25 yıllık uzman elektrik-elektronik öğretmeniyim. Son 6-7 yıldır üniversitelerde akademisyen olabilmek için ALES (Akademik ve Lisansüstü Eğitim Sınavı)’e giriyorum.

Bugüne kadar 52, 57, 62, 66, 68 gibi notlar aldım. 6 ay önce girdiğim ALES’ten 63 almıştım. Bu not ile Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Eğitim Yönetimi ve Denetimi alanında yüksek lisans öğrenimine başladım.

2014 yılının Kasım ayı içinde yapılan son ALES’ten ise 67 alabildim. Eğer 70 ve üzeri alabilseydim herhangi bir üniversiteye öğretim görevlisi olarak geçebilmek için başvuru hakkı elde edecektim.

Liseyi bitirmemden bu yana 29, üniversiteyi bitirmemden bu yana ise 25 yıl geçti. Bu süre zarfında lise öğretmenliğini en üst düzeyde yaptım. Bu vazifemin yanı sıra son 20 yılda 45 farklı kitap yazıp yayınladım.

Bunca çalışmaya, üretime rağmen lise seviyesindeki Türkçe ve matematik sorularından 70 alamadığım için üniversitelerde akademisyen olarak çalışma hakkını bir türlü elde edemiyorum.

Anlı şanlı profesör ve doçentlerin çoğunun yayınlanmış tek bir kitabı bile olmazken 45 kitap yayınlayan kişiye 3 puan eksik aldın diye akademisyenlik yolunu kapatmak sizce adil midir?

Üniversitede Türkçe ve matematik anlatacak değilim. Elektrik-elektronik üzerine dersler vereceğim. Akıldışı yasalar nedeniyle safdışı bırakılmanın burukluğunu yaşıyorum.

ALES’te mesleğimle ilgili bir tek bile soru sorulmuyor. Bu zihniyet ile üniversitelerin hoca ihtiyacı asla kapatılamaz.

Dersaneye giderek, özel ders alarak, ezber yaparak ALES’ten 70 ve üzeri alanları akademisyen yapınca üniversitenin kalitesi artmayacaktır.

ALES’in yapısının, akademisyen seçim kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu sadece kendim için istiyor değilim. Nice nitelikli insanımız ALES engelini geçemeyerek yüksek lisans başvurusu ya da hocalık talebinde bulunamamaktadır.

Ali Özdemir

www.aliozdemir.net

BOLU