Duygular farklı, anlayışlar farklı…

Bayramlar, sevincin hasretle kucaklaştığı yerlerde mi olur sadece?

Bayram kime ne ifade eder?  

Ramazan Bayramına “Şeker Bayramı” diyenler yok mu?

Bayramda uzaktaki bir akrabasını, yakınını ziyaret etmek için sefere çıkanlar var.

Yine bayramda 9 gün tatili fırsat bilip tatil yapanlar var.

İnsanlara ne diyebilirsiniz ki?

Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2011 yılı Ramazan Bayramı tatilinde 3 bin 6 kaza meydana geldi. 109 ölümlü trafik kazasında 144 kişi hayatını kaybetti. 2 bin 897 yaralamalı kazada ise 6 bin 491 kişi yaralandı. Yapılan açıklamaya göre, bayram tatilinin birinci günü 379 kazada 33 kişi hayatını kaybederken, 788 kişi de yaralandı. Tatilin son günü ise meydana gelen 270 trafik kazasında 13 kişi ölürken 578 kişi de yaralandı. Bütün bunlar ülkede yapılmış bir sürü güzel duble yola rağmen oluyor. (Allah yapanlardan razı olsun.)

Bilgi eksikliği mi? Dikkat eksikliği mi? Denetim eksikliği mi? Karayollarına ait alt yapı sorunları mı?  Hangi soruyu sorarak  144 kişinin hayata gözlerini kapamasının, 6 bin 491 kişinin ise yaralanmasının sebeplerini bulabileceğiz?  Bunların  her birinin bir derece sebep teşkil ettiğini biliyoruz. Hatta bayramın birinci günü televizyonlarını seyreden ama tatilin son günü ölen 13 kişi ile yaralanan 578 kişi de bunları biliyordu ama neden gereken hassasiyeti ve dikkati gösteremediler? Burada mukadderat demek ve sebepleri kurcalamamak insanı  belki de rahatlatıyor. Kaza ve kadere iman şerefine erişmiş her müslümanın ruhunu, yüreğini ferahlatan bir kelime “mukadderat”… Bir başka boyutta da “Keşke”… insanı sıkıntıya sokan, geçmişe dönme arzusuyla yakıp kavuran bir düşünce anaforu…

Eğitim ve denetim sistemi başımıza gelme olasılığı yüksek kazaları minimuma indirmede en önemli koruma sistemleridir. Yolda arabayı yengeç gibi sola sağa kaydıran sürücü acaba nerede eğitim görüp ehliyet almıştır? Seyahat şartlarına uygun olmayan sürüş tarzını kim kontrol edebiliyor? Yurt dışından kontağı çevirip hiç uykusuz memleketine gelen yüzlerce gurbetçi var bu ülkede. Kaçının uyku durumunu kontrol edebiliyoruz? Bu ve benzeri vakıalar olduğu sürece, kaç bayram geçerse geçsin bu tip kazalar yolları savaş alanına çevirecektir. Biraz duyarlılık, saygı ve sabır… En önemlisi sevdiklerimize karşı sorumluluk duygusu taşıyabilirsek ve bunu sabır ile yoğurabilirsek sonuçlar daha az can acıtıcı olacaktır diye düşünüyorum.

Bayram sonrası iç karartıcı bir yazı gibi oldu ama, gerçekler maalesef bazen acıdır. Her zaman ölüm “kara” değildir. Ak pencereden bakabilme marifetini gösterirsek bunu görebiliriz. Üstada kulak verelim şimdi.

“Bayram”

Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var;

Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var.

(Necip Fazıl Kısakürek)

Selam ve dua ile.