- 21.05.2015 00:00
Malum Mısırda halkın oyu ile cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi darbeciler ve darbe destekçisi batılılar tarafından önce 20 yıl hapis cezasına, sonra da idam cezasına mahkum edildi. Mısırda Müslümanlara karşı yapılan ilk zulüm değildi bu.
Bilindiği gibi İngiliz işgali altında iken, işgalden kurtulup, maddi ve manevi kalkınma yolunu açmak üzere tamamen sivil bir teşkilat olarak kurulan, hiç bir şekilde eline silah almamış olan İhvan-i Müslimin teşkilatının önderleri merhum Prof. Seyyid Kutup, Hasan El Benna ve arkadaşları da idam edilerek şehit edilmişlerdi.
Verilen bunca şehide ve mücadeleye rağmen siyasette ve kamu idaresinde görev almaya yanaşmayan bu teşkilat bir asra yakın bir zaman sadece eğitim ve sosyal meselelere ağırlık vererek toplumu İslam idealleri doğrultusunda inşa etmeyi önemsemişti. Siyasete hep mesafeli durmuş kamu yönetiminde Müslüman idarecilerin görev alması için dahi siyasete bulaşmamıştı.
Ama hayatın gerçekleri onları Arap baharında siyasetin tam ortasına koydu. Siyaseten tecrübesizlikleri hem ülkelerine hem de kendilerine çok pahalıya patladı. Geçmişte ülkemizde İslami siyaset yapan yöneticiler kendilerine siyaseti önemsemeleri konusunda uyarmış bunun üzerine az sayıdaki ihvan üyesi siyasete bağımsız olarak girmiş ancak bu yetersiz kalmıştır.
Arap baharı ile birlikte, firavn Mübarek gönderilmiş yapılan serbest seçimlerde halkın oyları ile İhvan-i müslimin iktidar olmuş, ancak hem bölgedeki despot idarecilerin hem de küresel sömürgecilerin tekerine çomak sokulacağı belli olduğundan bölgenin ve dünyanın küresel zalimleri onları yok etmek için planlar kurup yürürlüğe koydular.
Bu planlar neticesi İhvan darbeyle devrilmekle kalmamış oradaki olaylar diğer Müslüman Arap ülkelerindeki İslami uyanışında önünün kesilmesine sebep oldu. Suriye de, de muhalif Müslümanların iktidara geleceğini gören küresel sömürgeciler ile Şii kompradorlar İslam’ın özellikle Suriye de önünü kesmek için Eset rejimi ile ittifak yaptılar.
Yapılan bu ittifakın olumsuz yansımaları tüm İslam dünyasında görüldüğü gibi ülkemiz de, de en açık bir şekilde hissedildi.
Özellikle Suriye olaylarında hem bölgede hem ülkemizde Müslümanlar tek başına bırakıldılar. Bugün Suriye konusunda ülkemiz siyasetçileri içinde sadece İslamcılar Suriyeli muhaliflerin yanında pozisyon alıp yardım ederlerken solcusu, sağcısı, milliyetçisi, eski İslamcısı(Saadet yönetimi dahil) herkes Eset’in yanında saf tutmuş vaziyetteler.
Son günlerde %52 göndermelerini yapanlarda saflarını belli etmek için darbeci Sisi’yi alkışlayıp, Cumhurbaşkanımıza aba altından sopa gösteriyorlar. Geçen yüz yılın başından beri başta ülkemiz olmak üzere bölge Müslümanları özgürlüğün bedelini ödüyorlar. 1920ler de Anadolu da idam edilen Müslümanların sayısı dahi belli değil. Mısır da, da buna benzer bedeller ödendi, ödenecek.
Ama bana göre murad-ı ilahi Müslümanların yanında olduğu için bu sıkıntılardan da kısa zamanda kurtulacağız. İnşallah ülkemizin gücü Mursi’yi idamdan kurtaracaktır. Gelen haberlere göre Mursi’nin ülkemize getirilmesi için bölgede Mısır darbesine sponsorluk yapan patronları S. Arabistan ve Katar nezdinde girişimler başlamış. Umarız başarılı olunur.
Allah (c.c.) bu ağır imtihanı başarı ile vermemizi nasip etsin.
Selamlarımla...
Yorum Yap