CEZAEVLERİNDEKİ PARALEL YAPI HAREKETLENDİ

  • 3.03.2015 00:00

 

         Devletin her kurumunu kanser hücresi gibi sardığını ortaya çıkan olaylarla öğrendiğimiz paralel terör örgütü elemanları cezaevlerinde de mücadeleye başladıklarının işaretini vermeye başladılar.

            Bunun ilk işaretini de İzmir Aliağa çocuk ceza infaz kurumundaki haberlerde görüyoruz. Bu kurumda görevli kurum müdürü, kurum içerisinde görev yapan hizmet servislerinden “psiko sosyal servisi” ne uyarı mahiyetinde bir yazı yazar. Bu yazıda kurum içinde meydana gelmesi muhtemel olan olaylara ilişkin kurum psikologlarını ve sosyal çalışmacıları uyararak çocuklarla görüşmelerinde kendilerine ve arkadaşlarına personel ve diğer arkadaşlarınca kanun dışı davranış olup olmadığını sorgulamalarını istemiş. 

       Yıllarca bu kurumlarda yöneticilik yapmış bir kişi olarak bende zaman, zaman doktorları, psikologları ve sosyal çalışmaları hep bu konularda uyarmışımdır. Bu kurumlarda içerde olan olayları kurum idarecilerine haber vermek genellikle “ispiyonculuk” olarak algılandığı için idarecilere şikâyetetmezler. Ama doktor, psikolog gibi görevlilerin bu konuda bilgi alması daha kolaydır.

      İzmir’de görev yapan kurum müdürü de bu konuda yazılı emir çıkararak görevlilerin daha dikkatli davranmasını istemiş. Buraya kadar her şey usulünce cereyan etmiş. Ancak öyle anlaşılıyor ki; birileri hükümetle olan mücadelede cezaevlerini de mücadele alanı seçerek bu kurumlardan dalgalandırıcı haberler üretmek istemişler.

     Halen devlet ve paralel terör örgütü arasında kıran kırana geçen bu mücadelede, paralel terör örgütü top yekûn mücadelenin startını verdiği içinanladığım kadarı ile kendisine bağlı çok sayıdaki cezaevi personelini de mücadele alanına sürmüş.

    Çok sayıda derken laf olsun diye söylemiyorum. Cezaevlerine Ecevit hükümetinden beri alınan personelin çoğu bu yapıya mensuptur. Adliyenin %70i emniyeti keza aynı orandaki personelinden daha fazlası cezaevlerinde mevcuttur. Özellikle yüksek güvenlikli cezaevlerinin personelinin hemen tamamına yakını paralel yapının emrinde olduğu yaygın bir kanaattir. Benim görev yaptığım 2010 yılına kadar böyleydi. Onun için zaman, zaman arkadaşlarıma şöyle derdim; “ Siyonistler, İsrail ve ABD dâhil hiçbir ülkede Türkiye’deki kadar etkin değiller” benden bu lafları duyanlar buna inanmazlar, bunu nasıl iddia edebildiğimi sorarlardı. Bende yeterince aktüel bilgim olduğunu analiz yapabildiğimi söylerdim. 

     Bu yapı ilk cezaevi faaliyetlerini Silivri de başlattı. Oradaki bazı personelin tutukluların pişmanlık yasasından faydalanmaları, gizli tanık olmaları gibi tekliflerle tutukluları ayartmaya çalıştıkları yazıldı, çizildi. Kısmen de başarılı oldukları haberleri basına yansıdı. Daha sonra Sincan cezaevinde görevliler servis aracında katledilmişlerdi.

    Ancak bu defa İzmir de işi daha da ileri götürerek kurum içinden, tabiatı gereği gizli kalması gereken yazışmaları dışarı sızdırdıkları anlaşılıyor.Bundan sonrada cezaevleri ile ilgili çok sayıda aslı astarı olmayan haber izleyeceğiz diye düşünüyorum.

    İzmir deki olayların asılsız olduğunu oradaki CHP’li izleme kurulu üyesi açıkladı. Ama bundan sonra diğer cezaevlerinden daha sarsıcı haberler gelebilir. İktidarı cezaevleri konusu ile sıkıştırmak isteyebilirler. Geçmişte darbecilerde çoğu kez cezaevlerini darbe sebebi olarak kullanmak istemişlerdi.Şimdide paralel terör örgütü aynı taktiği kullanıyor.

       Selamlarımla…

       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız