Geçtiğimiz günlerde iki dostumla bir öğlen vakti yemek yedik.Yaklaşık onbeş yıllık bir arkadaşlığımız vardı.Ve biz hep ailelerimizle birlikte  buluşuyorduk.Yıllar sonra, niye biz bayanlar kendimize vakit ayırmıyoruz? Hayatımızın monotonluğunu değiştirmek bizim elimizde diye düşündük.Ve bizi mutlu edebilecek şeylerin neler olabileceğini konuşmak,bir yerlerden başlamak gerektiğine karar verdik. Önce biz bayanlar mutlu olmalıydı ki, eşlerine ve çocuklarına mutluluk verebilsinler.

         Yıllarca düşünmedik hiç bunları,hep çocuklarımız çizdi hayatımızın yönünü,akışını…Onlara göre planladık her şeyi.Uyku saati geldi bir yere gidemeyiz, yemek saati geldi eve dönelim, üşüyecek çok dolaşmayalım, terleyecek, hasta olacak, derken bir de bakmışız ki yıllar çok çabuk geçivermiş.

         Geride yapmak isteyip de yapamadığımız bir çok şey kalmıştı.Sanki ayaklarımızda pranga boynumuzda zincir vardı.Alt tarafı çocuklarımız ve çalıştığımız işimizdi.Yalnız biz değildik zamana boyun eğen.Etrafımızdaki herkes böyleydi.Kadını,erkeği fark etmiyordu.

         Bizim kuşağa öyle bir haller olmuştu ki.Sanki atalarımızın hiç çoluğu çocuğu, işi gücü yoktu.İlk çocuk sahibi olan bizlerdik.Öyle bir şımarttık ki onları şimdi Dünya’nın kendi eksenleri etrafında döndüğünü sanıyorlar.Vah öğretmenlerin haline vah demeden edemeyeceğim.

         Ebeveynler aşırı fedakar oldular.Kendi özel zevklerinden,kendi sağlıklarından, kendi ihtiyaçlarından hep ödün verdiler.Ne için?Kutsal çocuklar için!...

         Taviz verebilmek için beklentisiz olmak gerekir.Dolayısıyla hayattan beklentisi olmayan ve bunun farkına bile varmayan insanlar doldu,taştı.

         Oysa insan istedikten sonra neler yapmazdı .Yeter ki içimizde bulunan çocuğu keşfedebilelim.Ona kulak verip sesini dinlersek ilişkilerimizi ona göre ayarlar mutlaka sağlıklı bir dönüşüm yaşarız.Ve belki toplum olarak ‘Mağdurum ben mağdurum.’klişesinden kurtulabiliriz.

         Mesela işe önce kıyafetlerimizde seçtiğimiz renklerden başlayabiliriz.O gün içimizdeki çocukları keşfetmenin mutluluğu içinde evlerimize dönerken arkadaşım:

_ Aysel şöyle bir baksana yanımızdan geçen insanlara,hep siyahlara bürünmüşler, dedi.

         Gerçekten beş kişiden üçü koyu renk giyiyordu.Biz ne kadar inkar etsek de ruhlarımızın rengi seçtiğimiz kıyafetlerde kendini gösteriyordu.

         Siyah renk, hüznü,yalnızlığı,gizemi,acıyı,kederi ve yası simgeler. Yabancı ülkelerde daha canlı renkleri çok sayıda insan cesurca tercih edebiliyor.Artık günümüzde  her şeyin insan psikolojisi üzerindeki etkisi detaylı bir şekilde araştırılıyor.Renk seçimlerinin de bizleri fizyolojik ve psikolojik olarak etkilediği gözlenmiştir.Mesela kırmızı renk mutluluğu temsil eder. Canlılığı, azmi, enerjiyi, coşkuyu, yaşama sevinci ve kararlılığı gösterir. Bu renk bir kıyafet vücut sıcaklığını artırır ve kan dolaşımını hızlandırır. Çabuk karar vermemizi sağlar.

         Pembe rengin sakinleştirici yatıştırıcı etkisi vardır.Öfkeli, huzursuz insanların,yaramaz çocukların bu renk bir giysi giymesi kendilerini rahat hissettirir ve dinlendirir.

         Turuncu, canlılık heyecan duygularını harekete geçirir ve iştah açar. Zayıflıktan şikayet edenler, çocuğum yemek yemiyor diyenler turuncuyu ihmal etmesinler.

         Sarı renk zeka,akıl,incelik ve pratikliğin rengidir. Umut ve ilham verir. Bu rengin enerjisi kişinin zihinsel faaliyetlerini harekete geçirir. Sınavlara hazırlanan gençler için uygun bir renk.

         Yeşil enerjiyi dengeler,şefkat duygularını artırır.Ateş düşürücü etkisi vardır.Dostluk,inanç ve barış duygularını geliştirir.Dargın insanları buluşturacaksanız mutlaka yeşil tercih edin.

         Mavi bilgeliği,güveni, sadakat ve yalnızlığı simgeler.Aynı zamanda sezgilerin de rengidir.Kan akışını yavaşlatır.Liderliği sembolize eder.Yalnız iş görüşmelerine giderken giyilmesi tavsiye olunur.

         Mor asaletin , duygusallığın rengidir.Kendine güveni geliştirir.

         Beyaz masumiyetin rengidir. Işığı yansıtır. Ortamı serin tutar.Serinlik hissi verir. Her bünyeye  uygundur.Yaratıcılık duygularını açığa çıkarır. En önemli özelliği birlikte kullanıldığı diğer renklerin güçlerini ve etkilerini artırır.

         Bizlere hep siyah giydirildi. Hepimiz topluca mateme büründük. Bundan sonra enerjisi bol cıvıl cıvıl renkleri tercih edelim. Biz yapamıyorsak çocuklarımızı renklendirerek geleceğimizi neşelendirelim.

         Uzaydan gelen siyah giyen adamları da  uzaklarda aramaya gerek yok.Aslında onlar bizleriz. İnanmıyorsanız açın gardırobunuza bakın….