Amatör bir ruhla 20 yıldır kitap yazarlığı ve yayıncılık yapıyorum. Bu süreçte “iyi” ya da “kötü”, “faydalı” ya da “gereksiz” olarak nitelenebilecek 40 küsur kitap yayınladım. Eserlerim meslek yüksek okulu ve lise öğrencileri ile çeşitli halk kitleleri tarafından okunmaktadır.

20 yılda onlarca engelleme, haset, tuzak, dalavere, düzenbazlık, ihanet, tetikçilik, taciz, saldırı ile karşılaştım. Teşvik eden hep az oldu. Engellemek isteyen ise sayısız.

Kitap yazmak beni 5-10 yıl fazla yaşlandırdı. Araştırma, kaynak temini, dizgi, mizanpaj, baskı, depolama, tanıtım, paketleme, dağıtım, tahsilat, güncelleme süreçlerinin her biri ayrı bir eziyet…

İlk 15 yıl kitapları kendim satmaya çalıştım. Ancak bin tane badire söz konusu olduğu için pes edip eserleri çeşitli yayınevlerine devretmeye başladım…

Herkesin, “bildiği konuda” kitap yazması gerektiğine inanırım.

En çok hangi tür kitap yazsam satılır diye soranlara hep şunları söylerim:

- Rüya tabirleri

- Ot, çöp, şifalı otlar

- Burçlar

- Yemek

- Diyet

- Hurafe

- Magazin

- Büyü, cin

- Sahte güzellik

- Aşk, meşk

konulu kitaplar çok satılır… Maalesef alıcı kitlenin evsafı bu. Bilim ve teknik eksenli kitapları kimsenin eline aldığı yok. Hele şiir kitapları artık hiç satılmıyor…

Okumayı, yazmayı, düşünmeyi sevmeyen kitlelerin kitapla işi olmuyor. Bu topraklarda 13-14 milyon aile var. Ama 100 bin evde bile 500 - 1000 kadar kitap içeren kütüphane yok… 77 milyonluk kitlenin gazete, dergi, kitap seven dilimi 10 milyonu geçmez… Yılda 6 kişiye 1 kitabın düştüğü coğrafyadır burası… Japonya’da ise 1 kişiye yılda 6 kitap düşer…

Ali Özdemir

www.aliozdemir.net - www.facebook.com/erdemyayinevi - aozdemir53@hotmail.com