En değerli il…

  • 7.01.2016 00:00


1982 yılından beri Bolu ilinin şehir merkezinde yaşıyorum. Daha öncesinde Kıbrıscık ilçesinin Bölücekkaya köyünde ikamet ettim. Türkiye’nin 81 vilayetinin tümüne yakınını ve bir çok yüksek nüfuslu ilçesini görme imkanı da buldum. Hasbelkader AB’nin önde gelen ülkelerinde de gözlemler yapma fırsatını elde ettim. Bu gözlemler ışığında şunu çok rahat söyleyebilirim. Rakamlar, istatistikler, uzman görüşleri ne derse desin Bolu ili Türkiye’nin hatta dünyanın en sağlıklı kentlerinden biridir.
Hava durumu (iklim), ulaşım imkanları, eğitim seviyesi, sağlık olanakları, mesire yerleri, konut durumu, altyapı, inanç ekseni, güvenlik gibi kriterlerin tümünü önümüze koyalım en öne mutlaka Bolu ili geçer.
Devletin elindeki bilimsel araştırma raporlarının tümüne sahip değilim ancak 34 yıllık gözlemlerim ilimizin pırlanta değerinde olduğunu söylüyor.
 
Ege Bölgesinde bize benzer vilayetler vardır. Ancak oralar son 30 yılda aşırı nüfus yığılmalarına maruz kaldığı için huzur ikliminden uzaklaşmaya başlamıştır.
Bolu’nun değerinin artmasında en birinci etken çok değerli insan, rahmetli Sayın İzzet Baysal ve Sayın Ahmet Baysal’dır. Bu iki değerli insandan sonra adlarını tam bilemediğim Valiler, Belediye başkanları, sanayi/turizm tesislerinin kurucuları, vatansever basın mensupları, aydınlar da ilin değerinin artması için katkı yapmışlardır.
 
Başka yerleri görmeyenler Bolu’nun halkı hakkında asılsız teoriler üretebiliyorlar. Ancak diğer yörelerde yaşayan insanların ahlaki, kültürel, kişisel yapılarını görünce buranın değeri daha iyi anlaşılıyor.
İsim vererek, rencide ediyor suçlamasına maruz kalmak istemiyorum ama bir çok vilayetimizde iç barış, huzur, güvenlik, temiz su, yol, park, kaldırım, sağlıklı bina kalmamıştır.
Herkes İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlere özenir. Buralara gidip bir hafta yaşayın bakalım. Zerre kadar huzur bulamayacaksınız. 10 milyon kadar taşıtın bulunduğu İstanbul’da temiz hava bile kalmamıştır.
Bolu’nun bu halinin bozulmaması için tüm yetkililere sorumluluk düşmektedir. Orman, toprak, su, hava kalitesinin düşmesine asla göz yumulmamalıdır. Değerli toprakların yok olmasını azaltmak için binaların kat sayısının artmasına izin verilmelidir. Sürekli şiddetli depremin olduğu Japonya’da yüksek binalar yapılabildiğine göre biz de aynı kaliteyi tutturabiliriz.     

Ali Özdemir
BOLU

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Çok Okunanlar

Ganire Paşayeva hayatını kaybetti

Ganire Paşayeva hayatını kaybetti

  • 29.09.2023

Nöbetçi Eczaneler

Resmi İlanlar

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız