YİNE DERSANELER

  • 26.11.2013 00:00

                 Geçen yıl dersanelerle ilgili bir yazıyı gündemime almış ve paylaşmıştım. Aradan bir yıl geçti. Bugün dersaneler yine ülke gündeminde. Hem de çok hararetli tartışmalara sebep olarak. Hükümet tarafından gizli saklı bir çalışma yapılıyormuş gibi getirildi gündeme de. Dersaneler konusunun yıllardır hükümetin gündeminde olduğunu bilmeyen yok aslında.

                Gündeme getirilişi oldukça bilinçli oldu kanaatimce. Önce Taraf Gazetesi bir iki defa yazdı. Ardından Zaman Gazetesi manşeti patlattı. Tabi kritik bir dönemdeyiz. Kaç seçimin arefesindeyiz. Bastırıp puan almak için tam zamanı.

                Tartışmaya taraf olanlar kendilerinden beklenmeyen tavır ve davranışlarla savunuyorlar tezlerini. Bel altı vuruşlar, sırttan/arkadan vuruşlar, çelme atmalar, yalan haberler, agresif tutumlar.

                Tartışmanın taraflarından sesi en çok çıkanı, mağdur rolünü oynayan, hoş görü ve diyalog kavramlarını kendine şiar edinmiş, bırak kendi dininden olanı başka dinlerden olanlara bile kucak açmış olan Fethullah Gülen ve taraftarları.

                Dersanelerin kapanmasıyla, terörün hortlayacağını, MEB okullarının yetersiz olduğunu, bu yetersizliği dersanelerin giderdiğini, dersane olmaması durumunda zengin çocuklarının bir çaresini bulacağını ancak fakir fukara çocuklarının nasıl eksikliklerini gidereceğini, yapılanların darbe döneminde bile yapılamadığını (Dikkat! Yapılmadığını değil), dersanelerin kapatılmasının buradaki öğretmenleri mağdur edeceğini, teşebbüs hürriyetini ihlal edeceğini vs. vs. ileri sürdüler. Her gün saatlerce fakir fukara çocuklarının ağlamaklı görüntülerini izletiyorlar ekranlarından. Dersane parası yüzünden İcralık olan Bingöl’lü 600 aileden ise hiç bahsetmiyor. ŞivanPerver’e bile dersaneler hakkında açıklama yaptırıyor.

                Burada gündeme getirmek istediğim, tartışmaların gündemine girememiş olan konular.

                Ülkemizde birçok alanda köklü değişiklikler yapıldı. Taraflar konuştu, tartıştı, anlaştı, anlaşamadı, bir kısım düzenleme yargıdan döndü, düzeltildi ama nihayetinde sonuç alındı.

                İlk aklıma gelen Sosyal Güvenlik’in emeklilik kapsamında yapılan düzenlemeler. Bu düzenlemeler Ak Parti döneminden önce yapıldı. Ak Parti döneminde de Sosyal Güvenlik’in Hastane, Eczane, Sağlık Sigortası, Yeşil Kart, Kurumların birleşmesi gibi düzenlemeler yapıldı.

                Başka, Maliye teşkilatında düzenlemeler yapıldı. Bir kısım teşkilatlar kaldırıldı, birleştirildi.

                Başka, Sağlık Bakanlığının yapısı değiştirildi. İllerdeki hastaneler tek bir çatı altında toplandı. Doktorların muayenehaneleri kapatıldı.

                Başka, Yargı alanında birçok yenilik yapıldı. Yeni teşkilatlar kuruldu. Yeni Daireler ihdas edildi.

                Başka, Ekonomik-Ticari-Yatırım alanlarında olmak üzere Kalkınma Ajansları kuruldu. Avrupa Birliği Fonlarının kullanımında kolaylıklar sağlandı. Tarımsal Kalkınma için TKDK kuruldu. Toprak Kanunu ile tarım toprağınınkontrolsüz bölünmesinin önüne geçildi.

                Başka, Kentsel Dönüşümle gecekondu olan yerleşimlerin ortadan kaldırılması ve daha nitelikli, şehir planlamasına uygun yapıların oluşturulması sağlandı.

                Başka, askerlik süreleri kısaltıldı.

                Dahası tabiki var. Değişim ve dönüşüm olarak aklıma hemen geliveren bazı konuları saydım. Nihayetinde Milli Eğitimle ilgili değişim ve dönüşümün yaşanması da kaçınılmazdı.

                Eski Bakanlardan Emrullah Efendinin şaka amacıyla söylediği “Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” sözü geliverdi aklıma.

                Günümüzde Milli Eğitim sistemi aynen Emrullah Efendi’nin sözü üzere gitmekte. Üniversite Sınavlarında ya da Lise Sınavlarında herkes hangi dersanenin ne kadar başarılı olduğuna bakıyor. Tabi olaya özel sektör mantığıyla yaklaşınca da başarılı öğrenciyi üst üste iki yıl sınava sokmak ta bu müteşebbis abilerin/kişilerin aklına geliyor. Bu sınavlarda hangi okulun ne kadar başarılı olduğu ise hiç gündeme gelmiyor. Okulda öğretmenden, yönetici olarak ilçe ve il milli eğitim müdürlerinden hesap soran yok.

                Ha bu arada, Milli Eğitim bütçesi son 10 yılda ne kadardı? Ne kadar oldu? Son 10 yılda kaç öğretmen işe alındı? Son on yılda kaç okul ve derslik yapıldı? Bunları konuşan duydunuz mu?

                Dersanelerin varlığını savunmak en başta öğretmenlere hakarettir. Okulda ve öğretmende sorun varsa öncelikli olarak bu sorun giderilmelidir. Okullar yetersizse devlet bunca öğretmene niçin maaş ödemektedir. Her yıl niçin binlerce öğretmen ataması yapılmaktadır? İşin tuhaf yanı özel okula giden öğrenciler de dersaneye gitmektedir. Acaba sınavlarda sorulan sorular okul müfredatları dışında, dersane müfredatlarına göre mi hazırlanmaktadır? Eğer böyleyse utanç verici.

                Milli Eğitim Bakanı ve ekibi kendine güveniyor olmalı ki Emrullah Efendi’nin aksine, mekteplerle birlikte maarifi yönetmeye talip olmuşlardır. Yani zor olanı seçmişlerdir. Alkışlamak lazım.

               

                

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız