UZUN SAÇLAR,TÜRBAN VE REFİK FERSAN

  • 20.10.2010 00:00

               Yıl 1960.. Mayıs’ın 27’si.Yine bir darbe..Yine ülkeyi onlarca yıl geriye götürecek bir girişim daha..

            Yer , İstanbul Radyosu.Koridorda dolaşan uzun boylu, zayıf, saçları omuzlarına kadar inen, daima takım elbise ile dolaşan, altmış altmışbeş yaşlarındaki İstanbul beyefendisinin adı Refik Fersan.

            Belki adını şimdiye kadar hiç duymadınız.Belki siz de benim gibi bir tarih dergisinin sayfalarında okumuş olabilirsiniz.Refik Fersan, Türk Musikisinin önemli filozoflarından ,gerçek bir sanatçı,bir tanbur üstadı ve bestekar.

 

   Bir o kadar da nazik insan, Refik Fersan…

  Çocukla bile konuşurken ayağa kalkan,

  Sesinin tonu her zaman hafif olan,

  Tanıyan tanımayan  herkesin saygısını kazanan…

 

            Darbe nedeniyle yönetime el koyanlar, o yıllarda TRT’nin İstanbul Radyosunun Müdürlüğüne bir binbaşıyı getirmişler.Ve binbaşı anlatılanlara göre bu musiki cemiyetinin idaresini askeri bir disiplinle ve biraz da acımasızca sürdürmüş.

            Bir gün binbaşı koridorda Refik Beyle karşılaşmış. Ve başlamış bağırmaya: "Nedir bu saçlar? Yaşlı başlı adamsın utanmıyor musun hipi gibi saç uzatmaya?

Refik Bey bu bağırma  karşısında titremeye başlamış. Ama nafile binbaşı devam etmiş hakaretlerine: "Ben seni daha önce de gördüm buralarda.Biz senin gibi adamları buralarda istemeyiz.Bir de senin bilgin olduğunu söylediler.Senin neren bilgin?.Bir daha buralara uğrama.Git muhasebeye hesabını kessinler!.."

           Şam Konservatuarının şefi,dörtyüz kadar bestesi bulunan, aynı zamanda öğretim görevlisi olan bu ulvi şahsiyet, kendisinin saçları uzun diye yapılan bu hakaretlere dayanamayarak evine dönünce hastalanır,yataklara düşer ve sonunda ruhunu sahibine teslim eder.

 

             Yıl 2010… Yer T.B.M.Meclisi koridorları.. Koridorlarda dolaşan Milletin vekilleri…Günlerdir içinden çıkamadıkları,tartıştıkları,demeçler verdikleri, ‘bu konuyu ben çözerim,sen çözersin, biz çözeriz.’ Diye didiştikleri konunun adı ; Türban…

            Evet 1960’lı yılların İstanbul Radyosu koridorlarında bağrışılan konu da rahmetli Refik Fersan’ın saçlarının uzun olmasıydı.Aradan tam yarım asır geçmesine rağmen benim ülkem,insanları dış görünüşü ile damgalamaya devam ederken başkaları uzayda yaşanacak evler yapmaya başlamıştı bile.Aslolanın insanların beyninin gelişmesinin,beslenmesi gerektiğinin,elbisenin dışına değil içindekinin önemli olduğunun farkına varamamış olmamız çok yazık..

             Tasavvufta,Kalp gözü açıldığında, eşyanın yapay dış görünüşünün ilerisini görebileceğimiz;kalbin kulakları açıldığında sözlerin ardında gizlenen hakikati duyabileceğimiz  anlatılır.

             İnşallah bir yarım asır daha geçmeden, içimizdeki nice Refik Fersan’ları kaybetmeden hakikatleri görüp duyabilir, insanları dış görünüşleri ile damgalamadan önce ruhlarını analiz edebiliriz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız