KİTAP YAZMAK BAŞA BELA

  • 9.04.2012 00:00

17 yıldır amatör bir ruhla kitap yazıyor, bastırıyor ve satışa sunuyorum. Bu yazımda insanı pişman eden birkaç hususu aktarmak istiyorum.

Bir kitabı aylarca uğraşarak yazdınız. Bunu bir yayın evine verebilirsiniz ya da kendiniz bastırabilirsiniz. Türkiye’de irili ufaklı 300 kadar yayın evi var. Her sektörde olduğu gibi yayıncılık alanında da emeğe saygısı olmayan, dolandırıcı karakterli yığınla kişi var. Her yayıncıyım diyene kanmayınız. Kitabınız 10 bin basılıp size 2 bin basıldı diyebilirler.

Yayıncılar yeni bir yazarın kitabını basmaya pek yanaşmaz. Basanlar da kazancın yüzde 5-15’ini yazara verir. 2 bin adet basılan, 10 TL’ye satılan bir eserin net kazancı 3-4 bin TL’yi geçmez. Bu bedelde yazarın hakkı maalesef 300-500 TL’dir. Yani yazar bu rakamla hayal kırıklığı yaşar.

Kitabı kendi bütçenizle bastırırsanız ISBN, barkod, bandrol, tanıtım, depolama ve satış gibi yığınla sorun, pişmanlık duygunuzu artırır.

Ter dökerek yazdığınız kitap baskıdan çıktıktan sonra maliyeye vergi kaydı yaptırmanız gerekir. Evrak işlerinizi yapacak olan muhasebecinin size aylık masrafı 50-125 TL’yi bulacaktır. Kayıt olmadan satarsanız sizi çekemeyen bir şerefsiz şikayetçi olabilir.

Çıkardığınız kitabı sanki bedavaya elde etmişsiniz gibi çevrenizdeki bir çok asalak bedava almak isteyecektir. Vermezseniz küseceklerdir. En az 100 kitabınız beleşçilere sunulacaktır. Alanların çoğu da aslında eseri okumayıp bir köşeye atacaklardır.

Diyelim ki eseriniz ilgi gördü, hemen korsanlar (hırsızlar) kopyasını piyasaya süreceklerdir. Telif Hakları Yasası var ama bunu takan yok. Büyükşehirlerin arka sokaklarında, pazarlarında 3-5 TL’ye her türlü korsan yayını bulmak hala olasıdır.

Kitabınızı ülke çapında dağıtmak isteyen firmalar sizden yüzde 30-70 oranında iskonto (indirim) talep ederler. Paranızı 3-6-9 aylık çeklerle öderler. Yüksek indirim yaptığınız zaman size hiçbir kar kalmaz. Kitaba yatırdığınız parayı başka bir enstürümana yatırsanız inanın daha çok kazanırsınız.

Uzun lafın kısası 2012 yılı itibariyle, şiir, roman, öykü, araştırma, eğitim kitaplarından net bir kazanç elde etmek olası değildir. Yazılan kitabın her aşaması yasalara uygun yürütülürse, bandrol, KDV, gelir vergisi, muhasebeci, tanıtım, depolama vb. size bir kuruş kalmaz.

Peki o halde siz neden bu işi yapıyorsunuz diyen olursa; hobi, bağımlılık, hastalık, manevi  tatmin, topluma borç ödeme, oyalanma diyebilirim. Şimdiye kadar kitaplara yatırdığım parayı altın, döviz, faiz, borsa, emlak gibi enstrümanlara yatırsaydım daha zengin olurdum. Sağlığım da daha dengeli olurdu.

100 milyon nüfuslu Japonya’da yılda 600 milyon kitap satılırken (1 kişiye 6 kitap), 75 milyonluk Türkiye’de 15 milyon kadar kitap satılmaktadır (6 kişiye 1 kitap). Böyle bir ülkede bilim, sanat, edebiyat, teknoloji, araştırma, üretme hak ettiği değeri göremez.    

Milyonlarca yurttaşımız üniversiteyi bitirdi. Ancak 17 milyon ailenin 12.5 milyonuna hala gazete, dergi, kitap girmiyor. Varsa yoksa aptal TV dizileri, şizofren yapıcı bilgisayar oyunları…

 

Ali Özdemir

www.aliozdemir.net

KIBRIS


Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız