HEYKEL , PUT , HEVA

  • 16.02.2011 00:00

Heykel: taş tunç bakır kil alçı vb maddelerden yontularak kalıba dökülerek veya yoğurularak pişirilen biçimlendirilen eser. Yontu.

Heykel gibi hareketsiz duygusuz

Heykeltıraş: heykel yapan sanatçı, duygusuz

Heykel:şekil ve surat.

Heykel: Arapça bir isimdir.

PUT

Put bazı ilkel toplumlarda olağanüstü güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, tapınacak sanem (kafirlerin önünde ibadet ettikleri heykel,put, putpereslerin ilahı.)

Sanem perest: puta tapan

Sanem perestliği kuran-ı kerim şiddetle men ettiği gibi, suret peresliği de men eder.

 

Sanem,put Farsça kelimelerdir.

 

FETİŞ-FETİŞZM

 

Fetiş-fetişizm:sosyoloji

İlkel toplumlarda olağanüstü bir güç ve etkisi olduğuna inanılan canlı veya cansız nesne, put, uğurlu sayılan şey tapınırcasına sevilen şey ve kimse gibi sözlük manalarını içermektedir.

 

HEVA -HEVES

 

İstek, nefsin isteği,düşkünlük gelip geçici olan heves, nefsin zararlı ve günah olan arzuları.

Hava- hevai: hava ile alakalı heves ve  nefis hesabına olan, boşuna veya çirkin, günahlı iş.

Nefsani hal ve hareketler, gibi manalar içermektedir.

Heykel, put ve heva kelimelerinin sözlük ve kullanımları ile alakalı kısa izahatten sonra şimdi de güncel olan bu konuya Kuran ve hadis ışığında nasıl bir izah getirilmiştir? Biraz buna bir bakalım…

 

Maide suresi 76. ayetinde, Rabbimiz şöyle buyurur; Deki! Allah’ı bırakıp da sizin için fayda ve zarar gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnızca Allah’tır.

Yani yoğrulup yontulan bu taş ve topraktan yapılan bu şeyler, kimseyi duymaz görmez ve anlamazlar. Ve hiç bize fayda vermeyen şeylerdir. İslam inancında böyle manasız bir şey olmadığına gibi, bir ilkellik göstergesi olarak kabul edilmiş, haram olup yasaklanmıştır.

 

Enam suresi 71. ayetinde; şöyle söyleni; Deki! Allah’ı bırakıp da bize fayda ve zarar veremeyecek olan şeylere mi tapalım? Allah bizi doğru yola ilettikten sonra şeytanların saptırıp, şaşkın olarak çöle düşürmek istedikleri, arkadaşlarının ise “bize gel” diye doğru yola çağırdıkları şaşkın kimse gibi gerisin geriye “inkarcılığa” mı döndürüleceğiz? Deki! Allah’ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize alemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir.

Bu ayet tevhidi (Allah’ın birliği) kabul ettikten sonra şirke dönen tek bir ilaha kulluk ile çeşitli ilahlara kulluk arasında tereddüt eden kimsenin şaşkınlığını, hayretini canlı ve muşahhas bir şekilde ifade ediliyor. Şeytanlar onu aldatıp Allah yolundan saptırmışlar küfre iletmişlerdir. Bu halde şaşkın şaşkın dolaşırken peygamberler ve müminler “bize gelin” diye  doğru yola çağırmaktadırlar. İşte akıllı ve basiretli insana düşen, tereddütten sıyrılarak, peygamber ve mümin çağrısına uymak ve imanın sağladığı huzur ve emniyete kavuşmaktır.

 

Araf suresi 192. ayetinde şöyle ifade edilir: Halbuki (putlar) ne onlara bir yardım edebilirler, ne de kendilerine bir yardımları olur.

 

Ahkaf suresi ayet 6: ( Allah’ı bırakıp da, kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.

Tarihte en eski putçuluk, Hz. Nuh devrinde başlar.

Nuh suresi ayet 23’te şöyle buyrulur: Ve dediler ki: Sakın ilahlarınızı bırakmayın; hele Vediden suvadan ,yoğustan, Ye, Uktan ve Nesr’den asla vazgeçmeyin!

 

Bunlar o kavmin taptığı en önemli putların isimleridir.

Ved: Dümetül cendelde  kelp oğullarının

Suva: Hüzeyl kabilesinin

Yeğus: Beni gatifin

Yeuk: Hemendan

Nesr: Himyerin- putlarıdır.

Bu isimler aslında bazı kişilerin isimleri iken onların adına ve oturdukları yerlere şeytanın aşılama ve tekiniyle dikmeler dikilmiş ve bunların adları verilmiş, sonradan onları tanıyanlar kalmayınca bilmeden bunlara tapılmıştır.

 

Bir rivayete göre Ved: Yüce Allah’tan başka ilah edinilenlerin ilkidir. (alusi)

Keşsaf’ta anlatıldığına göre şöyle denir;

Ved bir erkek şeklinde,

Suva bir kadın şeklinde,

Yoğus bir arslan kadın şeklinde

Yeuk, bir kısrak şeklinde

Nesir bir kartal şeklinde yapılmıştır. Ve yine kuranda; Mus(aş) Tura çıktığında kavmi altın madeninden bir buzak putu yaparak tapınıp saptıklarından bahseder.

 

Peygamberimizin;Mekkeyi  feth ettiğinde kabenin içinde her kabileye ait çeşitli materyallerden yapılmış, ibadet edilen 365 put vardı. (hak geldi batıl zail oldu) ayeti mucibince Hz. Muhammed hepsini kırıp kabeyi bu putlardan temizlemiştir.

Bunların en meşhurları ;

LAT

UZZA

MENAT

HUBEL putları idi.

İbrahim as. Nemrud devrinin putlarıyla uzun uzun mücadelesi anlatılır. Kuranda;

    Bugün Müslümanların farkına varmadan uyduğu , HEVA putundan biraz bahsedecek olursak;

HEVA ; Hevaya uymak;

İnsanı kulluk ve ibadet ilişkisine girmekten alıkoyan engel, hevaya uymak, nefsin şehevi arzularına yönelmek, geçici lezzet ve hazlara temayül etmek anlamına gelir.

İnsan nefsin aşırı isteklerine ve islama uymayan tutumlarına Heva denir ki bu da bir puttur.

Hevasına uyan kimse fırtınaya tutulmuş dümensiz gemiye benzer.

 

Muminun suresi Ayet 71 de; Eğer hak onların kötü arzu ve isteklerine uysaydı, mutlaka gökler ve yer ile bunlarda bulunanlar bozulur, giderdi.

Hevalarına uyanların özelliklerinden biri de kendini büyük görme içerisinde olmaları vahyi ilahiye karşı çıkmalarıdır.

Bugün de hayata ve dünyaya kendi bakış açısı ve havaları doğrultusunda yön vermek, keyiflerine göre yaşamak  isteyenler kuran mesajına, İslam ilkelerine ve özelliklerine karşı çıkmaktadırlar.

Rum suresi 29. ayetinde; Allah cc. ( Gel gör ki haksızlık edenler, bilgisizce kötü arzularına uydular. Allah’ın saptırdığını kim doğru yola eriştirebilir? Onlar için herhangi bir yardımcı yoktur.

Casiye suresi ayet 22; ( heva ve hevesini tanrı edinen ve Allah’ın (kendi katındaki) bir bilgiye göre kulağını ve kalbini mühürlediği gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? Şimdi onu  Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir. Hala ibret almayacak mısınız?

 

Taha suresinde; (ona(kıyamete) inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan alıkoymasın. Sonra mahvolursun!

Hulastul beyan tefsirinde ; (bunlar işitir ve düşünür gibi görünseler de bunlar “hayvan” gibidir. (hatta tuttukları yol bakımından hayvandan daha aşağıdadırlar. )

Kuranın (heva) ettiği arzuyu ilah edinenler için çizdiği çerçeve budur.

Bu ayetin ifade ettiği mana kafirlerde görüldüğü gibi, bir takım İslam isminde ve kisvesinde olan bir çok münafıklarda da görülmektedir. Çünkü buna benzer münafıklar hayvani arzuları ne gibi şey arzu ederse onu güzel bir şey sayarak nefislerinin arzusuna tabi olurlar. Binaenaleyh onların mabudu(ilahı) nefsi emareleridir.

 

İşte nefsine bu şekilde aldanan kimselerin kalpleri idraktan, kulakları hakkı duymaktan ve gözleri görmekten mahrum olduğu için bütün dünya ehalisi ona vaaz ve nasihat etse tesir etmez. Binaenaleyh haince ve melunca din aleyhine itiraz ve ahkamı şeriattan arzusunu hilafına onları kötülemeye yeltenir.

 

Hulasa zamanında pervazsızca erkekli dişili şuursuzca birbirine karışıp eğlenmek, oynaşmak heva ve heveslerinin istediği gibi yaşamak isteyip ilahi hükme itiraz edenler hevalarını ilah edinmiş sapkın kimselerdir ki en büyük tehlike buradadır.

Şehirlerin en merkezi yerlerine dikilen heykeller; mesela; Denizli’nin simgesi HOROZ, Mudurnu’nun ki TAVUK, Bolu’nun ki KÖROĞLU, ve hemen hemen her yerleşim yerinde orayı simgeleyen heykeller vs bu gibi İslam cevaz vermemiş, bir çok ayet ve hadislerle de men edildiğini görmekteyiz. Bu sebepten İslam aleminde heykeltıraşlık mesleği revaç bulmamış, ama yüzyıllar önce taş, ağaç vs gibi materyalleri dantel gibi işleyip harikalar meydana getirmişlerdir. Çeşme, cami, köprü, kervansaray bunların açık misalleridir. 20. asırda bile hala Mimar Sinan aşılanmıştır.

EHL-İ HEVA: istek ve arzularına uyanlar aslında sünneti reddedip onun yerine beşeri aklı ve hevayı koyanlardır. Bunlar her taraftan görülürler. Zira fertten ferde heva; istek ve arzular değişkendir. Hadisi şerifte; ümmetin yetişmiş üç fırkaya ayrılacağı bildirilip bir tanesinin yani sünnete tabi olanların kurtulacağı diğerlerinin cehennemde olacağı bildirilmiştir.

 

Alimler hadisteki yetmiş iki muradın çokluk ifade ettiğini açıklamışlardır.

 

Hadisi şeriflerle konuyu toparlayalım;

 

  • Göğün gölgesi altında Allah cc. ‘den başka, kendisine ibadet olunan mabutlar arasında en büyüğü tabi olunan heva’dır. (R-373)
  • ( Hz Ali’ye hitaben) heykelleri , suretleri imha et. Yüksek yapılmış kabirleri dümdüz et. (R 470\12 Muslim)
  • Yine peygamberimiz; “ Arzuları benim getirdiğim İslam gerçeğine uymadıkça hiçbiriniz (olgun) Müslüman olamaz.
  • Heva’dan sakınınız çünkü heva kör ve sağır yapar.

 

İmamı Maverdinin rivayetinde Hz. Ali şöyle demiştir;

“hakkınızda iki şeyden endişe ederim; hevesler uymak ve tuluemel”

  • Akıllı kişi nefsine hakim olan ve ölüm sonrası için çalışandır.
  • Aciz kişi de nefsinin hevasına uyan ve Allah cc.’den dileklerde bulunup duran, bunu yeterli gören kişidir. (Tirmizi)
  • Ebu Cafer Muhammed b. Bakır Hz. Şöyle bir rivayeti  vardır;

         VED kavmi içinde sevilen bir kişiydi. Ölünce Babil yurdunda ordu kurdular, yas tuttular. İblis onların bu feryadını görünce bir insan biçiminde onlara; “sizin ağlayıp sızladığınızı, ve üzüldüğünüzü görüyorum. Size onun bir şeklini, resmini yapsam toplandığınız yere koysanız da onu ararsınız.” Dedi. “peki” dediler. Bunun üzerine iblis, VED’in bir şeklini yaptı. Onu toplantı yerine koydular. Babilliler onu anarlardı. İblis bunu görünce; “nasıl evlerinize de yapsam, herkes evinde de ansa olur mu?”dedi. onu da yaptı. Bu şekilde onu anar oldular. Sonra çocuklar yetişti. Çocuklar büyüklerin ona yaptıklarını görüyorlardı. Nesil uzadıkça onu niye andıkları unutuldu. Tuttular ona ilah diye tapmaya başladılar. İşte yeryüzünde Allah’tan başka ilk tapılan VED oldu. Böylece putçuluk yaygınlaştı. Bütün dünyada değişik adlarla günümüze ulaştı.

 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız