FENER “ALAYI”

  • 30.10.2011 00:00

 

   Lösev için hazırlanmış güzel bir reklam filmini hatırlıyorum. Eminim ki, bir çoğunuz da bu filmi izlemiş ve beğenmiştir. Lösemi tedavisi sonrası eve gelen ağabeyine hissettiği empatiyi, eşduyumu göstermek için saçlarını keserek vermeye çalışan kız çocuğunun görüntüsünü,  her ikisinin yüzündeki tebessümü, düşünce dünyalarını gösteren o sahneleri unutmam mümkün değil. Latince "em" öneki ile Grekçe "patheia" sözcüğünden türetilmiş bir kelime olan “empati” bu filmde  çok güzel bir formatta  yansıtılmıştı. Empati, genel olarak olumlu amaçlar için kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bir yetenektir. Kötü amaçlar için kullanıldığında ise manipülasyonculuk şeklini alır.

            2011 yılının Ekim ayında, 24 Mehmetçiğin şehit olduğu Çukurca saldırısı ve  582 vatandaşımızın hayatını kaybettiği (29 Ekim itibariyle)  Van-Erciş depremi  bizleri ülke olarak derinden sarstı. Bu bağlamda Cumhuriyetimizin ilanının 88 yıl kutlamaları, geçiş törenleri ve resepsiyonlar iptal edilerek, çelenk koyma ve tebrikleri kabul törenleri şeklinde  yapıldı.

            Millet olarak, deprem olur, cenazemiz olur üzülürüz. Düğünümüz olur, Bayramımız olur sevinir eğleniriz. Bir evde cenaze olursa, o evde olacak düğün ertelenir. Kültürümüzde bünyelerimizin ikisini aynı anda (aralıkta) hazmettiği pek görülmemiştir.

            Medyada yer alan Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ilişkin 2011/19 sayılı Başbakanlık genelgesine yönelik eleştirileri okudum, izledim ve üzüldüm. Acaba millet olarak bir takım hassasiyetlerimizi görüldüğünün ötesinde kaybetmeye mi başladık? Konuya takılıp kalmama sebep, insani değerleri her daim muhafaza etme sorumluluğumuzun tartıda değerince karşılığını bulamaması endişesiydi. Van-Erciş’de olan bu deprem eğer, istemediğimiz ve olmaması için dua ettiğimiz İstanbul’da beklenen büyük deprem olsaydı yine malum çevreler aynı hassasiyeti (!) gösterip Bağdat Caddesinde fener alayı yapabilirler miydi?  Ne alakası var? Sözleri için, demek isterim ki; senaryolar olmadan kıyas yapmanız mümkün olmaz. Hissetmeniz lazım.. Deprem bir afettir. Nerede ne zaman sizi bulur bilemezsiniz… Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına gelecek olursak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyeti rejim olarak ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü yapılan kutlamalardır. Her yıl  büyük bir coşku içinde bu kutlamaları zaten yapıyoruz. Bu yıl Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının yapılacağı Ekim ayı içersinde yaşadığımız deprem sonucu, Başbakanımızın insani değerleri ön plana çıkaran insiyatif kullanma kararı ile sadece geçiş töreni ve resepsiyonlar iptal edildi.Kutlamalar bütünüyle iptal edilmedi, hal böyleyken bazı insanlar buna niçin bu kadar tepki gösteriyorlar? bunu anlamakta açıkçası zorlandım.

            Hayatımızı iki nefes arasındaki zaman olarak görebilme bilgeliğine kaçımız ulaştı ya da ulaşacak? Bu dünyada bir varsınız, bir yoksunuz. Yokluğun sahte soluğunu ensenizde hissettiğiniz sürece, varlığın sıcaklığını ellerinizde hissedemezsiniz. Ellerimi, ısınmak ve şükretmek için “varlığın sıcak ellerine” uzatıyorum.

            Selam ve dua ile.

NOT:  Bolu’nun en büyük haber portalı olan Bizbolulular.com’un  büyüklüğüne yakışır bir faaliyet olarak düzenlediği “Bolu’nun Meşhurları” konulu fotoğraf yarışmasına fotoğraf gönderen yarışmacılara teşekkür ederim. Çok güzel kareleri bizlerle paylaşmışlar, objektiflerinize sağlık.


Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Zorlu
    Zorlu
    13.08.2011 18:20

    Akla mantığa sığar bir uygulama değil. Şunu düşünüyorum! Acaba bu fikir hangi beyin(siz)den çıktı.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız