DEVLETİN MALI DENİZ…

  • 19.09.2010 00:00

Aslında bu hafta başka bir konu üzerinde yazacaktım. Ancak Karabük’ten çocukluk arkadaşım olan bir avukattan, bana iletilmek üzere bir mektup verildi. Mektubu okuyunca dehşete düştüm. Yazılarımızın okunup okunmadığını bilemiyorum ama birileri ile bu yazılanları paylaşmak istedim.
​Günümüzde rağbet güce ve onun en tabii bir türevi olan zenginliğe.​Eğer herhangi bir gazetede yazıyorsanız da bu kural geçerli. Hangi işi yaparsanız yapın bu olay değişmez. Siyasi bir rüzgârınız veya zenginliğiniz yoksa fikirlerinizin de önemi yoktur. Bizim gibi verilmiş sözlerin ardında durmaya çalışanlar bu duyguyu çok iyi bilirler.
Bana ulaşan mektup, Doğu Bölgelerinde çalışan bir kamu görevlisinden alınma… Bu mektupta bahsedilenleri kısaca şöyle özetlemek mümkün:
---------------------------------------------------------------------------------------
Doğuya tayini çıkan memurlar genel olarak bir şeyleri en güzel şekilde yapma aşkı ile yollara düşerler. Mesela doktorlar da bu grup içindedir.​Bir şeyleri en güzel şekilde yerine getirebilmek, başarmak için bütün imkânsızlıklarasavaş açarlar. Fakat çok geçmeden yılgınlıkla geri çekilmek zorunda kalırlar. Ve sorarlar kendi kendilerine:
​-Benim burada işim ne? Neden buradayım?
​Malzeme temini yerel firmaların eline verilmiş… Kontrolu ve tekeli ele alanlar daha ziyade siyasiler…
​Hastane yönetimlerine baskı had safhada…
​Siyasiler hastane üzerinden devleti soyuyorlar…1’e mal olan devlete 4’e satılıyor…
​Devletini, milletini düşünen doktorlara halk, olabildiğince öfkeli, tahammülsüz…
​Hemen hemen darp edilmeyen doktor yok dense yeridir…
​Halk aşırı şımartılmış… Bilhassa son dönemlerde açılım saçılım ayaklarına büsbütün şımarıklık artmış…
​İnsanların işleri olmayınca ya kaymakama gidiyorlar, ya da ‘’Ben PKK’ lıyım seni vururum’’ diye tehdit ediyorlar doktorları ve diğer kamu görevlilerini…
​Kısaca can ve mal güvenliği sıfırdır…
​Hiç kimse vergi vermiyor…
​Elektrik, su v.b. parası ödeyen hemen hemen yoktur…
​Herkese çocuk başına 150 TL çocuk parası ödeniyor… Hem de çocuk ultrasonda görülür görülmez oluyor bu iş… İlave olarak da mama ve bez parası da veriliyor…
​Okula giden çocuklara devlet harçlık veriyor. Eğer bu haraç gecikirse anneler okulu basabiliyor ve çocuklarını okuldan almakla tehdit edebiliyor…
​-O çocuklar ne yapıyor peki?
​Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK Bayrakları malum partinin mitinglerine katılıyorlar.​
​Herkese; eksin ya da ekmesin beyanına göre toprak yardımı yapılıyor (Gerçi hiç eken de olmuyor ya!)
​Bu yardım için yalan beyan o kadar abartılmış ki 5’i,  50 göstermekte sakınca yok…
​Hatta Van’da dağıtılan paraya bakınca, Van Gölü bile tarım arazisine sayılsa az gelir…
​Her Cuma kaymakamlık elden nakit para dağıtıyor…
​Buralarda devlet memurlarından başka vergi veren yok…
​Nalet olsun!
​İşte terör bu yüzden bitmiyor…
​Devletin bu işi bitirmesi istenmiyor.
​Çünkü o zaman hoşafın yağı kesilecek…
​Kim ister bu terörün bitmesini?
​Malum devletin malı deniz… Yemeyen ne?
​Hiçbir teşvik alamayan Bolu’da vergi taramasıyapanlar, acaba aynı işlemi Doğuda yapabilir mi? Hiçsanmam…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız