Çam ağaçlarını, bu ağaçların arasındaki yemyeşil gölü, köşkü ve de nilüferleri çok beğenmişlerdi çok…

‘Gölün içinde ki şu kara beton ne?’ diye sormuşlardı, geçen sene Isparta’dan gelen dünürlerim.

Tıkanmıştım…

Bu çirkinliği ben de görüyordum.

Ama

Ne ismini biliyordum ne de ne işe yaradığını…

Neyse ki, Nasrettin Hoca’nın fıkrası yetişti imdadıma.

***

Anlattım…

Hoca eşiyle dostuyla evde oturmuş yarenlik ederken, oğlu elindeki patlıcanla içeriye girmiş

Ve

‘Baba bak, gözü açılmadık sığırcık yavrusu buldum.’ Demiş.

Hoca dostlarına dönmüş;

‘Vallahi ben öğretmedim, çocuk kendisi bulmuş.’ Diyerek cevap vermiş.

Ben de ‘Hoca’nın oğlu kadarda mı benzetemiyorsunuz siz bulun!’ dedim.

Güldüler…

‘İsmi ne hoca! İsmi ne?’Dediler, ısrar ettiler.

Baktım olacak gibi değil

‘Bu böyne olu, bundan olanda böyne olu!Diyerek vaziyeti kurtardım.

***

Önce Mimar Sayın İsmail Hotakoğlu Abime sordum, ardından da İnşaat Mühendisi Sayın Nedret Yıldız’a…

‘Savak’dediler.

Savak’ın İran’ın casus yetiştirmek ve istihbaratçı eğitmek amacıyla kurulan ve 1957 ile 1979 yılları arasında faaliyet gösteren istihbarat teşkilatı olduğunu biliyordum.

Ama İran ile Bolu Gölcük arasında bağlantı kuramıyordum.

Açıkladılar;

‘Gölün fazla su ile dolması halinde boşalmasını sağlayan düzenek.’dediler.

Yani Gölcük’teki bu beton savak, aşırı yağışlar veya karların erimesinden sonra normal su seviyesinin üzerine çıkarsa suyu boşaltma işine yarıyormuş.

***

İlgilileri aramış, ‘Gölcük’ün muhteşem güzelliğini bozan bu çirkin görüntüyü doğa ile uygun hale getiremeyiz mi? Diye sormuştum.

‘İlgileniyoruz.’Demişlerdi.

Sonra…

Aynı

Dünürlerimiz bir sene sonra yine geldiler,

Ve o muhteşem güzelliğin ortasındaki o çirkinliği yine gördüler.

Yani

Yani si her zamanki gibi, ilgisizlik, takipsizlik, sahipsizlik…

Ne yapalım şimdi, sözümüz dinlenmedi diyerek sertleşelim mi?

Adama sormuşlar:

-Adın ne?’

-Mülayim!

Soran şöyle bir bakmış ve demiş ki:

-Sert olsan ne yazar birader.’

***

De…

Mülayimsek her şeyi de kabullenecek değiliz ya.

Böyle de kalmasın dedim, hemen o anda Facebook hesabımdan ‘Bu güzelliğin içerisindeki bu Savaklığa daha güzel bir çözüm yok mu? Bu beton SAVAK doğa ile uygun hale getirilemez mi?’yorumunu yazdım ve paylaştım.

Gölcük’ü sadece para kazanma yeri olarak gören ama doğal güzelliği bozan ucubeyi görmeyen insanların ufkunu açacak pek güzel yorumlar geldi altına…

Değiştirmeden aynen paylaşıyorum.

***

Metin Ferah:

‘Tabi ki getirilir. Ancak bu savağın, Gölcük'ün doğal güzelliğini bozduğunu görebilecek ufku geniş yetkililer gerek.’

Eyüp Ahi:

‘SAVAĞIN ÜZERİ; EVİN KÜÇÜK BİR MAKET MODELİ İLE KAPLANARAK, EV İLE KARŞILIKLI GÜZEL BİR MANZARA DAHA ELDE EDİLEBİLİR. ÇİRKİN GÖRÜNTÜ ORTADAN KALDIRILABİLİR. METİN BEY'İN DEDİĞİ GİBİ GÖREBİLMEK ÖNEMLİ... MUHARREM ARKADAŞIM BU KONU DA SİZİ KUTLUYORUM. YETKİLİLERİN GEREĞİNİ YAPACAĞINA İNANMAK İSTİYORUM.’

Nazif İlhan:

‘Hocam benimde dikkatimi her zaman çekmiştir dışına kütük ağaç kaplama yaparsın bu kadar basit.’

Eyüp Ahi:

‘MAKET GEMİ VEYA NİLÜFER MAKET MODELLERİYLE KAPLANABİLİR. ÇEŞİTLİ FİKİRLER ÜRETİLEREK GÜZEL BİR ÇÖZÜM BULUNABİLİR.’

Selim Yıldırım:

‘Bu konuyu açtınız şimdi Dağkent sapağındaki mini Köroğlu heykelini getirip buraya koyarlar. Su içerisinden fışkıran bir at. Oraya da belki İstanbul tarafından gelirken rampayı çıkınca hemen dikkati çekecek büyüklükte devasa bir Köroğlu heykeli yaptırırlar. Para, maliyet mi dediniz? Sıkıntı çekileceğini hiç sanmam...’

İsmail Taner Soylu: 

‘Hocam, telefon vericileri nasıl kamufle ediliyor, çoğu yerde görmüşsünüzdür baz istasyonları insanlardan saklanıyor yukarıya baktığınızda ise çok güzel bir resim veya maket- figür görüyorsunuz.’

***

İncelik yaparak yazımın altına konu ile ilgili destek sağlayan duyarlı arkadaşlarım böyle yazmışlar.

Kendilerine teşekkür ediyorum.

Bir katkı da ben sağlasam

Ve

‘Savağın kötü görüntüsü doğa ile uyumlu hale getirildikten sonra dört bir yanından aşağıya doğru akan küçük bir şelale nasıl olur?’ diyerek bir fikirde ben versem.

İlgilenirler misiniz?