- 26.02.2014 00:00
Fevkalâdenin fevkinde bir hafta oldu benim için.
Çok başka konular tasarlamıştım oysa ki yazmak istediklerimle ilgili.
Duygularına yenik düşmüş, lanet bir blog yazarına bile benzediğimi düşünmüyor değilim.
Fakat ne pis bir şanstır ki benimkisi trajedilerden çok çabuk etkilenen ve sadece "analık hormonları" diye bir şey varsa eğer işte tam onunla çalışan bir beyne sahibim ben.
İşte benim bu haftaki gündemim.
Edip Cansever ne demiş;
Gökyüzü gibi bir şey çocukluk
Hiçbir yere gitmiyor...
Hakikaten de öyle. Durup durup yaşlanıyor muyum acaba diyorum...
Sonra bir bakmışım, yine, daha burnunu bile silmeyi beceremeyen üç yaş grubu gibi hayaller kurmuşum…
Ama ne hayaller, ne hayaller...
Çok çok eski zamanlarda, yıllar yıllar öncesinde yani ben henüz ilkokuldayken çok güzel ders kitaplarımız vardı bizim. Rengârenk tasarlanmış, mis gibi 1.hamur kâğıt kokan, içeriği zengin, aptallaştırmayan ve doğruluğuna inandığımız, çocukların çok mutlu resmedildiği, yemyeşil dağların, ormanların, masmavi denizlerin, pırıl pırıl gökyüzünün olduğu ders kitapları...
Sanırdım ki dünya gerçekten böyle bir yer.
Büyük densizlik benimkisi.!!! Yaş aldıkça anladım ki kandırılmışım...
Sahi neydi hayal kırıklığı? Böyle bir şey miydi? Ya da gerçek sandığın rüyanın ardından yaşanabilen, insanı fena dağıtan bir durum mu? Kendinizi kandırmayın!
Dünyada yeşil dağlarda, mavi denizlerde, mutlu çocuklarda yok.. Muharrem'i bilir misiniz?
İşte o da yok!!Kiminin doğumunu kırk kişilik sağlık ekibiyle yaptığı bu ülkede köyünde yol olmadığı için hastaneye gidemeyip ölen çocuklar var. Muharrem gibi...
Gelelim gerçeklere;
Ormanları yaktınız, denizleri kirlettiniz, hayvanları yok sayıp, işkence ettiniz...
Çocukları annesiz, anneleri çocuksuz bıraktınız.
Muharrem ve onun gibi birçok masum geri gelmez ama gerçek adalet elbet bir gün gelecek buna inanıyorum...
MUHARREM' E NOT: Güzel yüzlü Muharrem'im...
Minik bedenin o çuvala sığsa da yüreklerimize sığamadı, doldu taştı…
Cennetin en güzel yerindesindir umarım..
Son olarak diyeceğim şudur ki; Günlerdir Muharrem'in acısından etkilenen insanlarda ki, dünyanın aslında çok da adil olmadığını anlaması durumu bir hayal kırıklığıdır...
Ve etkisi bir ömür boyu sürebilir.
Sahi neydi hayal kırıklığı?
Tanımını yaptırmaz bazen...
Başka bir boyuta geçesini, bırakıp gidesini getirir insanın...
Yorum Yap