İNFERTİLİTE TANISINDA UYGULANAN YÖNTEMLER

  • 20.09.2010 00:00

KADININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Ön görüşme, Jinekolojik muayene ve ultrasonografi:

Fiziki muayene ve ultrasonografi yardımı ile üreme sistemi, yumurtalıklar ve rahim değerlendirilir. Üreme organlarına ait enfeksiyonlar, bu sistemin yapısal bozuklukları, rahime ait miyom polip gibi yer kaplayan ve gebeliğin tutunmasını engelleyebilecek yapılar ve rahim için tabakasınının (endometrium) özellikleri, yumurtalıkların yapısı, kistleri teşhis edilebilir. Ayrıca kan testleri ile kısırlık nedeni olabilecek hormonal bozukluklar araştırılır.

Temel hormonal testler: FSH, LH, PRL, TSH, E2 olmakla beraber, gerek görülürse bazı özel hormon parametreleri (Testosteron gibi) eklenebilir.

HSG (Histero-salpingo-grafi, Rahim kanallarının filmi) :

Rahim ve tüplerin görüntülenmesini sağlayan en önemli tetkiklerden biridir. Rahim ağzından verilen radioopak özellikte bir sıvının rahim içi ve tüplerden geçişinin röntgen altında görüntülenmesi ile rahim ağzındaki yetmezlik, rahim içi yapışıklıklar, rahim içinde yer kaplayan kitleler (myom, polip), rahimin gelişim bozuklukları, tüplerin açıklığı, şişme ve sıvı birikiminin olup olmadığı anlaşılır.

Bu yöntem kısırlık araştırılmasında olmazsa olmaz tetkiklerden biri olup ne yazık ki anlatılan hurafeler nedeniyle kadınlarımızın korkulu rüyasıdır. Bununla beraber eğer işin ehli bir hekimce yapılırsa bir karabasan olmaktan ne kadar uzak olduğu görülecektir.

Histeroskopi:

Rahim içini ilgilendiren bir problemden şüphelenildiğinde uygulanır. Rahim kanalı ve rahim boşluğunun kamera sistemi ile görüntülenerek, olası problemin teşhisini ve cerrahi olarak giderilmesini sağlayan bir yöntemdir. Bu yöntemle, rahim içi direkt görülebilir, buradaki dokudan biyopsi, miyom veya polip gibi oluşumlar alınabilir, yapışıklıklar ve kapalı döl yatağı açılabilir. Rahim içerisinde perde (septum) var ise, kesilerek rahim içi düzeltilebilir. Genel anestezi altında yapılan, infertilite kliniklerinde çok sık kullanılan önemli bir yöntemdir.

Laparoskopi:

Genel anestezi altında göbek altından 1 cm’lik bir kesi ile karın boşluğuna girilip optik bir sistem aracılığı ile karın içinin gözlenmesidir. Rahim filminde ve/veya Ultrasonografi'de şüphede kalınan hastalarda, nedeni açıklanamayan infertilite’de, genital organ anormalliklerinde, dış gebelikte, karın içi yapışıklıklarının teşhis ve tedavisinde, myom, yumurtalık kistleri ve endometriozist’te, jinekolojik tümörlerin tanı ve izlenmesi amacıyla, ayrıca açıklanamayan kasık ağrıları ve adet görememe durumlarında tanı ve tedavisi amacı ile kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Çok fazla hekimce uygulanamayan özel bir eğitim ve tecrübe gerektiren bu modern operasyonların en büyük konforu aynı gün hastanın taburcu olabilmesi, karın boşluğuna sadece birkaç delik ile girilerek yapılabilmesi nedeniyle ameliyat sonrası iyileşme sürecinin çok hızlı ve sorunsuz geçmesi ve ayrıca ameliyat sonrası yapışıklıkların ve enfeksiyonların çok daha az görülmesidir.

ERKEĞİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sperm analizi :

Erkeğin değerlendirilmesi için yapılan en önemli ve bilgilendirici test semen analizidir. 3-4 günlük cinsel perhizden sonra mastürbasyon yoluyla verilen sperm, sayı, hareket özelliği ve yapısal durum gibi birçok yönden değerlendirilir. Semen analizinin normal kabul edilebilmesi için, sperm sayısının 20 milyon/ml ve üzerinde olması, toplam hareketliliğin %50 ve morfoloji dediğimiz normal yapıdaki sperm oranının %5 ve üzerinde olması gerekir. Erkek infertilite’si tanısının konabilmesi için 3–8 hafta aralıklarda en az 2 tetkik yapılmalıdır.

Ürolojik muayene:

Sperm tetkikinde tespit edilen soruna göre testislerin durumu değerlendirilir, varikosel, enfeksiyon gibi problemler araştırılır.

Erkekte hormon tetkikleri:

FSH, LH, Testosteron, Serbest Testosteron, PRL, TSH.

Genetik testler:

Testiste üretilen spermler, taşıyıcı kanallar yardımıyla dışarıya atılır. Bu kanalların doğuştan tek veya çift taraflı olarak gelişmemesi, tıkanıklığa bağlı erkek infertilite’sine neden olur. Bu kişiler %80 oranında kistik fibrozis denilen genetik hastalığın taşıyıcısı olabilir. Bu nedenle taşıyıcı kanalların olmadığı tespit edilen erkeklerden ve eşlerinden mikroenjeksiyon uygulaması öncesi genetik test yapılmalıdır. Cinsel yolla geçen hastalıklar, genital bölgeye olan travmalar, genital organlara yapılmış cerrahi müdahaleler, prostat kistleri de tıkanıklığa yol açabilir. Diyabet, sinir sistemi hastalıkları, geçirilmiş idrar torbası operasyonları sonrasında meninin atılamayıp idrar torbası operasyonları sonrasında meninin atılamayıp idrar torbasına geri kaçtığı durumlar da infertilite’ye yol açabilir

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız