Tarih bilmek ne sağlar?

  • 13.03.2017 00:00

 
Hollanda, Almanya, Avusturya, Danimarka, Norveç, İsveç, Fransa, İtalya, Belçika, Yunanistan, Polonya vb. gibi ülkeler hiçbir zaman bizim dostumuz olmadılar. Bunlar, büyük ağabeylerinin (ABD, İngiltere, İsrail) duruşuna göre pozisyon alan devletlerdir.
Dünyanın 500 büyük şirketinin 400’den fazlası ABD’dedir. Bu şirketler liderleri, partileri, meclisleri, medyayı, modayı, silah sektörünü vb. istedikleri gibi yönlendirirler. Kendi çıkarlarına dokunan olduğunda hemen askerle, medyayla, internetle, siyasetle saldırıya geçerler.
ABD, İngiltere ve İsrail’in her ülkede lobicileri, fonları, vakıfları, dernekleri, satın alınmış köleleri vardır.
1700’lü yıllardan itibaren İbraniler, Ermeniler, Rumlar, Fransızlar, Almanlar, Araplar bizlerin geleceği hakkında söz sahibi olabilmişlerdir.
Teknolojiye, bilime, üretime sırtını dönen Osmanlı 1900’lerin başında yırtıcı aslandan süt dökmüş kediye dönüşmüştür.
1923’te yeni Cumhuriyet kurulduğunda 13 milyonluk yoksul, eğitimsiz, hastalıklarla boğuşan, köylü bir toplum vardı. Kişi başı milli gelir sadece 30 dolardı. Üstelik Osmanlı’dan kalan borçlar 1952 yılına kadar ödenecekti.
1945’ten sonra yine sahte dost Batı’nın tuzaklarına düştük. NATO’ya alındık. “Silah sanayini kapat. Her şeyi biz veririz” dediler. Buna inandık. Dediklerini yaptık. “Ağır sanayi tesislerini kurmak istiyoruz” dedik. ABD’li uzmanlar “No rantable, no fisible (Karlı değil, mümkün değil, gereksiz)” diyerek taş koydular. Narenciye yollayarak borcumuzu ödedik ve bir çok önemli fabrikamızı Ruslara kurdurmak zorunda kaldık…
Hırsız Batı’nın her türlü kotasına, engellemesine, tuzağına rağmen 30 dolarlık gelirden 9 bin dolar seviyesine yükselebildik.
Dost olarak gördüğümüz tüm Avrupa ülkeleri PKK’nın, TİKKO’nın, DHKP-C’nin, radikal dini cemaatlerin, FETÖ’nün arkasında durmuşlardır.
Türkiye’nin; katma değeri, kazancı düşük malları (kova, mandal, akü, sandalye, yatak, reçel, pekmez, salça…) üreten ikinci sınıf bir ülke olarak kalmasını istiyorlar.
Gelişmiş ülkelerin ihraç ettiği malların kilogram fiyatı 4 dolar seviyesindeyken biz hala 1.2 dolar seviyesini aşamadık.
Türkiye’nin eğitimde, bilimde, sanatta, teknolojide, sanayide, sporda yeni aşamalar kaydetmesi rakip ülkeleri delirtmektedir.
Avrupa ülkeleri nüfus bakımından gerilemekte, yaş ortalaması 50’nin üzerine doğru ilerlemektedir. Uyuşturucu ve alkol kullanımı zirve noktalara yükselmiştir. Aile birliği yoktur. Ruhsal sorunlar had safhadadır. 50-100 yıl sonra bir çok AB ülkesinde Müslümanlar söz sahibi durumuna geçecektir.
Bütün Batı toplumlarında çürüme nedeniyle çöküş başlamıştır. Bu durumu gördükleri için yabancıların topraklarından gitmesini isteyen ırkçı/Faşist partilerin oylarında yükseliş söz konusudur.
Türkiye’nin hep geri, cahil, vasat olarak kalması için İslam dışı olan yapıları / cemaatleri / tarikatları siyasal, finansal yönden desteklemeleri bundan kaynaklanmaktadır. Çoğu kişi bilmez. Said-i Nursi’nin akıl dışı, din dışı kitaplarını 1950’li yıllarda Shell, Mobil gibi küresel firmalar finanse etmişlerdir. FETÖ’cülerin çoğu da Shell firmasının bayiliğini yapmışlardır.
Bu ayrıntıları bilmeden gerçekler anlaşılamaz. Aslında söylenecek söz çok ama okuyan olmadığı için değişen bir şey olmuyor. Doğruları söyleyenler bu topraklarda hiçbir zaman değer görmedi. Horlandı, dışlandı… İvedik türü şarlatanlıklar el üstünde tutuldu. Topçu, popçu, köçek tayfası bilim insanlarından daha çok sevilip sayıldı…
Tarihsel gerçekleri bilmediğimiz için hep yanlış yerlere imza attık…
             
 
 
Ali Özdemir
www.aliozdemir.net
0505 220 83 85

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız