalışmadan ücret almak istemiyor. Ülkemizin neredeyse üçte birini kaplayan ormanlarımıza, maalesef yeterince bakım hizmeti verilemiyor. Ormanlarımızın sadece yüzde 3 kadarını sosyal-kültürel amaçlı kullanabiliyoruz. Yani insanımız, ‘bakımsız’ olmasından dolayı ormanlarımıza giremiyor, onlardan yararlanamıyor.

Ormancılık, sadece çıkan yangınları söndürmekten ibaret değildir. Yangın biter, dikim çalışmaları başlar. Sonra kesim, teraslama, tüpleme, budama, dip temizliği gibi bir dünya iş vardır, yapılması gereken. Ayrıca, orman habitatımızda dünyanın en zengin bitki varlığı bulunmasına rağmen, bu bitkiler yeterince değerlendirilememektedir. Yılın 12 ayı boyunca ormanlarımızın emeğe, bakıma, hizmete ihtiyacı bulunmaktadır. Devletimizin milyonlarca lira ödeyerek aldığı ağır iş makineleri, onları kullanan operatörler yılın yarısında çalıştırılmadığı için boş yatmaktadır. Devletimiz bu kadar zengin midir? Orman çalışanları, ülkemiz ormanlarını korumak, geliştirmek ve güzelleştirmek için tüm yıl boyunca çalıştırılmak, emek vermek istiyor.

Taşeron işçilerine verilen kadro müjdesi, milletimizin önemli bir kesimini rahatlatmıştır. 700 binden fazla işçiye verilen kadroyu, yıllardır kamuda çalışmasına rağmen kadrodan mahrum kalmış, 5620 Sayılı Kanun mağduru 25 bin işçiden esirgenmeyeceğine inancımız tamdır. Bu konuda yapılacak çalışma ve yasal düzenlemelerde hassasiyet gösterilmesi gerekmektedir.