ÜNİVERSİTENİN ÇATISINDAKİ BU PABUÇ NEREDEN GELDİ ?

  • 10.12.2012 00:00

 

 

Selçuklu'lar zamanında hayata geçirilen, Osmanlı'da da örneklerine rastlanılan bir uygulama vardır. Esnaf ve sanatkarların bağlı bulunduğu teşkilat, kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz işin önüne geçmek için ilginç bir önlem almıştı. Bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim, ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet  önce şikayeti ve sanatkarı dinler, eğer şikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikayetçiye ödenir. Ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılırdı. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini bilirdi. Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da olurdu. 
 
Günümüzde bu uygulama geçerliliğini yitirse de pabucunun dama atılması söylemi bitmedi.
 
Niye bunu anlattığıma gelecek olursak, bir kaç haftadır ilimizin ilim kapısı olan üniversitemizin damına adeta pabuç yağıyor. Bu pabuçları atanlar Akademik camiadan değil, yani eleştiriler bilimsel değil.  Tartışmaların fitilini YÖK Yasa Tasarısı için üniversitemizden giden bir yazı ateşledi. Ardından şehrin  iş adamlarından sesler yükselmeye başladı. 
 
Rektörlük yazılı bir açıklama yaptı;
"Bu taslak metinle ilgili Üniversitemiz Fakülte, Enstitü, Yüksekokul, Meslek Yüksekokulu, diğer birim ve personelden gelen görüş, öneri ve eleştiriler toplanarak Ekim 2012'de YÖK'e sunulmuştur. Birimlerden gelen görüşler olduğu gibi yansıtılmış, taslak metin ile ilgili resmi bir üniversite görüşü oluşturulmamıştır" denildi. 
 
Ticaret Odası da açıklama  yapmada gecikmedi.
"Bu zihniyeti ve düşünceyi taşıyan kişi veya kişilerin, çatısı altında bulundukları kuruma nasıl daha fazla fayda sağlayabileceklerini düşünmek veya Üniversitenin çıtasını daha fazla yükseltebilmek adına daha fazla neler yapılabileceği sorusuna yanıtlar aramak yerine, onlara sürekli destek vermiş olan bir kitleye bu şekilde bir saldırıda bulunmuş olmaları son derece üzücüdür" dendi.
 
Eleştirilerin ardı arkası kesilmeyince İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Ek Binasının temel atma törenini fırsat bilerek  kürsüye çıktı ve  bence çok önemli mesajlar verdi.
"Fikir özgürlüğü çerçevesinde hocalar görüşlerini bildirmişler. Şehrin ve iş adamlarının bu kadar alınmasına gerek yok” sözleriyle üniversiteye sahip çıktı. Sonra da eleştirisini yaptı "Üniversitemizdeki hocalarımız da daha hassas olmalılar. Vergi veren insanlar bu ülkenin ekonomisini ayakta tutan insanlardır. Vergi verenden değil, asıl vergi vermeyenlerden korkmak lazım"
 
Ahmet Baysal'ın bu sözlerini çok manidar buluyorum.
 
Geçen hafta basın mensupları üniversitenin çatısına atılan bu pabuçları yazdı çizdi. Bu hafta ise kendi çatısına rüşvet iddiasıyla atılan pabuçları konuşacaktır herhalde.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız