O’NUN DAVASI

  • 18.04.2015 00:00

 

Küçük bir çocuktum. Evde herkes O’nu anıyor büyüklüğünden bahsediyordu. Zamanla ben de anladım ki çevremdeki herkes ailem, akrabalarım, komşularım büyüklerim hepsi O’nu seviyor ve tavsiyelerine uymaya çalışıyordu. Benim küçücük kalbim ve ruhumun manen aç olduğu ve istediğim, konu olan aynen diğer insanların da ihtiyacı olduğu tahmin ettiğim güzelliklerdi. Çünkü O önder; güzellikleri, ahlakı, dürüstlüğü, doğruluğu, iyilik yapmayı, kardeşliği tavsiye ediyordu.

İnsan olan her kişi güzelliklere âşıktır. İnsan ruhu huzura ve güvene muhtaçtır. Benim manevi kalbim O’nun ile tatmin oluyordu. Çocukluğum boyunca ruhumun derinliklerinde ve kalbimde her zaman O’nun sevgisi, tavsiyelerini yaşamaya çalışarak büyüdüm. Muhakeme yapabilme çağlarımın geldiğinde zihnime birçok sahte davanın hücumları başlamıştı. Okuyor, bilenler ile konuşuyor araştırıyordum.

Zaman ile tanıdığım ve bana tavsiye edilen hiçbir önder ve başka yollar, davalar ruhumu tatmin etmiyordu, içimi sıkıyordu.

Çevrem ateş çemberi ile dolu idi sanki. İdeolojiler, sahte davalar, ruhumu tatmin etmek şöyle dursun büyük yara ve boşluklar yaratan fikirler beni zorluyordu. Her zaman O’na sığındığımda, fikir ve yolunda gittiğimde huzura eriyordum. Benim davam tüm insanlığı, tüm dünyayı, tüm evreni, doğumdan önceyi, yaşamı ve öldükten sonrayı da kapsamalıydı. Geçmişten, günümüzden ve gelecekten kopuk olan, beni tatmin etmeyen fikir ve ideolojiler benim olamazdı.

Ben dünyayı, kâinatı O’nun ile okudum. Geçmişi ve geleceği O’nun ile çözdüm. Hayatı O’nun ile anlayabildim. O çok ötelerden haber veriyordu. Geçmişten, zamandan, mekândan ve gelecekten haber veriyordu. Benim için geçmiş, bugün ve gelecek bir bütün olarak aydınlatılmalıydı. Bunlardan birinin kopukluğu ve yokluğu ruhumda onulmaz yaralar açıyordu.

Çünkü O tüm insanlara hitap ediyordu. O’nun için insanlar arasında fark yoktu. Herkes önce insandı. Irk, dil, inanç ve hiçbir ayrımcılığı kabul etmedi. Sağlığında kendisini sevenler yüz binleri bulmuştu. Hiçbir dava sahibi sağlığında bu kadar sevenine sahip olmamıştır. Ahirete irtihalinden sonra ise asırlardır milyonlarca seveni yolunu takip etti. Bugünden sonra da biz sevenleri onun aydınlattığı yolda onun sevgilisi olmaya devam edeceğiz.

O tüm insanlığa olduğu gibi, dünyada bulunan tüm canlılara ve cansız varlıklara karşı bile çok saygılı ve şefkatli idi. Bu O’nun yaşadığı devirde bile çevresine ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyordu.

Kendisine düşman olanlara karşı bile şefkatliydi. O her zaman barıştan yana oldu. Savaşmak zorunda kaldığında dahi adildi.

Ben yaşadığım bu güne kadar ne insanlar okudum, gördüm tanıdım. O’nun üstün vasıflarına sahip olabilen bir kişi daha bulabilmiş değilim.

Rahman olan Allah cc.  lütfu ile O’nu sevdim. O’nun yolundan ayrılmamaya karar verdim. Ve ölene kadar da sevmeye devam edeceğim.

Kâinat kitabı Kuran-ı Kerimin vahyine elçi olan ve Kuran-ı Kerimi anlayan ve hayatında en iyi yaşayan bir kişi olan O’na her bakımdan tabi olacağım. O benim için en mükemmel bir örnektir. Her anımda O’na tabi olacağım.

İnsanlığa, kimse bildiğim güzellikler konusunda O’nun kadar hizmette bulunmadı. Kimse O’nun kadar tesirli olamadı. Dünya hala 1400 sene geçmesine rağmen O’nun tavsiyeleri, güzellikleri, davası ile dolu ise, bu O’nun samimiyetini, haklılığını ve doğruluğunu göstermektedir.

O sadece inanmış olduğu yaratanının Resulü idi. O Kâinatın yaratılış gayesini ve insanlığın görevlerini bildiren Allahın cc. Elçisi idi. O yaratanının emir ve yasaklarını bildirmek ve güzel ahlakı insanlığa göstermek ile görevli idi.

Ruhlarımız hala O’nun güzelliklerinden besleniyorsa ve tatmin oluyorsa bu O’nun davasının ilahi olduğunun göstergesidir.

O’nun davası bir insanlık davası idi. Çünkü insan Cenab-ı Hakkın yarattığı en mükemmel bir varlıktır.

Çünkü O, tüm insanlığa kurtuluşu ve doğru yolu gösteren Hazreti Muhammet Mustafa (SAV) idi.

Bütün ruhum ve kalbim ile O’nu yani Hazreti Muhammet Mustafa (SAV) ve O’nun davasını tasdik ediyor ve inanıyorum.

İnsanlık Hazreti Muhammet (SAV) yoluna ve davasına muhtaçtır. Dönüş O’nadır. Kurtuluş O’ndadır.

Kutlu doğum mübarek olsun. Kutlu Doğum haftası kutlu olsun.

Sonsuz selam ve sevgilerimle, hoşça kalınız

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)

  • Ali Özdemir
    Ali Özdemir
    10.05.2012 18:59

    SAYIN HEDİYE HANIM, Yazdığınız yorum yazısı HAKLI ama YAZINIZDA 30 kadar imla hatası var. LÜTFEN önce kendimizi kusursuz yapalım. TÜRKÇEYİ katletmeyin. BEYFENDI YAZDIKLARINIZ IYI GUZEL DE BİZDEKI ÜNİVERSİTELER NASIL? HELE BAZI ÖZEL ÜNİVERSİTELER. YA DA DONANIMSIZ ÜNİVERSİTE VE ÖĞRENCİLER. BİZ NASILIZ? ACABA DAHA FAZLA BİLİM ADAMI, DAHA FAZLA ARAŞTIRMALARA İMZA ATMAMIZ GEREKMİYOR MU?

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız