- 28.01.2011 00:00
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan,
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol.
Sallanmaz o kalkışla ne bir mendil ne de bir kol…
Sallanmadı mendiller o gün..Çünkü hepsi gözlerdeki yaşları silmekle meşguldü.Gidenler dönmüyordu besbelli.Yaş otuzbeş yolun yarısı demişti şair.Ama kendisi de otuzsekizinde gidivermişti.Tıpkı onbir yıllık komşumun kırk yaşında aniden vedası gibi.Ardında gözü yaşlı iki evlat bırakmıştı.
Babasız kalmak da zordur elbet.Ama annesizlik bambaşka olacak onlar için. Anne demek, sevgi demekti... Anne demek,şefkatli iki kol demekti... Anne demek,dizlerinde ağlayabileceğin güvenli bir liman demekti… Anne demek,okuldan eve döndüğünde hazır olan sıcak bir tas çorba demekti..Anne demek, hayata küstüğün anlarda bir destek demekti…
Buzdolabına koyduğu meyve,ocağındaki yemek, katlayıp giymeye kıyamadığı elbise. Hepsi bıraktığı gibi duruyordu.Dönecekti evine,yaşam daha güzel olacaktı bundan sonra onun için. Ne de olsa riski az bir ameliyattı safra kesesi ameliyatı. Spora başlayacaktı, saçını boyatacaktı.
Bilemezdi herkes için kolay olan bir ameliyatın onun hayatına mal olacağını.
Hep ürkek bir tavşan gibiydi.Titrerdi ufacık bir gürültüde.Artık ürkecek bir şey kalmadı onun için.Üzerine örtülen yeşil örtüde ‘Her nefis ölümü tadacaktır.’ Yazıyordu.Ürkülecek son şeyi tatmıştı artık.
Mekanın cennet olsun dost.
Maya takviminde 2012 nin Dünya’nın sonu olduğunu yazdığına inananlar kıyametin gelmesinden endişe duyuyorlar. Galiba esas kıyamet insanın kendi ölümünü yaşaması.
Dünya’daki hiçbir şeyi sahiplenip ‘Bu bana ait.’ Dememek gerekiyor.Her şey sahibine dönüyor sonunda.Yarın ne olacağı hiç belli değil kaderde.Güzel düşünüp güzel yaşamalıyız Mevlana’nın dediği gibi ;
‘Güzel gören güzel düşünür.Güzel düşünen hayatından lezzet alır.’
Yarın yokmuş gibi bu günün kıymetini bilmeliyiz.Geçmişimizi sevgiyle anmalıyız. Öfkelendiğimiz şeylerin aslında ne kadar da önemsiz olduğunun farkına varmalı, kızgınlıklarımızla bir an önce vedalaşmalıyız
Affetmeliyiz içimizde bize yapılan haksızlıklar.Öfke ancak ve ancak kendimize zarar verip kalbimizi yormaktan öteye geçmiyor.Ve omuzlarımızda bir yük gibi taşıyoruz onu.
Kini,acıları kaldırdığımızda göreceğiz ki sevgiyle donanmaya başlayacağız.Sevgiyle donandığımızda, hayat da bize gülümsemeye başlayacak.Yaşam sevgiyle başlamıştı,sevgiyle devam ediyor.
Çocuklarımıza sevmeyi,sevilmeyi ve sevgiyi ifade edebilmeyi öğretelim.Öğretelim ki onlar da büyüdüklerinde mutlu olsunlar,mutluluk versinler.
Sevdiklerimize sımsıkı sarılıp, onlardan sıcacık bir çift sözü esirgemeyelim.Çünkü bir daha söyleme fırsatımız olmayabilir.
‘SENİ SEVİYORUM….’
Yorum Yap