SANAT KİMİN İÇİN?

  • 18.12.2014 00:00

                                                                

 

      Hepimiz lise yıllarında bir edebi tartışmayı okumuşuzdur. “sanat, sanat için mi, toplum için mi yapılır?” bu kadim tartışmaları salt sanat için yapanlar ve sanatını ideolojisinin emrine verenler veya vermek isteyenler tez, anti tez olarak münazara edilirdi. Bunun üçüncü yolu pek yoktu.

     Ama üzülmeyin bundan 10 yıl önce paralel yapı bukonuya yeni bir açılım planlayıp getirdi. Sadece planlamakla kalmadı, bunu elindeki senaryo yazarları, yönetmenler ve film yapımcıları aracılığı ile fiiliyata döküldü. Bundan sonra sanat artık ne toplum için, ne de sanat için yapılmayacaktı. Bundan sonra sanat cemaatin hedeflerini gerçekleştirmek ve kendilerine yan bakanları, dokunanları yakmak için yapılacaktı.

    Benim bu durumun farkına varmam; bundan yedi, sekiz sene önce kendilerinin darbe destekçiliği imajını silmek için “şubat soğuğu” adlı saçma sapan bir dizi yayınlamalarından sonra oldu. Büyük bir teessüf ile izlediğimiz, pensilvanyalının doğan medyasında darbecileri için takla atmasından sonra, bunu örtbas etmek üzere bu dizi ile sanki o süreçte darbeyi desteklememiş, okullarını darbecilere vermeyi planlanmamışta mağdur olmuş gibi göstererekbeyinleri ifsat ettiklerini gördük.

    Bu dizinin hemen arkasından peş peşe birbirinden saçma,hiçbir sanat değeri olmayan, figüranların başrol oynatıldığıtapon diziler yayınlamaya başladılar. Her dizi de, de hilaf-ı hakikat şeyler anlatılıyordu.

     Yaklaşık altı yıl önce, 2008 yılında Gaziantepli bir dostum bana “ağabey bu Samanyolu televizyonu yaptığı dizilerde kendisine muhalif olan, yaptıkları himmet toplantılarında para vermeyen Müslümanları terörist göstermek için önce film yapıyorlar sonrada bu filmlerde hedef gösterilenlere adamları operasyon planlıyor. Bizim memlekette bunu sayısız örneğini yaptılar. Hatta benim akrabalarımı da işin içine katmaya çalıştılar.”  Diye dert yanmıştı.

    Zaten yaptıkları her şeye kuşku ile bakmayı kendime alışkanlık haline getirdiğim için bu haber bana ne sürpriz nede imkânsız görünmedi. Artık cemaat televizyonlarında yayınlanan dizileri kaçırmamaya başladım. Yayınladıkları her dizide kendilerinin dışındaki tüm Müslüman gurupları terörist göstermeye çabaladıklarını gördüm.

     

   Öyle anlaşılıyor ki, cemaat operasyon yapacağı hedef kişi ve gurupları tepedeki muhtereme bildiriyor. Oda sohbetlerinde üstü kapalı bir şekilde talimatı veriyor. Kendisinin onayı ile senaryo yazılıp yapımcıların eline tutuşturuluyor, film başlatılıyor. Dizi devam ederken de senaryoyu eksiksiz uyguluyorlar.  

   Bugün ortaya çıkan film ve senaryo ile kumpas sadece tahşiye ile sınırlı değil. Eğer biraz dikkat edilirse her film, cemaate karşıt bir Müslüman gurubun tasfiyesine yönelik yapıldığı anlaşılabilir. Hatta şu günlerde televizyonlarında yayınlanan bir dizide Karadeniz illerinden birisinin kendilerine, dershaneler konusunda destek vermeyireddettiği için terörist gösterme gayretleri için yapıldığı anlatılıyor. Eğer operasyonel yeteneklerini kaybetmeselerdi bu kişiye de operasyon yapılacağı dillendiriliyor.

     Paralel örgüt, artık sadece devlete paralel olmakla yetinmeyip her konunun, bu arada sanat anlayışının da paralelini yürürlüğe koyarak bizi bir sıkıntıdan kurtarmış. Bundan sonra artık sanat, sanat için mi. Toplum için mi tartışmayacağız. Çünkü artık yeni bir sanat anlayışımız oldu. “Sanat cemaat içindir.”    

      Selamlarımla…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (www.bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Mobil Uygulamalarımız

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız