BİD’AT VE HURAFELERDEN SAKINMAK

  •  

 

                                              


 

                Bid’at, dinde yeri olmayan, kuran ve sünnete uygun düşmeyen her şey . Bid’at, dinde sonradan ortaya çıkan, her türlü ekleme ve çıkarmadır. Hurafe ise, akla ve ilme aykırı olan hiçbir temeli bulunmayan batıl inanışlardır. Baykuşun geceleyin ötmesinden bir anlam çıkarmak, Cuma gecesi ev süpürmek, kurşun döktürmek, Ar efe günü yaş kesmemek, fal baktırmak, muska taşımak vb batıl inanışlar bu guruba girer. Bid’ata örnek vermek gerekirse, farz namazlardan önce ihlas suresini okumak, tesbihatlarda  33 olan sübhanallah, elhamdülillah, allahuekber sözlerinin sayılarını  azaltmak veya çoğaltmak, hastaya şifa için muska yazmak, sela vermek vb şeyler bu guruba girmektedir. Müslüman hayatını kuran ve sünnete göre tanzim ettiği için, onun yaşantısında bid’at ve hurafeler yer edemez. Müslüman dini yaşantısında kuranı rehber, peygamberiz (sav) efendimizi kılavuz edinmiştir. Her zaman Allahın dediğinin olacağını, Allah izin vermedikçe hiçbir şeyin olamayacağını, ruhi ve psikolojik rahatsızlıklara karşı kuranın şifa olduğunu, bunun için kuranı okumanın önemli olduğunu bilir.

                Peygamberimiz (sav) efendimiz bir hadisinde “Kim bizim bu dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa o şey ondan kabul edilmez” buyurmuştur. Buhari, sulh, 5. Din, Müslümanların dünya ve ahiretini huzur ve mutlu kılan ilahi kanundur. İnanmak ve yapmak istediğimiz bir şeyin kuran ve sünnete uygun olup olmadığını, ancak bu iki kaynaktan istifade ettiğimiz zaman anlamak mümkün olabilir. Bunun için araştırıp okumak ve kuran ve sünnetten beslenmek gerekir. Peygamberimiz (sav)efendimiz “Sözün en hayırlısı Allahın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed sallah aleyhi ve sellem’in yoludur. İşlerin en kötüsü, sonradan ortaya çıkarılmış olan bid’atlardır. Her bid’at dalalettir, sapıklıktır,” buyurmuştur.Müslim,Cuma.43. Müslüman olarak ibadetleri ve dünyevi işlemlerin bilerek yapılması esastır. Kulaktan duyma bilgilerle, birileri söyledi veya yapıyor diye yapılan ibadet de her hangi bir iş de fayda yerine zarar doğurabilir. Zamanın boşuna geçmesine neden olabilir. Bu bakımdan efendimizin hayatı ve ümmetine olan tavsiyeleri iyi irdelenmeli ve gerçek bilgiye ulaşılmalıdır.

                Yüce Allah kuranında “İşte bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyun. Sizi Allah yolundan ayırıp parçalayacak yolara uymayın” buyurmuştur. En’am, 153. Hayır ve şer, hakla batıl, doğru yolla dalalet (sapıklık) kuranda bildirilmiştir. Peygamberimiz de kuranı yorumlayarak Müslümanların anlayabileceği haline getirmiştir. Müminin yapması gereken efendimizin hadislerden sünnetini öğrenmesi, kuran ve sünnette yeri olmayan sonradan ortaya konan hiçbir itikadi meseleye itibar etmemesi lazım gelir. Ö              len bir Müslüman için iskatı salat ve devir yapmak, Aynı zamanda yedi, kırk, elli iki ve senesini takip ederek sadece bu tarihlerde kuran okumak ve okutmak, bid’attır. Kuran ve sünnette bunun yeri yoktur. Kuran belli tarihlerde değil her zaman okunacak, çünkü kuran hayatta olan Müslümanlar için şifa, ölmüşler için rahmettir. Peygamberimiz (sav)efendimiz Kuran okuyunuz, zira kuan sahipleri için kıyamet gününde şefaatçi olarak önlerine gelecektir” buyurmuştur. Riyazüssalihin.

                Cenab-ı Hak kuranında “De ki, Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın” buyurmuştur. Al-i İmran, 31. Allah’ı sevmek ve rızasına kavuşmak için Peygamberimizin sünnetine uymanın o denli önemli olduğu bu ayetten anlaşılmaktadır. Allah resulünün sünnetinde ve uygulamasında olmayan bir şeyi, inanmaya ve yapmaya kalkışmak efendimizin sevgisinden ve şefaatinden mahrum bırakır. Yapılan işlem de dinde yeri olmadığı için Allah tarafında kabul görmez. Böyle olunca da zaman boşuna harcanmış olur. Müslüman için zaman bir nimettir israf edilemez. Bu bakımdan insana yararı olmayan bidat ve hurafelerden uzak olmak gerekir.   Kuran ve efendimizin sünnetinden aldığımız bilgilerle hayata yön verilmelidir. Bilinmelidir ki, dinimiz İslam, evrensel cihanşümul bir dindir.  Mensubu olan her Müslüman birey, dine dayalı yaşantısını sürdürdüğü müddetçe dünyasını ve ahiretini kazanmış olacaktır inşallah.

                                                                                         

Tahsin ÖTGÜÇ

Müftü yrd.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız