Dünya sahnesine Allaha kulluk etmek üzere gelen insanoğlu, yaşadığı süreçte her zaman Yaratanın murakabesi altında olduğunun farkında olması gerekir. Onun bilgisi ve dilemesinin dışında hiçbir şeyin olamayacağının idraki ile hayatını idame ettirmesi, kendi huzur ve mutluluğu için önemlidir. Zira Allah her şeye gücü yetendir. Allah kullarına kendi mutlak iradesinden cüz’i irade vermiştir. İnsan bu iradeyle murat etme, isteme ve seçme hakkına sahiptir. Ancak insan cüz’i iradeyle seçtiği, istediği ve arzu ettiği şey, Allah’ın mutlak iradesinde karşılık bulması gerekir. Yani kulun cüz’i iradesi, Yüce Allah’ın mutlak iradesinde yer bulması gerekir. Değilse Allah dilemezse ve istemezse insanın her isteği yerine gelmez. Allah kuranında “ Şüphesiz ki, Allah her şeye kadirdir” buyurmuştur. Bakara, 20. Allah’ın her şeye gücü yeter. Onun haberi ve izni olmadan ağaçtaki kuru yaprak bile yere düşmez. Hal böyle olunca ben şunu yapacağım, bunları ortadan kaldıracağım, gibi söylemler doğru değildir. Allah izin verirse geleceğim, Allah izin verirse yapacağım demek gerekir. Her şey onun iznine ve dilemesine bağlıdır.

                Toplumda öyle insanlar vardır ki, çok büyük vaatlerde ve sözlerde bulunurlar. Ancak öyle zamanlar olur ki, bu vaatlerden ve verilen sözlerden pek çoğu yerine gelmez. Bazen zaman olmaz, bazen de zaman olur elde imkân bulunmaz. İşte zamanı da, imkânı da yaratan Allah’tır. Bundan dolayı söz ve vaatlerde bulunurken Allah’ın izniyle demek lazım gelir. Bu durumda kişi, vaadini ve sözünü yerine getiremediği zaman yalancı durumuna düşmez. Allah kuranında “ Hiçbir şey için muhakkak ben yarın onu yapacağım deme. Ancak Allah dilerse yapacağım de” buyurmuştur. Kehf,23-24. Her sözün başında Allah izin verirse veya Allah’ın izniyle demek büyük önem arz etmektedir. Bu hal insanda bir noksanlık meydana getirmez. Bilakis Yaratanla irtibatlı olduğundan, ona olan saygı ve sevgisini söylem ve eylemiyle ortaya koymasından dolayı değer kazanmış olur. Allah’a dayanan onun yardımını her daim bekleyen ve onun yardımı olmadan başarıya ulaşamayacağını bilen kişi, geleceğe güvenle bakar. Yapıp ettiğinden manen haz alır.

                Allah’ın dilemesi olmadan hiçbir şey olamazsa, kul kula ne yapabilir ki. Ülkenin kalkınması, toplumun huzur ve mutluluğu için gayret sarf eden insanlara ayak bağı olanlar umduklarını bulamayabilirler. Zira Allah Müslüman kullarına yardım edeceğini vaat etmiştir. Allah’ın vaadi haktır. Bunda şek ve şüphe yoktur. Allah’ın düşmanı olan kâfirler şeytanların dostlarıdır. Şeytanlar da Allah’ın düşmanlarıdır. Bu bakımdın şeytanlarla kâfirler aynı familedendirler. Bunlar Müslümanlara karşı şer cephesi oluşturmuş durumdadırlar. Müslümanlar, Allah’ın emirlerine uygun şekilde yaşantılarına yön verdiklerinde bu şer cephesinden zarar görmeyecektir. Yaratan onların zararlarını bertaraf edecektir. Bunun pek çok örnekleri vardır. Peygamberimiz (sav) efendimiz bir seferden dönerken yol üzerinde müsait bir yerde istirahat için konaklamışlardı. Efendimiz ashaptan ayrı bir yerde ağacın yanında kılıcını da ağaca asarak uykuya daldığında, askerlerin içinden bir münafık efendimize yaklaşıp ağaçtan kılıcını aldı ve ey Muhammed şimdi seni benden kim kurtaracak dediğinde; Peygamberimiz hiç tereddüt etmeden Allah demişti. Adamın kılıcı tuttuğu eli hareket edemez hale gelmiştir. Efendimizin sesini duyan ashap yattığı yerden kalkıp efendimizin yanına koştuklarında bu manzarayı gördüklerinde hainlik yapan kişiyi öldürmek istemişlerdi. Ancak efendimiz buna izin vermedi.

                Demek ki kul, her istediğinde her şeyi Allah müsaade etmediği zaman yapamaz. Eğer böyle olmamış olsaydı, 15 Temmuz 2016 darbesi emeline erişir, ülkemiz perişan olurdu. Aynı tarihte bodrumda bir otelde bulunan Cumhurbaşkanımızın kendisini ve ailesinin canını kıyabilirlerdi. Ama olmadı, çünkü Yaratan izin vermedi. Her şeye gücü yeten Allah’ın izin vermediği bir olayın meydana gelmesi düşünülemez. Çeşitli terörist gurupları oluşturup besleyen ve onları Müslümanların başlarına bela etmeye çalışan dış güçlerin kirli planları bu cümledendir. Allah onların kurdukları tuzakları imha ederek Müslümanları korumaktadır. Bunu basiret sahibi her insan kolaylıkla görebilir. Her zaman ve mekânda Allah’ın dediği olacaktır. Allah, her şeye gücü yetendir.

Tahsin ÖTGÜÇ- Emekli müftü