Bir dost ile yemek masasında yapılan sohbet, konusu da  “yediğimiz yemek”

Diyorum ki, önce şu güzelim yemeği bir yesek ,sonra söyleşsek.

Olmaz diyor . Önce dinle ,sonrasında yiyebiliyorsan öyle ye.

Başlıyor sevgili dostum anlatmaya, bende dinliyorum büyük bir merak la

Yemeğe başlamadan önce bir bak boğazından inecek olan ne?

Şu yediğin  bir kap et yemeği, kasaptan  "6 TL" ye, yemek yediğin  dükkana girdi .

Yağını  koyduk, salçasını ilave ettik, soğanını doğradık, baharatını attık derken odlumu sana  "7 TL" .

Şimdi sen söyle  esnaf olsan kaça satarsın sen bu yemeği.

Ne demek istiyorsun sadede gel desem de. Diyor ki sen zaten bulacaksın  ne demek istediğimi.

Bak şimdi Emin kardeş ,hesap ortada .Boğazından geçen ne ? iyi bileceksin artık Bolu da

Ne olduğunu anlayamadan alırsın sonra  soluğu, hastane koridorlarında.

Daha açık söylemek gerekirse 300 ‘ün üzerinde yemek yapan esnaf var burada

Acaba kaç tanesi şu meşhur Bolulu “Aşçı” ları temsil etmekte.

“Ahçı” olmuş çünkü çoğu  bu ekonomide .

Zira bizim lokantacı esnafı , fena  geçim derdinde.

İşini  on numara yapan ” usta”  esnafı biliyorsun zaten sende

Benden söylemesi kalite ile uğraşan sayısı az , şu an memlekette

Üzüldüğüm şey , hani  Bolu deyince akla gelir ya aşçılarımız, ustalarımız.

İşte onları ve hünerli ürünlerini bulmakta zorlanıyoruz.

  ***                               ***                             ***

Sağol diyorum sevgili dostuma beni aydınlattığı için

Yemek yemeden önce,  ödeyeceğim  hesabı  bir kez daha düşüneceğim.