Geçtiğimiz hafta yoğun bir kar yağışına şahit olduk.

Yapılan açıklamalara göre son yıllara göre  en yoğun olanıymış.

Hoş bu şehre ilk defa kar yağmıyor.

Burası Antalya olsa şaşırıp kalmak mümkündü .

Ama burası Bolu.

Her sene kış şartlarında buna yakın yağış alır.

İnsanların kızdığı konu Özcan’ın kar yağarken şehirde yaşanan zorluklarla mücadele konusunda takındığı tavır oldu.

Geçmiş yıllarda kendisinin açıklamaları vardı gazetelere yansıyan .

Eleştiriyordu.

Ne diyordu milletvekili iken  “Karın yağacağını bilmek için medyum olmaya gerek yok”  

Bu gün geçmişteki eleştirilerine kendisi maruz kaldı .

Üstelikte Çıldır gölünde kızak kayarken .

Hatırlatmakta fayda var bu şehirde yaşayanlar hiçbir dönem Belediyenin karla mücadele konusunda  bu kadar eksik kaldığına da şahit olmadı.

Aslında temel sorun giydiği gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemesinde saklı diye düşünüyorum.

Özcan Belediyecilik işini hafife aldı ve işleri Sosyal Medya Belediyeciliği ile çözebileceğini zannetti.

Bastırdı parayı aldı  #LİKE’ları.

Oysa vatandaş yetki verdiği kişiden hizmet bekler .

Sağa sola laf yetiştirmesini beklemez.

Yani #LİKE ile bu gemi yürümez.

Siyaset  yapılması gerekiyorsa yapılır ama önce hizmet edersin halktan takdir görürsün sonra siyaset yaparsın .

Bak o zaman kimse ağzını açmaz eleştiremez.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen örneğinde olduğu gibi.

Sosyal Medya Belediyeciliği konusunda pekte yalnız sayılmaz

İmamoğlu’da  aynı yöntemi deniyor.

Kriz anında her ikisi de ortalarda yok .

Laf çok.

Organizasyon yok.

Yani uzun lafın kısası

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

#LİKE satın alarak bu işler olmaz