Bu topraklarda neler yazılamaz?

  • 27.04.2015 00:00

 

Eğitimin hali üzerine yazsam yapılanları kötüleme, siyaset yapma diyorlar.

Toplam kalite, TSE, CE, ISO üzerine yazsam kalitesizler hırlamaya başlıyorlar.

 Eğitimde dünya birincisi ülkelerin uygulamalarını yazsam ülkemizi kötülemektesin diyorlar.

Ekonomi hakkında yazı yazsam kriz tellallığı, siyaset yapma diyorlar.

Çevrenin, doğanın hoyratça yok edilmesi, kirletilmesi üzerine yazsam sanayileşmeye, şehirleşmeye, ilerlemeye karşı mısın diyorlar.

Sağlıklı yaşam üzerine öğrendiklerimi yazsam abur cubur beslenenler siz de öleceksiniz diyorlar.

Otomasyon sistemlerindeki kazıklar, hileler, soygunlar, dalavereler üzerine yazsam ithalatçılar, tüccarlar dur diyorlar.

Masonlar, Lions’lar, Rotary’ler, Inner Wheel’ler, Moon’lar, tarikatler, cemaatler, Sabetayistler, Pakraduni’ler, kriptolar üzerine öğrendiklerimi yazsam komplo teorilerini yayma diyorlar.

Çoğnluk gençlerin telefon, tablet, bilgisayar, TV, şiddet içeren oyunlar arasına sıkışmış perişan hallerini yazsam karamsarlık yayma diyorlar. 

Okullardaki inanılmaz israfları dile getirsem memleketi sen mi kurtaracaksın diyorlar.

İnsan sağlığına ve ülke ekonomisine en uygun aydınlatma yöntemleri (led teknolojisi) hakkında öneriler sunan sözler dile getirsem hemen ilkel flüoresanın daha iyi olduğunu öne sürüyorlar.

Bilimden, kitaplardan, ilerlemeden, inovasyondan, patent sayısının artmasından, teknoloji üretimine yol açan yöntemlerden bahsetsem aman bunları boş ver diyorlar. 

Beden dilinin, ses tonunun, cümle kurma şeklinin, hijyenin, kültürün, okumanın insanın başarısında çok önemli faktörler olduğunu dile getirsem milyarder kıroların çokluğundan bahsediyorlar. 

Yoksulların sorunlarına daha ciddi eğilmemiz gerektiğini söylesem fakirlik edebiyatı yapma diyorlar. 

İşçi ve memur sendikacılığının yanlış yolda ilerlediğini, sadece siyasal çıkarların ön planda olduğunu, bilimsel verilere göre mücadele edilmediğini dile getirsem, lüks makam araçlarına kurulmuş ağalar hemen sendika düşmanı diyorlar.     

Eğitime toplam kalite felsefesinin, kaizen (iyinin de iyisi) yaklaşımının girmesi gerektiğini yazsam parazit gibi yaşamayı ilke edinmişler iftiralara başlıyorlar. 

Bu durumda ben ne yapayım? Fal, burç, rüya tabirleri, destanlar, hurafeler, muskacılık, diyet, ot-çöp üzerine mi eğileyim?    

 

Ali Özdemir

Eğitimci-Yazar-Yayıncı

0505 220 83 85 - www.aliozdemir.net - aozdemir53@hotmail.com

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • mustafa erkan
    mustafa erkan
    12.05.2012 12:51

    Demokratik ülkelerde sanatçıya bakış, özgürlüğe yapılan bir çağrıdır.Bizde ise,sanat ve sanatçı bana yararlı olduğu kadarözgürdür, anlayışı egemen..İktidarlar sanatı kendi aracı olarak gördüğü sürece gelişim ve özgürlük denen kavramlar uzaklaşacaktır.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız