- 6.02.2019 00:00
1986 yılının Eylül ayında, üniversite 2. sınıfa geçtiğimde İzzet Baysal Vakfı’na içinde bulunduğum koşulları anlatan bir mektup yolladım.
2-3 hafta sonra cevap geldi. İstanbul Karaköy’de bulunan Vakıf merkezine gittim. Sayın İzzet Baysal bizzat ilgilendi. Her ay 20.000 TL burs vereceğini taahhüt etti. (Bu para şimdinin 300-400 TL'sine tekabül etmektedir.) O zamanın şartlarında çok iyi bir meblağ idi. Bununla günlük yemek, yol, kırtasiye, kitap giyim ihtiyaçlarımı karşılayabiliyordum.
3 yıl boyunca aldığım burs benim hayatımı değiştirdi. Eğer bu katkı olmasaydı belki okulu bırakacaktım.
1989 yılının Temmuz ayında üniversiteyi bitirdim. Teşekkür etmek için İzzet Baba’nın yanına gittim. Bana mealen şunları söyledi: “Evladım, sana bursu karşılıksız verdim. İleride memlekete faydalı işler yapmanı istiyorum. Çalışkan ol. Bu ülkenin kalkınması için çalış.” Bu nasihati 30 yıldır hiç aklımdan çıkmadı.
İzzet Baba’nın sözlerini kendime prensip olarak benimsedim. Bu ülke için faydalı olup olmadığımı www.google.com sitesine adımı yazarak öğrenebilirsiniz.
İzzet Baysal’ın ne kadar büyük, yüce bir insan olduğunu yaşım ilerledikçe daha iyi anlıyorum. Bolu’nun Kıbrıscık ilçesinin gariban Bölücekkaya Köyünden, kara lastikle yola çıktım. Allah ban bu günleri de gösterdi.
İzzet Baysal’ı rahmetle anıyorum.
Ali Özdemir
Eğitimci-Yazar
05.03.2019
Zonguldak
Yorum Yap