İnsanlar yaşadıkları sürece çevrelerindeki  insanlardan bir şeyler öğrenirler. Örneğin; annesi sigara içen bir çocuk ona özenip küçük yaşta sigaraya başlayabilir veya babası içki içiyorsa bu çocuğun ileride alkolik olma şansı artar. Yani anne baba ne kadar iyi örnek olursa, çocuğun yanında kötü alışkanlıkları yerine iyi alışkanlıklarını yaparsa çocuk o kadar medeni ve modern olur.

Modern demişken merak ettiğim bir konu var sizinle paylaşmak istiyorum. Türkiye’de insana modern insan dememiz için o insanın neler yapması lazım. Örneğin; büyük bir villada yaşayan kapısında son model arabaları olan, her fırsatta evindeki eşyaları değiştiren, her ay milyonluk cep telefonunu eskidi diye değiştiren birine biz modern insan diyebilir miyiz? Yoksa küçük bir evde oturan cep telefonu ve eşyalar yerine evinine her ay bir tablo veya kitap alana, haftada bir sinemaya gidene mi?

Kapısının önünde eski bir arabası olan ama trafikte kurallara uyan sokakta yürürken tükürmeyen kırmızı ışık sönse bile yolda yaya varsa gaza basmayan etrafındaki  insanlara yardım eden kişiye mi modern insan denir?

Peki, modern insanlar nerede yaşarlar tabi ki modern ülkelerde. İyide modern ülke nasıl olunur bilen var mı? Merak ediyorum acaba şöyle mi olur? Şehirleri  kurarken ilk önce alt yapısını adam gibi yapan sonradan yolları kazıp tekrar tekrar yeniden yapmayanlar gibi mi? Yolları ve binaları yaparken de ülkesinde yaşayan tüm insanları düşünen, müzeler sergiler açan ve halkını eğiten ülkelere biz modern ülkeler diyebilir miyiz? Deriz değil mi?

Modern ülke diye bileceğimiz ülkelerden biride Londra ve sizi şimdi birkaç kare ile Londra’ya götürmek istiyorum bakalım orada neler yapılmış?

Burası British Müzesi. O da ne benim gördüğümü görüyor musunuz? Müzenin ortasına bir asansör yapmışlar Engelliler sosyal yaşama katılabilsinler diye düşünmüşler. Bizde bırakın müzeleri hala sağlık ocakları ve okullarda yok böyle bir sistem.

Burasıda Londra da bir Market,  Görüyorsunuz değil mi adamlar alışverişe fiziksel engelliler gelir kendi başlarına alışveriş yapmak ister diye engelli araçlarına takılan alışveriş sepeti yapmışlar.

Aslında sizin de gördüğünüz gibi bunlar yapılması kolay şeyler ancak bizim insanlarımız yeter ki istesinler.

Bu arada bana bu resimleri gönderen Özlem Başaran’a çok teşekkür ediyorum.  Bolu ve Türkiye’nin Özlem gibi çevresindeki insanlara duyarlı genç ve modern düşünen insanlara ihtiyacı var. Eğer biz bu gençlerin kafalarını gereksiz sınavlar yüzünden ezbere alıştırmazsak onun yerine yaratıcılığı araştırmayı öğretir ve bu gençlere bir şeyler yapmaları için fırsat tanırsak işte o zaman dünyadaki en modern en çağdaş ülke Türkiye olur.  

Mail adresim: ustaogluonur@gmail.com