- 15.07.2016 00:00
Gerede’nin Samat kötünde, köy imamı olan ve Koca Hoca lakabı ila tanınan kişi ile köyün ileri gelenlerinden Paşalı lakabı ile bilinen kişi köyde zaman zaman davetlere gider ve güzel sohbetler yaparlarmış.
Köyde Kör Ahmet isimli bir kişi “Hoca Efendi bize de buyurun.” diye bu kişileri zaman zaman davet edermiş.
Onlar da “Sen kazı kes, biz geliriz.” derlermiş. Yine bu arkadaşlarının davete gidecekleri günü öğrenen bu âmâ arkadaş, bir kaz keserek, arkadaşlarının davetten döndükleri bir zamanda “nasıl olsa bunların karınları toktur, bir şey yiyemezler, yeseler de az yerler.” düşüncesiyle, bu arkadaşlarını davet etmiş. Âmâ olan arkadaşlarının niyetini bilen Koca Hoca ile arkadaşı Paşalı “Yiyecek kaz var mı?” diye, âmâ arkadaşlarına sormuşlar.
O da “Var var. Buyurun.” demiş. Âmâ olan arkadaşlarının evine varırlar, sofra kurulur, kaz doğranmış halde sofraya konulduktan sonra Koca Hoca ile Paşalı sofraya oturduktan sonra “Allah razı olsun bak Ahmet bizi kırmadı ve kazı kesti.
Biz gelmez ve bu kazı yemezsek bize darılır, kırılır.
Bizim de şimdi karnımız tok, davetten geliyoruz ama kazı bölüşelim de akşam yeriz.” diyerek, bu davet edilen iki arkadaş kazı ortadan bölüp, eskiden “Çevre” denilen mendillerine koyarak alıp gitmişler.
Onlar gittikten sonra Kör Ahmet annesine “Anne hiç mi koymadılar gıı? Hepsini de alıp gittiler mi gıı? Ben onları, karınları tok, yiyemezler diye davet ettim.” diye, kendisine hiç et kalmadığından dolayı üzüldüğünü annesine bu şekilde ifade etmiş.
Bu hatıra zaman zaman çeşitli ortamlarda köy halkı tarafından anlatılırdı. Ağa ve Rum Hizmetçi Geredeli bir ağaya bir Rum, uzun yıllar hizmetçilik yapmış.
Osmanlı işgal edilip Yunan askerleri, Polatlı’ya kadar gelince Ağa, Rum hizmetçisine “Ben sana elli senedir ağalık yapıyorum. Bak Rumlar Polatlı’ya kadar geldi.
Bundan sonra biraz da sen bana ağalık yap” deyince, Rum hizmetçi “Yüz senelik düşman elli senede dost olmaz” demiş. Ağa sesini çıkarmamış.
Bir gün mahallenin dar sokakları arasında beraber giderlerken, Ağa hiç sezdirmeden hançerini çıkarıp hizmetçinin arkasından saplayarak hizmetçiyi öldürmüş ve “Yüz senelik düşman elli senede dost olmazsa o düşmanın da akıbeti böyle olur” demiş…
Yorum Yap