- 13.07.2017 00:00
80 milyonluk ülkemizde her yıl 2 milyon kadar insanımız üniversiteye girmek istiyor. 340 milyon nüfuslu ABD’de 6 bine yakın üniversite var. ABD’den 4 kat daha az nüfusu olan ülkemizde ise 1000 kadar üniversite olması gerekirken bunu 5 katı daha az sayıda yüksek öğretim kurumumuz var.
Hristiyan dünyasının yüzde 40’ı üniversite mezunuyken, Müslümanların sadece yüzde 8’i yüksek öğrenim alabilmiş durumda.
Halkımızın genel okumuşluk ortalaması ise 3.5-4.5 yıl aralığının ötesine geçemiyor. Finlandiya, Japonya, Güney Kore, Almanya gibi ülkelerin halkının genel okumuşluk ortalaması ise 9-12 yıl arasında değişiyor.
Bazı insanlarımız okumuş insan sayısının artmasının bir işe yaramadığını öne sürseler de cahil insanlarla hiçbir işin başarılamayacağını rakamlar söylemektedir.
2017 yılı itibariyle 5.5-6 milyon insanımız 2, 4, 5, 6 yıllık bir yüksek okula devam etmektedir. Bu yıl 200-400 bin evladımız daha sisteme eklenecektir.
Ana-babalar, veliler, çevremizdeki insanlar son yıllarda biz öğretmenlere sürekli olarak hangi alanda okutalım şeklinde sorular yöneltmektedirler.
Bu konuda tam yetkin bir otorite değilim ancak dünyanın dijitalleştiğini, her makinenin otomatikleştiğini, internetin her cihaza girmeye başladığını yakinen gören bir insan olarak gençlerin teknolojik alanda öğrenim görmelerinin ülkemiz için daha iyi sonuçlar getireceğini düşünüyorum.
Teknik konulara, inovasyona, araştırmaya, öğrenmeye, bilime, fenne, tasarıma yatkın olan gençlerin mutlaka 21. yüzyılın gerektirdiği teknik dallarda okuması doğru olan yoldur.
Dünyanın ilk 1000 üniversitesi arasına girebilen 15-20 okulumuz var. Bu sayının çok daha fazla olması temennimizdir. Dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisi arasında olan ülkemizin kaliteli eğitime ulaşması için her kesimin çaba sarf etmesi gerekiyor.
Endüstri 4.0 standartlarına uygun teknik eğitim verebilen üniversitelerimiz arttıkça ihraç ettiğimiz malların kilogram fiyatı da 1.2 Dolar seviyesinden 3.5-4 Dolar seviyesine doğru yükselecektir.
Ali Özdemir
0505 220 83 85
Yorum Yap