İtalya’da yaşayan birkaç elektronik mühendisi bundan 20 yıl kadar önce, çok küçük bir bütçeyle kodlama, yazılım, elektronik öğrenmeyi sağlamak için bir aygıt tasarlamışlar. Buna da "Arduino" ismini vermişler. Bu icatlarından 1 Kuruş telif hakkı almayıp herkese açık halde sunmuşlardır...

Yetkim, imkanım olsa Arduino adlı yazılım geliştirme kartını 20 milyon çocuğa zorunlu tutarım. Kod yazamayan, 120 civarı kodlama dilinden birini bilmeyene lise diploması bile vermem...

Teknolojide, icatta, patentte 20. yüzyılı tamamen ıskaladık. Bari 21. yüzyılda teknoloji üreten kuşağa geçelim. Sadece "leğen, mandal, tuğla, çimento, patates, elma, kayısı, fındık" satarak gelişmiş ülke olamayacağız. İhraç ettiğimiz ürünlerin kilogram fiyatını 1,2 doların üzerine çıkaramıyoruz.

Eğitim düzenimizi baştan sona çöpe atıp Almanya, Güney Kore, Japonya, İsrail gibi ülkelerin müfredatını kendimize adapte etmeliyiz. Başka bir deyişle bütün okulları üretici hale dönüştürmenin çaresini aramalıyız.  

Sigara, içki, telefon ve lüks tüketim ürünlerine 1-2 TL’lik teknik eğitim vergisi koyarsak 1 yıl içinde 52500 okulu yazılım, kodlama, bilişim odağı haline getirebiliriz.  

Tarih, coğrafya, matematik, yabancı dil gibi dersleri biraz azaltarak yazılım derslerine kapı açmalıyız.  

1 milyondan fazla öğretmenimiz, 20 milyon civarı öğrencimiz var. 2022 yılı itibariyle bunların yüzde 99’una 10 satır kod yazmayı öğretebilmiş değiliz.

Sözü fazla uzattım. Çocuğunuz ne üzerine okumak istiyorsa istesin ona mutlaka 50-70 TL'lik bir Arduino kartı alınız derim. Kart ile beraber 20-30 TL’lik ilave elektronik malzeme alırsanız evladınıza çok faydalı bir hobi kazandırmış olursunuz.  

Yazılım dünyasını 84 milyona tanıtmamız, çocuklarımızı siber dünyaya sokmamız zorunluluktur. Önümüzdeki 50 yılda dünya tamamen yazılımların kontrolüne girecektir...