Hakiki gazeteciler haber verir. Bilgilendirir.

Toplumun sorunlarına ayna tutar.

Doğruları yazar. Bu topraklarda gercek gazeteci yüzde 10 bile kalmadı diye düşünüyorum.

***

Önde gelenleri: Beyaz konaklarda yaşarlar.

Beyaz eldivenli hizmetçileri vardır.

Özel makam şoförleri ile gezerler.

Senenin 10 ayında tatil yaparlar.

Çocukları hep yurt dışında ya da kriptoların gittiği özel kolejlerde okurlar.

Çıkardıkları gazeteler çoğunlukla parasız dağıtılır.

Tirajlarını 3-5 kat fazla gösterirler. Reklam veren holdinglerin olumsuz haberlerini basamazlar.

Hanut (beleş) gezileri hiç kaçırmazlar.

Türk toplumunu cahil, hırt, hanzo, pis olarak görürler.

Türkiye'yi Nişantaşı, Cihangir, Etiler, Moda, Suadiye, Bodrum'dan ibaret sanırlar.

Tarım, hayvancılık, eğitim, sanayi ile ilgili sorunlar onları hiç ilgilendirmez.

Zira yerli bir ürün kullanmazlar.

***

Bu toprakların ana akım medyası 200 yıldır maalesef öz Türklerin kontrolüne hiç verilmemiştir.

Önde gelen medya hep kriptoların mülkü olup ABD, İngiltere, Almanya, İsrail'in cıkarlarını gözeterek yayın yapagelmiştir.

***

Sadece bu topraklarda değil, önde gelen 50 kadar ülkede de bağımsız, tarafsız, önyargısiz, iftirasız, şantajsız medya pek yoktur.

***

51 yaşındayım. 40 yıldır gazeteleri okurum.

Son yıllarda okunmaya değer fikir insanı ve gazete bulamaz oldum.

30 kadar ulusal çapta yayın yapan gazetenin 1. sayfalarına olan güvenim iyice sıfırlandı.

***

5-6 gazete her gün sürmanşetlerine emekliye, çalışana şu kadar zam türü yalan haberler koyuyor.

Buna medya örgütleri hiç tepki göstermiyor.

***

Spor (?) sayfaları sadece futbol çürümüşlüğünden söz ediyor.

Yanlış diyen yok.

Futbol ağaları her yıl milyarlarca liramızı yabancı depikçilere transfer ediyor. Tepki gösteren yok.

Ekonomi (?) haberleri, şirketlerin gizli reklamlarından ibaret hale dönüştü, ses eden yok.

***

Her köşe başına iletişim fakültesi açıldı.

Türkçe bile bilmeyen onbinlerce insan eline mikrofon, kamera, fotoğraf makinesi alıp ben gazeteciyim der oldu.

İki köşe yazısı olanlara bile duayen muamelesi yapılıyor.

18 milyon aile var. Ama 2 milyon gazete zor satılabiliyor. Gazeteler gazete olmaktan çıkıp asparagas metinler basan propaganda mevkutelerine dönüştüğü için itibarları da kalmadı.

***

1980'lı yıllardan beri taş çatlasın 20 konu hakkında kalem oynatabilen koco koca adamlar hala kenara çekilmiyor.

***

Bir çok dede gazetecinin köşelerini başkalarının doldurduğunu, yazdığını hissediyoruz.

65 yaşından sonra fikir üretimi pek mümkün değildir. Sadece eski anılar tekrar edilir.

İstisnalar olabilir...

***

Şantajla, iftirayla, dedikoduyla, senaryoyla, reklam, nepotizm ve çok mal satmak için gazetecilik yapanlar iyice açığa çıktı.

Bir ayağı Boğaz'da, bir ayağı Bodrum'da, bir ayağı Londra'da, bir ayağı Fransa'da olan gazeteciler 200 yıldır bizi hep soydurdu, kandırdı.

Son 10 yıldır bir de başımıza internet gazeteleri belası çıktı.

Esas mesleği çaycı, ofisboy, garson vb. olan, ilkokulu zor bitirmiş aciz tipler site açarak yalan haberleri üzerimize boca ediyorlar.

CIA kuklası FETÖ'nün soru çalarak üniversite bitirttiği toraman, toparlak tipleri 30 sene yalan haberler üfürdüler.

Samandan iftiraları nice ocağı yıktı.

FETÖ'den esinlenen bazı sahte gazeteciler aynı çizgide devam ediyorlar.

Ülkemizin ekonomik, kültürel, bilimsel sorunları olduğu kadar bir de çürümüş, düzenbaz, mikrop saçan medya sorunu vardır.

26.11.19

Ali Özdemir

0505 220 83 85

www.aliozdemir.net