Üç istedik. Bir aldık. Haftalar sonra puanla tanıştık.

Alınan puana rağmen işlerin iyi gitmediği zor bir dönem yaşıyoruz.

Yüzlerde mutsuzluk ifadesini her hafta görmek üzüntü veriyor.

Bunun olması takımın aldığı sonuçlara bağlı olduğu gerçeğini de görmeliyiz.

Yaşanılan bu başarısızlığa uzun süredir çözüm üretemedik.

Kaybetmeye alışmış ve özgüvenini yitirmiş bir takım haline geldik.

Lige çok iyi bir giriş yapmamıza rağmen sonra ne oldu da bu düşüş yaşandı?

Sorusuna hiçbir zaman cevap bulamadık.

Sürekli bahane üreterek haftaları kapattık.

Ardı ardına gelen yenilgilere şahit olduk.  

Bu sonuçların ciddi anlamda izahı hiçbir zaman yapılmadı. 

Sait hocanın ile futbolcular arasındaki ilişkilerinde sorunları mı var? Sorusu spor kamuoyunda sürekli konuşulmaktadır. Alınan sonuçlar kötü olunca bunları çok sık duyduk. Gerçekten takım içinde ciddi anlamda bir disiplinsizlik var. Görüyoruz. İki oyuncunun kadro dışı kalmasını buna en güzel örnektir. Fakat başka oyuncularında bu kapsam içinde olmaları gerekirdi. Kadro derinliği olmaması bu kararı iki oyuncu ile kısıtlamış olduğunu düşünüyorum. Devre arası ile kadroda ciddi anlamda değişik olmasını bekliyorum. Sezon başındaki başarıyı tekrar yakalamak için bu mutlaka yapılmalıdır. Bu maçta diğer maçlara göre etkili bir oyun izledik. Fakat hocanın maç sonunda “Sezonun en iyi futbolunu oynadık” ifadesi kadarda iyi oynamadık diyebilirim. Bu açıklamayı doğru bulmuyorum.

Ligi dokuz hafta ve sonrası diye iki devreye ayırmalıyız. Bu dönemde Yirmi üç puana ulaşan ve o sene bu sene sesleri son yedi haftada alınan dört puan ile kesilmiş oldu. Artık susuyoruz. Konuşmuyoruz. Devre arasının gelmesi ve ikinci yarıya beklentileri giderecek bir kadro ile başlamak için yönetim kurulunu zor bir transfer dönemi bekliyor. Kolay değil bunu yapmak için ciddi bir bütçede ayırmak gerekir. Bu dönemde izlenecek yol nasıl olacak bekliyoruz.

İYİ HAFTALAR…