İmla özürlü köşeci tayfasına kim dur diyecek?

Bolu'nun mahalli (yerel) basınında köşe yazısı yayınlayan bir kaç kişiyi yıllardır ikaz ederim. Ama hiç birisi hatasından dönmez. Üstüne üstlük ukala bir dil ile cevap verirler.  

Üniversite diplomasına sahip insanlarımızın bile ana dillerinin kurallarını hoyratça çiğnemesi çok yadırgatıcı bir durum olarak gelir bana.

Dil uzmanı, edebiyatçı, eleştirmen değilim ama bir kişinin yazdıklarına bakarak kişiliğini, kültür düzeyini, iç dünyasını az çok tahmin edebilirim. Hayatı boyunca hiç bir bilimsel eser / makale yayınlayamamış, dünyadan, tarihten, sanattan, bilimden nasibini almamış insanların kanaat önderi olarak akıl vermesini kabul edemiyorum...

Noktayı, virgülü, üç noktayı, ünlemi nerede kullanacağını bilmeyen, 300 kelimeyi bulmayan dağarcığıyla akıl satan insanlar basından silinmedikçe toplumsal yaralarımız azalmayacaktır diye düşünüyorum. 

Arabistan'ı yöneten kafa

 Yıllık ihracatı 630 milyar dolar, ithalatı 130 milyar dolar olan, bütçesi 500 milyar dolar dolayında fazla veren Arabistan'ı yönetenler Müslüman ise ben böyle kişilerle aynı safta olmayı kabul edemiyorum.

Müslüman ülkelerin çoğu gıda, eğitim, sağlık, ulaşım sorunları çekerken Suudilerin ultra lüks yaşam sürdürmesi, tüm servetlerini Yahudi bankalarında tutması, yatırımlarını emperyalist şirketlere kaydırması makul bir iş değildir.

ABD, İngiltere, İsrail gibi sömürgen ülkelerin sözünden çıkmayan, İslam dünyasının kalkınması için hiç bir atılımda bulunmayan Suud'ları herkesin kınaması, lanetlemesi gerekiyor. 

S. Arabistan'dan, Kuveyt'ten ülkemize gelerek tatil yapan Arap zenginlerinin görgüsüz harcamalarını, ukala davranışlarını da hoş görmeyelim.

ABD'den korktuğu için Mısır ve diğer ülkelerdeki demokrasi düşmanlarını paraya boğan Suud'ları nefretle kınıyorum...

Son bir soru: Evinizdeki eşyaların hangisi bir Arap ülkesinde yapılmıştır hiç düşündünüz mü? Arapların hurmadan başka neyine para verip aldınız? Arabistan'a Hac ibadeti için gidenlerin oradan hediye amacıyla satın aldıkları eşyaların binde kaçı Arap malıdır?

Kaldırım yaparak kalkınan il var mı?

Sıradan bir vatandaşım. 45 yıldır malum bir ilde yaşıyorum. Şehir içinin ana caddelerinin 1980'li yıllardan bu yana kaç kez yapılıp bozulduğunu hesaplayamadım. Bu konuda akılcı bir açıklama yapabilecek olan var mıdır bilmiyorum.

Fransa'nın, Almanya'nın, Hollanda'nın, Belçika'nın, Gürcistan'ın, KKTC'nin önemli olarak addedilen şehirlerini ve ülkemizin 81 vilayetinin, yüzlerce ilçesinin önde gelenlerini de gördüm. Hiç birisinde bu kadar çok yap-boz görmedim.

Siyaset filan yapmıyorum. O parti iyi şu parti kötü de demiyorum. Son 10 yıldır hiç oy da kullanamadım. Sadece Belediyeye ödediğim vergilerin (temizlik, emlak, abonelik) nereye harcandığını öğrenmek istiyorum. Yaşadığım ilde son 30 - 40 yıldır bilime, sanata, edebiyata, sağlığa, çevreye, tarıma, sanayiye harcanan para ile kaldırıma gömülen para tartılsa hangisi ağır gelir siz söyleyiniz.

Ekleyecek çok söz var ama demokratik (?) yasalarımız izin vermiyor vesselam...

Sattığımız malların kilo fiyatı neyi gösterir?

 Ülkemizden dış ülkelere ihraç edilen tekstil, tarım, sanayi, orman, kimya, makine vb. sektörlerin ürünlerinin kilogramının fiyatının ne olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Sizi yormadan söyleyeyim. Ter dökerek ürettiğimiz malların kilo fiyatı 5-6 dolar dolayındadır. Yani 100 kilogramlık bir çamaşır makinesini 500 - 1000 TL'den sattığımız zaman kilo başına 5-10 TL para alıyoruz. Bu paranın içinden ham madde, enerji, işçilik, nakliye, depolama vb. payları düştüğümüz zaman geriye kalan katma değer mini minnacık bir paradır.

Kanser ilaçlarının, vitamin haplarının, cep telefonunun, uçağın, minik kol saatlerinin, aydınlatma gereçlerinin, hormonların, LED TV'lerin kilo fiyatı hakkında fikriniz var mı?

Bir akıllı telefon için kaç kilo patates üretmemiz gerektiğini biliyor musunuz? Bu yapıyla ikibin kaç yılında Japonya'ya yetişiriz sizce?

 Ali Özdemir

Tlf.            : 0505 220 83 85

Web         : www.aliozdemir.net

E-posta    : aozdemir53@hotmail.com

Facebook : www.facebook.com/ERDEMYAYINEVI

BOLU