- 22.03.2017 00:00
Referandum konusunda çok şey yazmamaya dikkat etmeme rağmen 16 Nisan sonrasına dair merakım tavan yapmış durumda.
Oylama da evet çiler ve hayırcılar seçmenlerin neden hayır veya evet demesi gerektiğini anlatırken evet çıkması durumunda ne olacağını, hayır çıkması durumunda ne olacağını ya anlatmıyorlar veya yarım ağız geçiştiriyorlar.
Aslında oylamadan evet çıkması durumunda çok büyük belirsizlikler yok. Sadece seçim ve siyasi partiler kanunlarında yapılması gereken değişiklikleri nasıl yapacaklarına dair hiç bir açıklama yapmadıkları için siyasi açıdan bir belirsizlik varmış izlenimi doğuyor. Eğer sistem değişecekse seçim sistemi ile siyasi partiler kanununun da değişikliğe paralel olarak değişmesi gerekirken buna dair en ufak bir ipucu verilmiyor.
Hayırcılar ise daha perişan durumda, şayet sandıktan hayır oyu çıkarsa ne olacak? Her şey hiç bir şey olmamış gibi devam mı edecek? Eğer iddia ettikleri gibi kuvvetler ayrılığı prensibine tam sadık parlamenter sistem ile devam etmeyi planlıyorlarsa bunu hangi siyasi güçleri ile yapacaklar? Bu konularda seçmene hiç açıklama yapmıyorlar.
Diyelim ki sandıktan hayır çıktı. Parlamenter sistem ile yürütmenin yasama üzerindeki tasallutunu nasıl kaldıracaklarını, hükümete karşı meclisi nasıl daha güçlü kılacaklarını, bunları sağlamak için hangi yasaları değiştireceklerini, yargıda nasıl bir model önerdiklerini daha da önemlisi hangi meclis çoğunluğu ile bütün bunları yapacaklarını anlatmıyorlar.
Bu konuda dedikleri sadece şu; eskiden olduğu gibi hükümet yerinde kalacak, Cumhurbaşkanı yerinde kalacak, statüko devam edecek. Yani aynı tas aynı hamam devam edecek. Hükümet parlamentodan çıkacak. Vesayet odakları işlerine gelmediğinde geçmişte çok sayıda örneğini yaşadığımız gibi; ya milletvekili pazarı kurup hükümeti alaşağı edecek, yahut milletvekilleri karargaha çağrılıp tehdit edilerek partilerinden istifade ettirilip kaos çıkarılacak.
Daha önceki yazılarımdan birisinde de belirttiğim gibi artık ok yaydan çıktı. CHP bundan sonra statükonun devamı için Ak partiyi ikna edemez. Hayır çıkması durumunda tıpkı 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi bu sonuca boyun eğip, hiç bir şey olmamış gibi oturmak yerine olayı yeniden halka götürüp belirsizliklerin millete nelere mal olabileceğini anlatarak destek isteme yolunu seçer.
Bu duruma başvurmaması içi hiçbir sebep yok. Çünkü iktidar partisi eğer bu konuda gereken adımı atmayıp CHP çizgisine gelirde statükoyu devam ettirirse halk onun da geçmişte oy verdikleri gibi CHP zihniyetine teslim olduğu için cezalandırır.
Bu propaganda döneminde CHP adeta kendi ideolojisini gizleyerek halkı kandırmaya çalışıyor. İdeolojisinin temel ekseni din dışılık olduğu halde bunu gizlediğini zannediyor. Ancak eski genel başkanları buna fazla tahammül edememiş olacak ki; peygamberlere olan inancı yok sayarak peygamber kavramına yabancı olduğunu açık etti.
Kısaca bu oylamalardan bir belirsizlik çıkmaması, kararsızlarında kolayca sandığa gitmesi için; evet çıkınca hangi kanunlarda hangi değişikliklerin yapılacağını, hayır çıkması halinde parlamenter sistem ile nasıl yol alınacağının anlatılması gerekir. Gerçi evet çıkması halinde nelerin değişeceği açık. Ancak hayır çıkması halinde doğabilecek krizlerin nasıl önleneceğinin CHP tarafından anlatılması icap eder. Tabi anlatacakları projeleri varsa...
Selamlarımla...
Yorum Yap