- 26.10.2016 00:00
Dünyamız bilim insanlarının bulgularına göre 8 milyar yaşındadır. İnsanoğlunun bu topraklardaki geçmişi ise 8 milyon yıl öncesine kadar gitmektedir. Bu uzun sürenin sadece 8 bin yıl öncesine kadar olan dönemi net olarak bildiğimizi tarihçiler söylüyor. Daha eski devirleri ise karanlık çağ olarak ifade ediyoruz.
8 bin yıllık bilinen tarihin içinde yer alan Türklerin 4 yıl öncesine kadar bilgi sahibiyiz.
Orta Asya’nın uçsuz bucaksız ovalarında asırlarca yaşayan dedelerimiz 1000 yıl kadar önce çeşitli göç yollarından ilerleyerek Avrupa’ya, Asya’ya, Anadolu’ya yerleşmişlerdir.
1071 yılında Anadolu’ya gelen atalarımız önce Selçuklu İmparatorluğunu, ardından da Osmanlı Devletini kurmuşlardır.
Osmanlılar 5 kıtaya, 14 milyon kilometrekarelik araziye hükmetmeyi başarmışlardır.
1699 yılında itibaren Osmanlıların küçülmeye başladığını görüyoruz. 200 yıllık erime döneminde 1918 yılına gelindiğinde imzalanan Mondros Antlaşmasıyla koca devlet esir hale düşürülmüştür.
Anadolu’daki 1000 yıllık koca Türk devletinin yok olmak üzere olduğunu net biçimde idrak eden, Osmanlı Devletinin okullarında yetişmiş aydın insan, Çanakkale Gazisi Mustafa Kemal 1919’da Samsun’a, Erzurum’a, Sivas’a, Amasya’ya, ardından Ankara’ya giderek direniş, mücadele çağrısı yapmıştır.
Anadolu’nun kaderine küsmüş, perişan olmuş, bit-pire içinde kalmış, kuru ekmeğe muhtaç ama gururlu, cefakar insanları “Ya istiklal, ya ölüm” diyerek işgalci hırsızlara teslim olmamıştır.
1923’te ilan edilen Türkiye Cumhuriyetini 15 yıl yöneten Gazi Mustafa Kemal Atatürk her görüşten insanın takdir ettiği yenilikler, hamleler, inkılaplar yaparak çağdaş bir devletin doğuşunun temellerini atmıştır.
Eğitimde, bilimde, sanatta, demokraside, kadın haklarında, sanayide, ulaşımda yapılan atılımlar 93 yılın sonunda 220 tane ülkenin bulunduğu gezegenimizde 16. büyük ülke olmamızı sağlamıştır.
Bugün Türkiye’de yenilik adına ne varsa Atatürk’ün belirlediği ilkeler sayesinde ortaya çıkmıştır.
57 İslam ülkesi arasında en huzurlu, sağlıklı, başarılı, üretken devlet Türkiye’dir.
220 ülkenin önde gelen ilk 20 ülkesinin tümünün Türkiye üzerinde kötü amaçları, planları vardır. Bu değerli toprakları elimizden almak, bizi yeniden Orta Asya bozkırlarına yollamak için yanıp tutuşmaktadırlar.
Ekonomik, siyasal, askeri hilelerle, darbelerle bize sürekli olarak çelme takan hırsız devletler asla başarılı olamayacaklardır.
Ülkemizin kaynaklarını ele geçirmek, bizi birbirimize düşürmek isteyen dış güçler Türk milletinin sağduyusunu alt edemeyeceklerdir.
Ne yaparlarsa yapsınlar Anadolu’daki Türk varlığı sona ermeyecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü bizim pusulamızdır.
İslam dininin birleştirici gücünü de arkamıza alarak düşmanlara teslim olmayacağız.
Atatürk bize her zaman yol gösterecektir.
Yorum Yap