Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından çok yakın bir zamanda “Sosyal Medya Kullanım Kılavuzu” yayınlandı. İnceleme fırsatı olmayanlar için özet geçmek isterim.

161 sayfa olan kılavuzun ilk 50 sayfası internetin gelişimini anlatan güzel bir bilgi kaynağı. Son 20 sayfası ise sözlük niteliğinde, kısaca bu eser okullarda verilen bilişim ödevleri için kaynakça olacak kadar değerli bir hazine.

Bu hazineyi okumaktan sıkılabilecek olan kişiler için birkaç bilgi paylaşmak istedim.

Örneğin;

Bugün 7.8 milyar olan dünya nüfusunun 3.8 milyarı aktif sosyal medya kullanıcıs. 83.8 milyon nüfusa sahip Türkiye’mizde 54 milyon sosyal medya kullanıcısı var.

Ülkelere göre kullanılan sosyal medya platformu tercihleri farklılık göstermekle birlikte Dünyada en çok kullanılan sosyal medya platformunda ilk üçte sırası ile Facebook, YouTube, WhatsApp bulunmakta.

Kısaca dünyanın yarısı sosyal medyada. Peki sosyal medya gerçekte ne kadar sosyallik sağlıyor. Uzmanların farklı farklı görüşleri var. Lakin unutmamanız gerekir ki sosyallik sağlamaya çalışırken iken birde bakıyorsunuz ticari emtia olmuşsunuz.

“Bir ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsinizdir. Sosyal medya mecralarının hiçbirisi hayır kurumu değildir” bu sözü unutmayın bence.

Bazılarının sesini duyar gibiyim “ben gerçek ismimi vermiyorum ki ne öğrenebilirler”…

Sosyal medya hesaplarınızda doğru bilgi vermemiş olsanız da yapılan analizler ve yapay zeka çalışmaları ile zaten gerçek adınız ve soyadınız sosyal medyanın kurucusu şirket tarafından bilinmektedir. Sadece isminiz mi bulunduğunuz il, sevdiğiniz renk, yakın arkadaşlarınızın isimleri, tuttuğunuz takım, üyesi olduğunuz cemaat yada grup, kullanıldığınız telefon marka-modeli, hatta en sevdiğiniz çizgili pijamanızın rengine kadar her şey…

YouTube’da fark etmişsinizdir. İzlediğiniz bir videonun benzeri konuya sahip olan videolar bir sonraki girişiniz de size seçenek olarak çıkıyor. Yada herhangi bir alışveriş sitesinden baktığınız ürün defalarca karşınıza reklam olarak çıkıyor.

Sosyal medyada bir video, bir resim yada elbiseyi like’lıyor yada size hitap etmeyen bir ürün yada düşünceyi sunan adresleri engelliyorsunuz değil mi? Bakın yine kendiniz hakkında bilgi verdiniz.

Yemek fotoğrafı paylaşıyorsunuz, yada bir kahve markasının logosunu, hem reklam yapıyorsunuz hem de kendi zevklerinizi ortaya çıkartıyorsunuz. Bitti mi tabii ki hayır, odanızda ayna karşısında bir foto paylaştınız. Aynanın yansımasında ki ayrıntılar bile önemli. Duvarda asılı poster mesela. Malum şeytan ayrıntıda gizlidir.

Geçen çok sevdiğim bir arkadaşım doldurmam için bir link paylaştı. Beni ne kadar tanıyorsun linki? Düşünsenize bu linki sadece on kişiye gönderseniz ve onlar sizin hakkınızdaki sorulara doğru cevaplar verse sosyal medya platformu sizin hakkınızda bilgi sahibi oluyor ve sizi analiz ediyor.

Bazılarınız ne varmış bunda diyebilir? Ben şeffafım diyebilirsiniz.

Peki ya yarın bir iş başvurunda CV’nizdeki bilgiler ile Sosyal Medya verileri çelişir ise ne olur? Sosyal Medya patronlarının bu bilgileri belli bir ücret karşılığı kullandırmayacağının garantisi var mı?

Alman Federal Veri Koruma Komiserinin tüm devlet kurumlarındaki federal yetkililere WhatsApp kullanmama konusunda uyarıda bulunması sebepsiz olmamalı.

Bunca bilgiden sonra siz yine de sosyal medyada özgür olduğunuzu düşünenlerden misiniz?

Bu soruya cevabınız “evet” ise lütfen “Sosyal Medya Kullanım Kılavuzunu” sonuna kadar okuyunuz.

Saygılarımla.