Mesleki ve teknik eğitimi kenara iterek hiçbir yere varamayız. Her 4 çocuktan 3’üne tarım, turizm, ticaret, sanayi, bilişim ile ilgili mutlaka bir beceri kazandırmalıyız. Bunu yapabilmek için her türlü donanımı olan araç-gereçlere filan gerek yoktur. Gelişen teknoloji sayesinde kitaplar, dergiler, dijital kanallar, videolar, web siteleri kullanarak bilgi – beceri kazandırma çalışmalarını yürütebiliriz. 

1 milyon öğretmenimizi ortalama 5 yılda bir kendi alanıyla ilgili sınavdan geçirmeliyiz. Öğretmenleri ölçtüğümüzde bir çok eksiğimiz ortaya çıkacaktır.

Bilgili, araştırmacı, projeci eğitimcileri gelir bakımından yükselttiğimizde çarpan etkisiyle mükemmel sonuçlar ortaya çıkmaya başlayacaktır. Hiçbir iş yapmayan ile günde 15 saat eğitimle meşgul olan öğretmene aynı maaşı vermek makul bir yol değildir.

12 yıllık zorunlu eğitimin her yılında mutlaka uygulamalı mesleki derslerde okutulmalıdır. Eğer bu dersleri okutacak öğretmen yoksa CD, DVD, internet, e-kitap, TV kullanılarak yaklaşık sorunlar alınabilir. Örneğin kodlama konusunda bilgi aktarılmak isteniyorsa Tinkercad, Mblock, Arduino IDE, Proteus/ISIS gibi yazılımlar çok işimize yarayacaktır.

“Öğrenmeyi öğrenme” kavramının üzerinde çok duralım. Video derslerle dolu bir sitedeki bilgileri alan öğretmen sınava sokularak ölçümlenebilir. Bilgileri ölçülmeyen, sorgulanmayan insanlar hiçbir şey öğrenmek istemezler.

STEM eğitim modelinin sadece lafını etmekten artık vazgeçmeliyiz. Anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liseleri aynı yerleşke içinde inşa ederek zamandan, mekandan, kadrodan tasarruf edebiliriz. 50-100 öğrencisi olan bir okula müdür, müdür yardımcısı, memur, sekreter, hizmetli, bekçi, aşçı, yurt, pansiyon  vererek büyük israfa yol açıyoruz.

Okullar birleştirilirse yakıt, aydınlatma, ulaşım, spor, temizlik, yönetim, etkinlik alanları bakımından yüzde 70’lere varan gider azalması elde edebiliriz.

Fizik, kimya, biyoloji dersleri için her okula laboratuvar kurmak, kütüphane açmak, spor alanları oluşturmak, robotik atölyeleri yapmak asgari 10 milyar TL’yi çöpe atmak demektir. Küçük 5-10 okulu bir alanda toplayarak çok büyük tasarruflar sağlayabiliriz.

İlk önce büyük kentlerde, mahalle aralarında kalmış küçük okulları büyük kampüslere taşımalıyız. Örneğin, 160 bin nüfuslu Bolu ilindeki 30 ilkokul, ortaokul ve liseyi modern bir bahçe içinde toplayabiliriz.

Kirli havalı, spor alanı olmayan, gürültülü, eskimiş, dar alanlarda verimli eğitim yapılamıyor. STEM eğitim modelini hayata geçirebilmek, endüstri 4.0 normlarına erişebilmek için 12 yıllık zorunlu eğitim okullarını aynı ortama taşımak şarttır.

Ali Özdemir

Uzman Elektrik Öğretmeni – Okul Müdürü

Tlf.: 0505 220 83 85

www.aliozdemir.net

Zonguldak