MERHAMETLİ İNSAN KALMADI

  • 4.01.2012 00:00

 


İnsanlık, merhametli ve vefalı insan özlemi çekiyor.

Öyle ki; Kediye taş atmayı bırakın, insana taş atanlar türedi.

Çiçeği koparmaya kıyamayanları bırakın, insanların hayatla bağını koparanlar türedi.

İhtiyacını, çalışarak ve Rabbine “dua” ederek kazananlar gitti, vahşi kapitalizmin  sembolü banknotu bir hamlede kazanıp bununla da her istediğini alabileceğine, yapabileceğine inananlar türedi.

Yaptığı inşaatların nemasıyla siyaseti inşa edenler türedi.

Hayata bakışımız betonarme yapılara döndü yani ruhsuzlaştı. 

İnsanlığı, merhameti ve vefayı asırlar öncesinde yaşanan bir olaya bakarak anlatacak kadar fakirleştik.


13-14 asır önce, Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki :

- Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.

Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek :

-Söyledikleri doğru mu? diye sorar.

Suçlanan genç der ki :

- Evet doğru

Bu söz üzerine Hz Ömer anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Genç anlatmaya başlar:

-Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık, kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası  öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi. Hz Ömer:

-Söyleyecek bir şey yok, bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:

-Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı:

-Ben memleketimde zengin bir insanım, babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum, der.

Hz. Ömer der ki:

-Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?

Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:

-Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibn-i As' dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr'a dönerek:

-Ey Amr, delikanlıyı duydun, der. O yüce sahabe:

-Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibn-i As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki:

-Bu kefil babam da olsa fark etmez! cezayı infaz ederim.

Hz Amr Ibn-i As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:

-Biz de sözümün arkasındayız.

Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür.

Hz. Ömer gence dönerek der ki:

-Evladım, gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?

Genç vakurla başını kaldırır ve ;

-“AHDE VEFASIZLIK ETTİ'”demeyesiniz diye geldim der.

 Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr Ibn-i As'a der ki:

Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun? 

 Amr Ibn-i As :

Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. ”İNSANLIK ÖLDÜ”  'dedirtmemek için kabul ettim, der. Sıra gençlere gelir, derler ki:

-Biz bu davadan vazgeçiyoruz.

Bu sözün üzerine Hz Ömer:

-Biraz evvel babamızın kani yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz,der.

 Gençlerin cevabı da dehşetlidir:

-“MERHAMETLİ İNSAN KALMADI'”demeyesiniz diye…


Vakti zamanında beni çok etkilemiş bir hikayeydi …

Yaşadığımız şu ahir zamanda hangisinden ne kadar kaldı bilemiyorum.

Ama, insanlık, merhamet ve vefa olmadan yaşamın tadı-tuzu olmaz diye düşünüyorum.

Rabbimden “insanlık, merhamet ve vefa duygusuna sahip insanları çoğaltmasını” niyaz ediyorum.


Selam ve dua ile.



Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • osman
    osman
    10.09.2011 15:30

    tabiki esentepesi

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız