- 30.03.2012 00:00
Bu yazıyı daha çok yaşı 15-25 arasında olan, dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu manzarayı anlamak isteyen kişiler için yazıyorum.
Dünyada 7 milyar kadar insan, 215 kadar ülke var. 20 kadar ülke ve 1 milyar kadarlık kitle refah içinde yaşıyor. Geriye kalan ülkeler ve insanlar yarı aç – yarı tok düzeyinde çırpınmakta.
Gelişmekte olan ve geri kalmış ülkeler tarım, hayvancılık, eğitim, sağlık, hukuk, sanayi, iletişim, ulaşım sorunlarını çözmek için gerekli kaynaklara sahipler. Ancak yöneticileri sömürgenlerin emirlerini yerine getirdiği için öz kaynakları (madenleri, ormanları, tarlaları, insan güçleri vb.) ölü fiyata ya da parasız sömürülüyor.
1950’li yıllardan sonra elektronikte yaşanan gelişmeler tarımı, hayvancılığı, ulaşımı, iletişimi, medyayı modernleştiren makinelerin yapılmasını sağladı.
İnsanların haber, bilgi ve görgü gereksinimini karşılamada önemli yeri olan gazeteler, dergiler, radyolar, TV’ler, web siteleri, sinemalar yani kısaca “medya” neyi ne kadar öğreneceğimizi belirliyor.
Egemenler tarafından “sakıncalı” görülen, uyandırıcı haberler, filmler, kitaplar, web siteleri maddi ve manevi yöntemler kullanılarak sindirilmekte, yok edilmektedir.
Dünya çağında yayın yapan TV, gazete, dergi, web sitesi, haber ajansı gibi yayınların çoğunluğu Musevi işadamlarının elindedir. İşte bu nedenle medya organlarında Musevilerin çevirdiği dolapları ortaya koyan haberler, yorumlar yer alamıyor.
CNN, FOX, REUTERS, AFP, BLOOMBERG, BBC, EL CEZİRE vb. gibi medya kurumlarında egemenlerin çıkarlarını zora sokacak hiçbir söz, resim, film yer yoktur.
Dünyada son 50 yıldır medya yoluyla tiksindirici düzeyde uygulanan uyutma politikasının benzerini Türkiye’de de görebiliyoruz. Bir çok medya mensubu (gazeteci, yazar, yorumcu, fotoğrafçı, belgeselci) ağaların istediği yönde yayın yapmaktadır.
Psikolojik savaşın kuklası olan, sömürgenlerin fonlarından para alarak yalan bilgiler yayan gazeteci (?) sayısı o kadar arttı ki son yıllarda elime gazete almaya, TV haberi izlemeye korkar oldum.
Küresel medyanın yaydığı bir çok haberin yalan olduğu kısa sürede kanıtlanıyor. ABD’nin İkiz Kulelerine uçaklarla yapılan saldırıların Amerikan toplumunu İslam ülkelerine yapılacak saldırıya hazırlamak için düzenlendiği ortaya çıktı. Irak’a yapılan saldırının gerekçesi olan “kimyasal silah üretiliyor” tezi yalan çıktı. Yugoslavya, Ukrayna, Kırgızistan, Gürcistan, Libya, Tunus, Mısır, Suriye vb. gibi ülkelerde yaşanan halk ayaklanmalarının ardında El Cezire TV, sinsice kullanılan sosyal paylaşım siteleri, Soros adlı Musevi milyarderin Açık Toplum Vakfı gibi yapılar olduğu anlaşıldı.
Özet olarak, yapılan her yoruma, söze hemen inanmayınız. Günümüzde yaşanan şudur: Refah içinde yaşayan 1 milyarlık azınlığın 6 milyarlık çoğunluğu sömürmeye devam etmesi için yapılan çalışmalar söz konusudur. Bu soygun düzeninin devam etmesini istiyorsanız yalancı medya organlarına destek olmaya devam ediniz.
Ali Özdemir
KIBRIS
Yorum Yap