Facebook, Twitter gibi web siteleri yaşantımızın önemli dilimini çalmaya başladı.

 ABD’de yaşayan genç çocukların birkaç yıl önce hazırladıkları “teşhir, gözetleme, dedikodu, istihbarat, oyun” amaçlı web siteleri milyar dolarlık değerlere sahip görünüyor.

 İnsanları esir eden sosyal medya siteleri üzerinden oynanabilen oyunlara kredi kartıyla para ödeyen insanlarımızı duydukça kahroluyorum.

 Geçenlerde bir arkadaşım kredi kartının bilgileriyle hesabından sanal oyunlar için 150 TL çekildiğini öğrendim. O’na kredi kartının arkasındaki güvenlik numarasını bıçak ile kazıyıp silerse kötü niyetli kişilerin kartını kullanamayacaklarını ilettim. Bu yazı aracılığıyla sizlere de aynı bilgiyi vermek istiyorum. Cüzdanınızdan çalışan, ya da düşürdüğünüz kartınız sizi güç duruma düşürebilir. O nedenle güvenlik numaranızı silmenizde fayda vardır.

 Kimi ruh bilimciler (psikologlar) bilgisayar bağımlılığının bir hastalık olarak nitelenebileceğini açıklıyorlar. Yeni kuşakların iş becerisini, iletişim yeteneklerini azaltan internet bağımlılığı konusunda çok daha bilinçli olmamızın zamanının geldiğini düşünüyorum.   

 Okumaya, araştırmaya, proje üretmeye yönelik siteler yerine gözetleme siteleri geçmeye başladı.

 Ana-babalar evlatlarının yozlaşmayı teşvik eden sitelere karşı tepki göstermeleri şarttır.

 Bilimin ışık hızıyla ilerlediği günümüzde cep telefonu sayısıyla, sosyal medya sitesine üye olma rakamıyla övünemeyiz.

 Bizim tükettiğinden çok üreten evlatlara ihtiyacımız vardır.