50 yaşındayım. 35-40 yıldır insanları anlatan kişisel gelişim, psikoloji, sosyoloji, felsefe, sağlıklı yaşam ile ilgili kitapları, makaleleri bıkmadan okuyorum. Bu tetkikler sonucunda edindiğim bilgileri 3 farklı kitaba aktararak topluma da sundum.

Bunca okumanın sonucunda cahil / bilgisiz / bilgiye uzak duran insanların son derece tehlikeli tiplere dönüştüğünü fark ettim. 

Üniversite mezunları arasında bile sanılanın çok üzerinde cahil söz konusudur. Son derece popüler olan meslek erbapları arasında bile yaptığı işin dışında hiçbir konuda bilgisi, görgüsü olmayan insanlar aramızda dolaşıyor.

İslam dininin kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim “İkra: Oku” diye başlıyor. Bu çok önemli bir olgu niteliği taşıyor. Her şey okumakla başlıyor. Okumayan insanlarda din, ahlak, etik, algılama, uygulama becerileri asla gelişmiyor.

Öğretmenlik, hukukçuluk, hekimlik, iktisatçılık, mühendislik, gazetecilik vb. gibi mesleklere mensup olan bireylerin sürekli olarak okuması, yeni bilgileri öğrenmesi gerekiyor. Ancak 30 yıldır aynı bilgilerle öğretmenlik yapmaya çalışan, kurslardan, seminerlerden, panellerden uzak duran nice eğitimci aramızda dolaşıyor.

Cahil kitleler hiçbir ahlaki, etik değere uymuyorlar. İftira atma, kara çalma, tuzak kurma, komplo düzenleme, tetikçilik yapma, yeniliklere karşı çıkma, başarılı insanları yıkma konularında son derece kararlılık gösteriyorlar.

Bir insan kitap, gazete, dergi okumuyorsa, mesleğiyle ilgili kurslara, seminerlere gitmiyorsa ondan kesinlikle uzak durunuz. Zira bu tipler sizin ilerlemenizden, başarılı olmanızdan, yenilikler yapmanızdan son derece rahatsızdırlar.

Patlamaya hazır bomba gibi olan cahilleri her meslek grubunda görebilirsiniz.

Cahil bir gazeteci sürekli yalan haber yapar. Kimden çıkarı varsa onun sesi olur, kendini kullandırır.

Cahil bir öğretmen her şeyi parayla ölçer, nereden ne koparabilirim düşüncesinden kurtulamaz. Sadece çıkarlarını düşünür. Hiçbir sosyal sorumluluk projesinde yer almaz. Sürekli olarak dedikodu yapar. Başkalarının açığını arar.   

Cahil bir hekim hastalarını para kaynağı olarak görür. Hastayı uzun süre iyileştirmez. Ameliyatlarla bıçak parası adı altında ek paralar talep eder.

Cahil bir ofis memuru her işi rüşvetle, avantayla, rantla, komisyonla yapmaya eğilimlidir. Memurluğun kamu hizmeti olduğunu unutur. Sürekli olarak maaşının azlığında yakınır ama hiçbir zaman ben kuruma ne veriyorum sorusunu sormaz.

Cahil sendikacı üyelerini haksız olduğu durumda da savunur. Lekeli, hileci, tembel, görevini yapmayan, zincirin zayıf halkası olarak görev yapan üyelerini uyarma görevini yapmaz. Kendi üyesi olmayan diğer çalışanları düşman, yok edilmesi gereken tipler olarak görür. Cahil sendikacıları Recep İvedik tarzı yaşantılarından, söylemlerinden, lüks meraklarından, absürd yazılarından kolayca anlayabilirsiniz. Alkolden çürümüş beyinleriyle ona buna sataşmayı kamusal görev olarak yutturmaya çalışırlar.

Cahil bir din adamı toplum için son derece tehlikelidir. Kur’an okur para ister, mevlid okur para ister, cenaze kaldırır para ister. İşi gücü paradır. Hayır için bir ayet bile okumaz. Kur’an’ın 114 suresinde ne yazdığından bihaberdir.  

Cahil müteahhit sadece parayı sevdiği için çürük binaları lüks daire diye kakışlar. Hafif bir depremde yapıları yıkılınca Allah’ın takdiri diyerek işin içinden sıyrılmayı çok iyi becerir.

Cahil akademisyen öğrencileri para olarak görür. Menfaat için öğrencileri düker. Yaz okulundan parsa kapma peşine düşer. Bilimsel eser, makale üretmez. Kendisi allamedir. Gerisi hep beceriksizdir. Basit bir unvanı / titri elde edince çalışmayı bırakır. Tüm yükü asistanlarına yıkar.

Cahil tarihçi gerçeklerle değil, magazinle, özel yaşantıyla, mahrem hayatla ilgili şeyleri bilgi diye satar. Tarihsel geçmişi siyasal, ekonomik, sosyal, teknolojik, iktisadi bakımlardan analiz edecek yetkinliğe sahip değildir. İftiraları kaynak olarak gösterir. Delilerin, ruh hastalarının hatıratlarını belge sanır.  

Özet olarak, cahil, öğrenme engelli tiplerden toplum olarak çok çekiyoruz. Bilimde, teknolojide, inovasyonda, tarımda, sanayide, eğitimde geri kalmamızın tek sebebi cahillere hoşgörü / tolerans göstermemizdir. Vasatlık, çukurluk her yeri istila etmiş durumdadır.  30 yıllık iş hayatımda başıma gelen tüm kötülüklerin, komploların, iftiraların, çamurların arkasında cahil takımının parmak izlerini buldum. Yani     “kedi erişemediği ciğere murdar dermiş” sözünü yaşayarak öğrendim…  

Ali Özdemir

Site: www.aliozdemir.net

Tlf.: 0505 220 83 85 – 0553 – 108 54 92

E-posta: azodemir53@hotmail.com