Temel amacı, çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı çocuklar yetiştirmek olan 2023 Eğitim Vizyonu çalışmaları ilimizde de tüm hızlıyla devam ediyor.

Vizyon belgesinde;

“Tasarım-Beceri Atölyeleri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeortak bir amaç doğrultusunda tasarlanmış, çocuğunözellikle elini kullanmasını önemseyen, mesleklerleilişkilendirilmiş işlikler olacaktır. Bilmekten çoktasarlamanın, yapmanın, üretmenin ön plana çıkacağıbu atölyeler çocuğun kendisini, meslekleri, çevresinitanımasına yardımcı olacaktır. Bununla beraberbu atölyeler, yeniçağın gerektirdiği problem çözme,eleştirel düşünme, üretkenlik, takım çalışması veçoklu okuryazarlık becerilerinin kazandırılması içinsomut mekânlar olarak düzenlenecektir. Çocuklarsoru çözme, konu anlatımı gibi bir eğitim anlayışındanüretimi, yapmayı, etkileşimi, derinleşmeyi öne çıkaranbir müfredat anlayışına yönelecektir. Tasarım-BeceriAtölyeleri böyle bir müfredat yaklaşımının aracı işlevinigörecektir. Atölyeler, öğrencilerin düşünmeye,tasarlamaya ve üretmeye zaman ayırabileceği yerler olacaktır.Böylece öğrenilen, ölçülen ve pratik arasındakiuyum artacaktır.” denilmektedir.

Bu kapsamda her gün okullarımızda atölyelerin sayısı artmaktadır. Kültür-sanat, girişimcilik, FETEM, robotik, kodlama, sera, oyun alanı, mutfak, ahşap, metal, el sanatları, grafik-fotoğrafçılık, moda tasarım, bisiklet gibi değişik isimler altında 122 atölye çeşitli okullarımızda faaliyete geçirilmiştir. İlimizde atölye çalışmalarından biri olan “Okul Seraları Projesi” Milli Eğitim Müdürü Yasin TEPE’nin önderliğinde ve Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Biriminin koordinatörlüğünde hayata geçirilmiştir.  İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yapılan ortak protokol ile ziraat mühendisleri Nuri Erikli, Murat Özer ve ziraat teknikeri Sabri Yüksel tarafından verilen sera eğitimlerine 123 okul yöneticisi ve 269 öğretmen katılmıştır. 3 gün süren eğitimlerde öğretmen ve idareciler teorik eğitimden sonra örnek seralara götürülerek, yapılan çalışmaları ve örnek uygulamaları yerinde görme imkânı buldular.

Neler öğrendik neler? Sera, ister istemez dışarıya göre sıcak ve nemli bir ortam oluşturuyor. Özellikle sera içindeki nem oranının dengede tutulması büyük önem arz ediyormuş. Isınan hava yükseldiği için havalandırması çatıya yakın yerlerden yapılması gerekiyormuş. Nem artarsa mantar hastalıklarına davetiye çıkarıyormuş. Böyle bir ortamın böcekler için de çekici bir yer olduğu kesin. Çoğu hastalık bu böcekler yoluyla geliyor bitkilere… 

Eğitimlerde seraların teknik özellikleri, seralarda görülen hastalıklar ve sorunlar ele alındı.  Ayrıca, eğitimler sırasında uğur böceğine neden “uğur böceği” denildiğini de öğrenmiş olduk. Eskiden tarlalarında ürünlerin üzerinde uğur böceği görüldüğü dönemlerde tarımda bolluk görülürmüş. Bu böceğin görülmediği dönemlerde ise ürünlerde kıtlık meydana gelirmiş. Olay detaylı incelendiğinde, uğur böceklerinin bitkilerde oluşan zararlı yaprak bitlerini yediği, çalışkanlığı ile takdir toplayan karıncanın ise yaprak bitkilerinin çıkardıkları şekerli suyu yiyerek beslenmesinden dolayı uğur böceklerini yaprak bitlerinden uzaklaştırdığı anlatıldı. Dolayısıyla karıncalar tarım yapanlar tarafından pek sevilmezmiş.

Okul seralarında bir standart yok. Her okul kendi imkânı doğrultusunda seralarını şekillendiriyor. Bir okul tahtadan sera iskeleti oluştururken, diğer okullar PVC profilden ya da demir borulardan oluşturabiliyor. Kimi domates biber, kimisi çilek, salatalık ve çiçek ekiyor. Bu ürünlerin üstünün kapanması ile Bolu gibi iklimi sert bir yerde 1,5-2 ay gibi bir süre mevsim uzatılabiliyor. Okullar bu iş için kendi bütçelerini kullanıyor.

Hali hazırda 31 okulumuzda seralar faaliyette. Bu projedeki asıl amaç; Öğrencilerde doğa konusunda farkındalık oluşturmak. Okul ve çevresini yeşillendirerek doğa bilinci ve sevgisi oluşturmak, doğayı korumak. Üretmede çalışkanlık ve emek ilişkisini kavramalarını sağlayarak, üretimin içerisinde yer alarak üretmenin mutluluğunu yaşamalarını sağlamak. Sorumluluk bilincini kazandırmak. Tarım ülkesi olan ülkemizde, öğrencilerimize tarım faaliyetleri konusunda temel becerileri kazandırmak.

Okul Seraları Projesinde ister istemez bazı riskler de var tabi. Yetiştirilen ürünlerde hastalık görüldüğünde kullanılan ilaçlar risk taşıyor. Sonuçta bu ilaçların birer zehir olduğu mühendislerce anlatıldı. Okul ortamında böyle bir süreç risk oluşturabilir. Bu ilaçlar hakkında mühendisler oldukça bilgilendirme yaptı. Öyle ki bazı ilaçların insana temas etmesi sonucunda mezara kadar bu ilaçların tesirlerinin devam ettiğini belirttiler. Bir diğer risk, yazın okullarda öğretmen ve öğrencinin bulunmaması. Sera bakımının sadece yöneticilerce yapılacak olması. Ama önemli olan okuldaki çocukların tarımın nasıl yapıldığı, bir şeyler üretmenin ne anlama geldiğini bilmeleri. Dört dörtlük bir tarım süreci yürütmek amacımız değil.

Çocuklar sera sayesinde toprakla buluşuyor. Elleriyle fide dikiyor, suluyor… Emek ve zaman harcıyor. Üretmenin mutluluğunu yaşıyor çocuklarımız. Sadece tüketen değil, üreten olmayı hissediyor. Türkiye önemli bir tarım ülkesi, öyleyse her çocuğumuzun tarım ile ilgili temel bazı bilgileri bilmesi ve öğrenmesi gerekir. 2023 Eğitim Vizyonu’nun ruhuna uygun bu proje sayesinde tarıma ilgi duyan çocuklar keşfedebiliriz.

Okul çalışanlarının dikkati, özverisi ve istikrarlı çalışmaları ile ilimiz eğitiminde seraların öneminin, eğitime katkısının ilerleyen zamanda daha da görünür hale geleceğinden şüphemiz yok. Eğitim artık dört duvar arasından çıkıyor. Buna şahit olacağız gibi…