- 11.11.2010 00:00
Akşamın erken saatleri ,kimi işinden çıkmış evinin yolunu tutmuş,
Kimi erkenden gelmiş ev halkıyla sohbete tutulmuş.
Evin hanımı ise yemeğe koyulmuş.
Yani bir telaşki insanlarda sormayın gitsin.
Saat 18: 50 hayat normal seyrinde .
7 dakika sonra olacaklar kimin bilgisinde.
Saat 18 :57 de kuvvetli bir darbe ile geldi.
Yüzler buz kesti.Nabız yükseldi.
Oysa 87 gün önce yüreklerimiz ağzımıza gelmemişmiydi
Çadırlarda gecelemiş “Allahım bir daha böyle acılar verme “denmemişmiydi
12 kasım 1999 saat 18 : 57
30 saniye de olup bitti.
Her yer toz duman .Sokaklar moloz
Akşam yemeği için yanan ocaklar devrilmiş alevler çığlıklarla beraber yükselmiş
Binalar çökmüş , altında kalan canlar” neoluyor “diyemeden sönmüş
30 saniyede oldu ,tüm insanlar olanları duydu.
12 Kasım depreminde Bolu,Düzce, Akçakoca , Cumayeri , Çilimli , Gölkaya , Gümüşova, Kaynaşlı ve Yığılca'da toplam 845 kişi yaşamından oldu.
Başbakanlık Kriz Yönetim merkezi açıkladı,bilaçoyu ölü sayısı 845, yaralı sayısı 4948. Depremde hasar gören ve derhal yıkılması gereken bina sayısı 3395, yıkık ya da ağır hasarlı ev sayısı 12939, iş yeri sayısı ise 2450
Üzerinden tam 11 yıl geçti ,
Acısı ve izleri nedense bir türlü geçmedi.
Ne demiş ilimizin valisi
“Örülmüş fayla memleketin her bir köşesi
Depremle gelen ders öğrenilmeli.
Doğal afet anında ise can kayıpları önlenmeli.
Bunun içinde doğayı doğru bilip,bilimin ve yasaların dediği gibi
yaşam alanlarımız şekillenmeli.”
Tam 11 yıl geçti
Devletin yetkili ağızları benzer sözleri her 12 kasım da söyledi.
Ne değişti.
Herkes lütfen dönüp etrafına bir baksın
Mantolama telaşına düşmüş bina sahipleri de
Dışına değil içine baksın.
Yorum Yap