- 6.10.2012 00:00
Akrepler genellikle tehlikeli ve korkulan yaratıklar olarak bilinir. Savunma ve avlanma amaçlı olarak sahip oldukları zehirli iğneyi düşmanlarına batırırlar. Akreplerin bunca tehlikesine aldırış etmeden evinde akrep besleyen tiplere de rastlamak mümkündür. Akvaryumda balık besleyen insana benzer bir hobiyle akrep besleyen tanıdığım birisi olmuştu. Bunu öğrenince şaşırmıştım. Zevkler ve renkler meselesi olarak görüp konuyu fazla sorgulamamıştım. Ne de olsa o da bir hayvandı. Balıktan, kuştan ya da köpekten ne farkı vardı? Düşününce böyle bir bakış açısını yakalayabiliyorsunuz. Başka açıdan baktığınızda ise insanların neden böyle bir hayvan besleme ihtiyacı duydukları sorgulamadan geçemiyorsunuz. Aslında genel manada insanlar neden modern zamanlarda hayvan besleme ihtiyacı duyarlar? Sürü sahibinin kangal köpeklerini beslemesi, bekçi köpeği olarak evinizin bahçesinde Rottweiler beslemeniz normal karşılanabilir ama evde köpek neden beslenir mesela? Can yoldaşınız olduğu için, hayvan sevginiz tavan yaptığı için ya da çocuğa bakmaktan daha zahmetsiz olduğu için vb. cevaplar verilebilir. Bunlar benim sorup da aldığım cevaplar olduğu için yazdım, belki başka değişik türden sebepler de vardır kim bilir? İşi psikolojik boyutta araştırmadığınız zaman içinden çıkamayacağınız için zevkler ve renkler meselesi diyerek konuyu kapatmak daha iyi olacak.
Akreplere dönecek olursak, bu hayvanlar geceleri aktiflermiş. Yırtıcı ve yağmacı tabiatlı olmakla birlikte, avlanmada uzmanlaşmamış ve yemek konusunda titiz olmayan hayvanlarmış. Havadan ve yerden gelen titreşimlerle algıladıkları avlarını, peşine düşmek yerine, sabırlı bir şekilde pusuda bekleyerek avlarlarmış. Bunu öğrenince garibime gitmişti. Akrepler de demek ki, pusu kuruyorlarmış… Bunu araştırınca öğrendim. Bütün akrepler zehirli midir? Dünyadaki 1750 akrep türü içinde ancak 50'sinin zehirli olduğu, bunlarında 20-25 tanesinin öldürücü şekilde zehirli olduğu biliniyor. Türkiye'de ise 19 akrep türünden 8'i zehirlidir. Bu 8 tür arasında 2'sinin çok zehirli ve "ölümcül" olduğuna dikkati çekmek gerekir. Bunlar; Güneydoğu Anadolu'nun batısında yaşayan "Leiurus quinquestriatus" (sarı akrep) ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşayan "Androctonus crassicauda" (kara akrep) olarak biliniyor…Yazı başlığına ilham veren hangisi acaba?
Yıllar önce askerliğim sırasında arazide yaşadığım bir “akrep” maceram aklıma geldi. Dinlenme amaçlı bir alana yerleşmiştik. İstirahata çekildiğim çalılığın dibinde asker arkadaşlarım sabahleyin sarı renkli bir akrep öldürmüşlerdi. Gece boyu uyuduğum sıra bana zarar verebilme ihtimali olan bu akreple komşuluk yapmışız da haberim olmamış. Rabbim beni her daim korumuş, Hamd olsun. Tanımlanan sarı akrep "Leiurus quinquestriatus" bu muydu acaba?
Akrepler tabiatları gereği sadece sokarlar…Peki, akrepler hiç ağlamazlar mı? Belki biyolojik dünyada bunu göremeyiz ama ağlayan akrepleri ararsak, pekala da bulabiliriz. Bunun için çevremize bakmamızın yeterli olduğunu düşünüyorum. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in eserinden sinemaya uyarlanan “Reis Bey” filmini izlemeyen varsa izlemesini, izleyenlerin de değişik bir bakış açısıyla tekrar izlemelerini öneriyorum. “Ağlayan akrepler” tanımı orada geçiyor. Ama bana göre toplumumuzda ağlayan bir sürü akrep var, bakmasını bilirsek görürüz diye düşünüyorum. Merhamet en büyük nimetmiş. Rabbim kalplerimizden merhameti almasın. Bizlere de umumi bir Rahmetle merhamet eylesin (Amin).
Selam ve dua ile.
Yorum Yap